Danıştay Kararı 7. Daire 2022/591 E. 2022/5587 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2022/591 E.  ,  2022/5587 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/591
Karar No : 2022/5587

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuyla, ilgili dönemde satışı yapılan bazı araçların paravan mükellefler üzerinden özel tüketim vergisi matrahlarının aşındırıldığının tespit edildiğinden bahisle, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca 2017 yılının Ocak ve Mart ila Mayıs dönemleri için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile tekerrür hükümleri de uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olay hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, araçları gerçekte ilk iktisap kapsamında satan ve özel tüketim vergisini beyan etmesi gerekenin davacı olduğu, ayni şase numaralı araçların muhtelif firmalara satılıp tekrar kısa süre içerisinde geri alındığı ve yüksek farklarla kısa süre içerisinde tekrar satış işleminin yapıldığı, yapılan bu işlemin iktisadi ve teknik icaplara uymadığı gibi olayın gerçek mahiyetini de gizlediği, davaya konu dönemde 11 adet aracın gerçek satış bedellerinden paravan firmalar tarafından beyan edilen matrahların tenzili sonrasında bulunan fark matrahlar üzerinden özel tüketim vergisinin tarh edilmesi gerektiği tespitlerine yer verildiği, anılan raporda belirtilen mükelleflerle yapılan alış satışların muvazaalı ve fiktif olduğu, bu mükelleflerin organizasyon dahilinde özel tüketim vergisinin aşındırılması amacıyla araç satışına taraf oldukları, gerçek satışın nihai tüketicilere yapılan satış olduğu, bu suretle özel tüketim vergisi matrahının aşındırılmış olduğu somut olarak ortaya konulduğundan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı; tekerrür yönünden yapılan incelemede, tekerrüre dayanak alınan 2014 yılına ait vergi ziyaı cezasının 18/03/2015 tarihinde kesinleştiği, bu cezanın 2016 yılından itibaren tekerrüre esas alınabileceği, davaya konu 2017 yılına ait cezalar için tekerrür hükümleri uygulanabileceğinden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Satın alınan araçların ikinci el olduğu, bu nedenle özel tüketim vergisinin tarh edilemeyeceği, işlemlerin gerçek olduğu ve muvazaa bulunduğunun ispat edilemediği, eksik incelemeye ve kanaate dayalı olarak rapor düzenlendiği, vergilerin eksik alınmasından diğer firmaların sorumlu olacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ….’ÜN DÜŞÜNCESİ : Cezalı tarhiyat yönünden davanın reddine dair hüküm fıkrasının onanması gerektiği; vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle arttırılan kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası yönünden ise, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 339. maddesinin 7338 sayılı Kanun’la değişik halindeki, artırım tutarının kesinleşen (tekerrüre esas alınan) cezadan fazla olamayacağı yolundaki düzenleme dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerektiğinden, temyize konu kararın anılan hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuyla, ilgili dönemde satışı yapılan bazı araçların paravan mükellefler üzerinden özel tüketim vergisi matrahlarının aşındırıldığının tespit edildiğinden bahisle, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca 2017 yılının Ocak ve Mart ila Mayıs dönemleri için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile tekerrür hükümleri de uygulanmak suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 339. maddesinin, 26/10/2021 tarih ve 31640 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 38. maddesiyle değişik halinde; vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi ziyaı cezasında cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezasının yüzde elli, usulsüzlük cezasının yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanacağı, artırım tutarının kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olamayacağı, birinci fıkrada yer alan beş ve iki yıllık sürelerin hesabında, artırıma esas alınan cezaların kesinleşme tarihinin dikkate alınacağı belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan bölge idare mahkemesi kararının, cezalı tarhiyata dair hüküm fıkrası, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle arttırılan vergi ziyaı cezası yönünden ise, “lehe olan kanun hükümlerinin geçmişe yürüyeceği” yolundaki Ceza Hukukunun temel ilkesi çerçevesinde, 213 sayılı Kanun’un 339. maddesinin 7338 sayılı Kanun’la değişik halindeki, artırım tutarının kesinleşen (tekerrüre esas alınan) cezadan fazla olamayacağı yolundaki düzenlemenin göz önünde bulundurulması suretiyle vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle arttırılan kısmı yönünden yapılacak inceleme sonucuna göre yeniden bir karar verilmek üzere, temyize konu kararın anılan hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, üç kat vergi ziyaı cezalı tarhiyata ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle arttırılan kısmına dair hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
3. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL’den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Dairece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
5. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 29/12/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.