Danıştay Kararı 7. Daire 2022/828 E. 2023/1129 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2022/828 E.  ,  2023/1129 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/828
Karar No : 2023/1129

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
…Havalimanı Kargo Gümrük Müdürlüğü – …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Bilişim İnşaat Anonim Şirketi

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli …tarih ve …sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi kapsamında ithal edilen eşya ile ilgili olarak referans kıymet uygulaması nedeniyle fazladan ödenen özel tüketim ile katma değer vergilerinin 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 211. maddesi kapsamında iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair karara vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; olayda, iade istemine konu özel tüketim ve katma değer vergisinin gümrük idaresince referans kıymet uygulaması nedeniyle belirlenen referans fiyatlara göre tahsil edildiği tartışmasız olup, davalı idarece, davacı şirket tarafından ithal edilen dava konusu beyanname muhteviyatı eşyanın fatura kıymetinin gerçeği yansıtmadığı yönünde herhangi bir tespit yapılmadığı gibi beyan edilen kıymetin gerçek satış bedeline göre düşük olduğu hususunun ihracatçı firma nezdinde ve ihracatçı ülke yetkili makamları nezdinde yapılan araştırmalar ile ortaya konulmadığı anlaşıldığından, eşyanın gümrük vergisine esas kıymetinin belirlenmesinde referans kıymetin esas alınmasında yasal isabet görülmediği, dolayısıyla, ortada kanunen ödenmemesi gereken bir verginin varlığının açık olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Referans kıymetin bağlayıcı olmadığı ve beyanın ayrıntılı incelenmesine gerek olup olmadığı yönünde yol gösterici mahiyette risk analizi aracı olarak kullanıldığı, referans kıymetin altında beyanda bulunulmasına hukuken bir engel bulunmadığı, yurt dışı gider beyanının davacı şirketin tercihi olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.…Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 28/02/2023 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
İdare Hukukunun yerleşik içtihatlarından olan “taleple bağlılık” ilkesi uyarınca, İdari Yargı mercilerinde açılan davalarda Mahkemelerin, davacının istemi ile bağlı olduğu, istemi genişletecek veya daraltacak biçimde karar veremeyeceği açıktır.
İncelenen dosyada, dava dilekçesinde haksız olarak tahsil edildiği ileri sürülen vergilerin yasal faiziyle birlikte iade edilmesinin istenildiği görülmüştür. Dilekçede talep edilen yasal faizin kanuni dayanağı gösterilmemekle birlikte bu talepten, kanuni faize ilişkin özel düzenleme içeren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 1. maddesinde düzenlenen “kanuni faiz”in anlaşılması gerekmektedir.
Dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulması durumunda yargı yerince taleple bağlı kalınmayarak 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 216. maddesinde belirtilen tecil faizine hükmedilmesi hukuka aykırılık teşkil edecektir.
Açıklanan hukuksal nedenler ve gerekçeyle, dava dilekçesinde, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’na tabi olan ve 07/11/2019 tarihinden sonra tahsil edilip yargı kararı uyarınca iadesi gereken bir verginin herhangi bir yasal dayanak gösterilmeksizin yasal/kanuni faiziyle birlikte iadesine karar verilmesinin istenmesi durumunda, yasal/kanuni faiz talebinden, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un “Kanuni Faiz” başlıklı 1. maddesinde düzenlenen faizin anlaşılması gerektiği, bu itibarla, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 216. maddesi uyarınca tecil faizine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığından, kararın tecil faizine hükmedilmesine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.