Danıştay Kararı 7. Daire 2022/602 E. 2023/1163 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2022/602 E.  ,  2023/1163 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/602
Karar No : 2023/1163

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Anonim Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli muhtelif tarih ve sayılı 10 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaya ilişkin olarak beyan edilen kıymetin distribütör firmaların ithalat birim kıymetlerine göre düşük olduğunun cevaplı raporla tespit edildiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük, ilave gümrük, katma değer ve özel tüketim vergileri ile bu vergiler üzerinden 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve 6. fıkrası uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına vaki itirazın zımnen reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, söz konusu ürünlerin distribütör kapsamında olmadığı ve paralel ithalat yöntemiyle ithal edildiği görülmekte olup, distribütör aracılığıyla ithal edilen ürünler ile paralel ithalat yöntemiyle ithal edilen ürünler arasında piyasada fiyat farkının olduğu, söz konusu fiyat farklılaşmasının ürünün yetkili firma garanti kapsamında olması, teknik servis farklılığı, serbest piyasa ekonomisi koşullarında aynı ürünün yurt dışında daha ucuza satış yapılan farklı ülkelerden temin edilebilmesi vb. sebeplerden kaynaklandığı, her ne kadar düzenlenen cevaplı raporda davacı şirket tarafından beyan edilen ithalat fiyatları ile distribütör firmaların ithalat fiyatları arasında aşırı fark tespit edildiği belirtilmiş ise de, söz konusu ürünlerin satın alındığı firmadan değerinin sorulması suretiyle (satış bedeli yöntemi), bunun mümkün olmaması halinde ise aynı ürünlerin piyasadaki paralel ithalat fiyatları incelenmek ve araştırılmak suretiyle (aynı eşyanın satış bedeli yöntemi) değer tespiti yapılması gerekirken, davacı şirket tarafından beyan edilen satış bedelinin gerçek durumu yansıtmadığına ilişkin herhangi bir tespit yapılmaksızın ve satış bedeli yönteminin esas alınması için gerekli koşulların mevcut olmadığı hususu her türlü şüpheden uzak, somut bir biçimde ortaya konulmaksızın, doğrudan distribütör firmaların ithalat fiyatları baz alınmak suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen vergiler ile karara bağlanan para cezalarına vaki itirazın zımnen reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 28/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.