Danıştay Kararı 7. Daire 2022/603 E. 2023/1151 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2022/603 E.  ,  2023/1151 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/603
Karar No : 2023/1151

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Bakanlığı adına … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bilişim İnşaat Anonim Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem:Davacı adına 2019 yılında tescilli 19 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi kapsamında ithal edilen eşya ile ilgili olarak referans kıymet uygulaması nedeniyle fazladan ödenen özel tüketim ve katma değer vergilerinin 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 211. maddesine göre uyarınca iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair karara vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, eşyanın satış bedelinin faturalarda gösterilen kıymet olduğu, alıcı ve satıcı arasında bir ilişki bulunduğu ve bu ilişkinin eşyanın beyan edilen kıymetini etkilediği ya da davacı tarafından ibraz edilen bilgi ve belgelerde yazılı kıymetin gerçeği yansıtmadığı yolunda somut bir tespit yapılmadığı, beyanın bağlayıcılığından hareketle davacı tarafından beyan edilen yurt dışı giderin kıymetin unsuru olarak kabul edildiği, referans kıymet uygulaması kapsamında davacı tarafından gerçek satış bedeli olmayan tutarların herhangi bir cezai işlemle karşılaşmamak adına ek kıymet beyanı olarak yurt dışı giderlere eklendiği ve buna bağlı olarak dava konusu vergilerin ödendiği anlaşıldığından, fazladan ödenen vergilerin iadesine ilişkin başvurunun reddine dair karara vaki itirazın zımnen reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İthalata konu eşyanın kıymeti ile yapılan araştırma sonucu tespit edilen kıymet arasında bariz farklılıkların olduğu, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 216. maddesinde yer alan, geri verilmesi gereken vergilerin tecil faiziyle iade edilmesine ilişkin mevzuat değişikliğinin 07/11/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği hususu göz önünde bulundurulduğunda, değişiklikten önceki tarihte tescil edilen beyannamelere konu vergilerin iadesinde 3095 sayılı Kanun’a göre hesaplanacak yasal faizin dikkate alınması gerektiğinden, temyize konu kararın, 07/11/2019 tarihinden önce tescil edilen beyannamelere ilişkin faiz istemine dair hüküm fıkrasının yasal faiz oranını aşan kısmının bozulması, bozulan kısım dışında kalan bölümlerinin ise onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan bölge idare mahkemesi kararının, dava konusu işlemin iptaline ve 07/11/2019 tarihinden sonra tescil edilen muhtelif tarih ve sayılı beyannamelere ilişkin fazladan ödenen vergilerin idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine ilişkin kısmı ile 07/11/2019 tarihinden önce tescil edilen muhtelif tarih ve sayılı beyannamelere ilişkin ödenen vergilerin iadesi ile idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanmak üzere iadesine hükmedilen tecil faizinin yasal faize isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkraları aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, anılan hüküm fıkralarının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.
Temyize konu kararın 07/11/2019 tarihinden önce tescil edilen muhtelif tarih ve sayılı beyannamelere ilişkin faiz istemine dair hüküm fıkrasının yasal faiz oranını aşan kısmına gelince;
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 216. maddesinin 07/11/2019 tarih ve 30941 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 24/10/2019 tarih ve 7190 sayılı Kanun’un 8. maddesiyle değişik 1. fıkrasında, gümrük vergileri ile bunların ödenmelerine bağlı olarak tahsil edilmiş gecikme faizinin veya gecikme zammının geri verilmesinde, geri vermeye konu fazla tahsilatın yükümlüden kaynaklanması durumunda geri verme başvurusunun yapıldığı tarihten, diğer durumlarda ise tahsilat tarihinden geri verme kararının tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için geri verilecek tutar üzerinden, aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak faizin ödeneceği hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, yurt dışı giderin artırılması suretiyle referans kıymeti üzerinden beyan edilen serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin bir kısmının 07/11/2019 tarihinden önce tescil edildiği, vergilerin geri verilmesinde 6183 sayılı Kanun’a göre belirlenen tecil faiziyle iade edilmesine ilişkin yasal değişikliğin ise 07/11/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar, temyize konu kararda fazladan ödenen vergilerin geri verilmesinde idareye başvuru tarihinden itibaren tecil faizinin hesaplanması gerektiğine karar verilmişse de, fazladan ödemeye konu serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin bir kısmının 07/11/2019 tarihinden önce tescil edildiği ve ödenen vergilerin tecil faiziyle iade edilmesine ilişkin mevzuat değişikliğinin bu tarihten itibaren yürürlüğe girdiği anlaşıldığından, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da öngörülen yasal faiz oranında hesaplanacak faiziyle iade edilmesi gerekmekte olup, anılan tarihte yürürlükte olmayan hükme dayanılarak tecil faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrasının yasal faiz oranını aşan kısmında hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, 07/11/2019 tarihinden önce tescil edilen beyannamelere ilişkin faiz istemine dair hüküm fıkrasının yasal faiz oranını aşan kısmının BOZULMASINA,
3. Kararın, bozulan kısım dışında kalan bölümlerinin ise ONANMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
5. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 28/02/2023 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
İdare Hukukunun yerleşik içtihatlarından olan “taleple bağlılık” ilkesi uyarınca, İdari Yargı mercilerinde açılan davalarda Mahkemelerin, davacının istemi ile bağlı olduğu, istemi genişletecek veya daraltacak biçimde karar veremeyeceği açıktır.
İncelenen dosyada, dava dilekçesinde haksız olarak tahsil edildiği ileri sürülen vergilerin yasal faiziyle birlikte iade edilmesinin istenildiği görülmüştür. Dilekçede talep edilen yasal faizin kanuni dayanağı gösterilmemekle birlikte bu talepten, kanuni faize ilişkin özel düzenleme içeren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 1. maddesinde düzenlenen “kanuni faiz”in anlaşılması gerekmektedir.
Dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulması durumunda yargı yerince taleple bağlı kalınmayarak 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 216. maddesinde belirtilen tecil faizine hükmedilmesi hukuka aykırılık teşkil edecektir.
Açıklanan hukuksal nedenler ve gerekçeyle, dava dilekçesinde, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’na tabi olan ve 07/11/2019 tarihinden sonra tahsil edilip yargı kararı uyarınca iadesi gereken bir verginin herhangi bir yasal dayanak gösterilmeksizin yasal/kanuni faiziyle birlikte iadesine karar verilmesinin istenmesi durumunda, yasal/kanuni faiz talebinden, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un “Kanuni Faiz” başlıklı 1. maddesinde düzenlenen faizin anlaşılması gerektiği, bu itibarla, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 216. maddesi uyarınca tecil faizine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığından, kararın tecil faizine hükmedilmesine ilişkin hüküm fıkrasının da bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.