Danıştay Kararı 7. Daire 2022/4516 E. 2023/132 K. 27.01.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2022/4516 E.  ,  2023/132 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/4516
Karar No : 2023/132

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Petrol ve Petrol Ürünleri Madencilik Pazarlama Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin 2013 ve 2015 yılları hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, 2015 yılının Ocak ilâ Temmuz dönemlerine ait özel tüketim vergisi, özel usulsüzlük cezası, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… ,K:… sayılı kararıyla; Mahkemelerince verilen ara kararı ile davalı idareden, elektronik tebligatın usulüne uygun bir biçimde yapıldığını gösterir bilgi ve belgelerin istenildiği, idarece ibraz edilen belgelere göre, şirket tarafından 15/12/2015 tarihinde elektronik tebligat talep bildirim formunun doldurulduğu, söz konusu elektronik tebligat talep bildirim formunda e-posta adresinin ve cep telefonu numaralarının aktivasyonunun sağlandığı, elektronik talep bildirim formu eki bilgilendirme tercihleri formunda da kısa mesaj servisi ve e-posta kutucuğunun her ikisinin işaretlendiği, şirket tarafından e-tebliğin her iki şekilde eş zamanlı yapılmasının istenildiği, davalı idarece cep telefonu numaralarına SMS ile bilgilendirme yapıldığı, e-posta yolu ile bilgilendirme yapıldığına ilişkin bilgi ve belge ibraz edilemediği, bu durumda, asıl borçlu şirketin bildirim formundaki talebine uygun olarak belirtmiş olduğu e-posta adresine ve cep telefonu numaralarına bilgilendirme yapıldığı davalı idarece kanıtlanamadığından, usulüne uygun olarak kesinleştirilemeyen amme alacağının davacıdan tahsili yoluna gidilmesinde ve ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 107/A maddesi uyarınca muhatabın elektronik tebligat sisteminde kayıtlı olan e-tebligat adresine yapılan tebligata ilişkin olarak elektronik tebligat sistemine başvuru sırasında veya daha sonra bildirilen telefon numarasına ve/veya e-posta adresine bilgilendirme mesajı gönderilmemesinin yapılan tebligatın süresini ve geçerliliğini etkilemeyeceğinin kabulü gerektiğinden, davacı şirket adına re’sen yapılan tarhiyatlara ilişkin usulüne uygun olarak tebliğ edilen vergi ve ceza ihbarnamelerine karşı süresinde dava açılmaması ve borcun ödenmemesi üzerine söz konusu amme alacaklarının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasından sonra davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Elektronik tebligat talep bildirim formunda bildirilen e-posta ve cep telefonlarına bilgilendirme yapılmadığı, ihbarnamelere ilişkin tebligatın usulsüz olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. … TL maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/01/2023 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
213 sayılı Kanun’a 6009 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle eklenen 107/A maddesinin 3. fıkrası uyarınca verilen yetkiye dayanılarak hazırlanan ve 27/08/2015 tarihinde yayımlanan sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan “Elektronik Tebligat Talep Bildirimi Formu”nun muhatapları tarafından doldurulması suretiyle idareye başvuruda bulunulması durumunda internet vergi dairesi bünyesinde tebliğe elverişli elektronik ortam oluşturularak, internet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifre verilecek olup tebligatın yeni bir türü olan söz konusu uygulamanın nasıl işleyeceği hususunda muhatabın yükümlülükleri Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından izah edilirken elektronik ortamda tebligat gönderildiği takdirde muhatabın SMS veya e-posta ile bilgilendirileceği de belirtilmiştir.
“Elektronik Tebligat Talep Bildirimi” formundaki “Bilgilendirme Tercihleri” bölümünde yer alan “Kısa Mesaj Servisi” ve “E-posta” seçeneklerinden birini veya her ikisini seçen muhataplara elektronik ortamda tebligat yapılması durumunda Gelir İdaresi Başkanlığının açıklamaları doğrultusunda tarafına SMS veya e-posta ile bilgilendirme yapılacağına dair haklı beklentiye girilmesi kaçınılmazdır.
Anayasa Mahkemesinin 17/04/2008 tarih ve E:2005/5, K:2008/93 sayılı kararında belirtildiği üzere; Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri “belirlilik”tir. Bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi de gereklidir. Belirlilik ilkesi, hukuksal güvenlikle bağlantılı olup birey, yasadan belirli bir kesinlik içinde, hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini doğurduğunu bilmelidir. Ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörebilir ve davranışlarını ayarlayabilir. Hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılmaktadır.
456 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde değişiklik yapan 511 sıra nolu Genel Tebliğ’in yayımlandığı ve yürürlüğe girdiği 19/10/2019 tarihine kadar muhatabına elektronik ortamda tebligat yapıldığında mükelleflere SMS veya e-posta ile bilgilendirilip bilgilendirilmeyeceğine dair bir düzenleme bulunmamakta olup bahsi geçen değişiklik ile bilgilendirme mesajının herhangi bir nedenle muhatabına ulaşmamış olmasının tebligat süresini ve geçerliliğini etkilemeyeceği belirtilerek söz konusu durum açıklığa kavuşturulmuştur.
Bu durumda, 19/10/2019 tarihine kadar vergilendirme işlemiyle ilgili tarafına elektronik tebligat yapılan ve “Bilgilendirme Tercihleri” bölümünde yer alan “Kısa Mesaj Servisi” ve “E-posta” seçeneklerinden birini veya her ikisini seçen muhataplara SMS veya e-posta ile bilgilendirme mesajı da gönderilmesi icap ettiğinden, bu tarihe kadar yapılmış olan tebligatlarda, Vergi Usul Kanunu’nun 107/A maddesi uyarınca muhatabın elektronik tebligat sisteminde kayıtlı olan e-tebligat adresine yapılan tebligata ilişkin olarak, elektronik tebligat sistemine başvuru sırasında veya daha sonra bildirilen telefon numarasına ve/veya e-posta adresine bilgilendirme mesajı gönderilmemesinin tebligatın geçerliliğini etkileyen bir unsur olarak kabulü zorunlu bulunduğundan, temyiz isteminin kabulü ile vergi dava dairesi kararının bozulması gerektiği oyu ile, Daire kararına katılmıyoruz.