Danıştay Kararı 7. Daire 2022/4453 E. 2023/68 K. 26.01.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2022/4453 E.  ,  2023/68 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/4453
Karar No : 2023/68

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Madeni Yağ İmalatı Toptan ve Perakende Satış İnşaat Turizm Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının aleyhlerine olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ithal edilen ve yurt içinden satın alınan 4760 sayılı Özel Tüketim Kanunu’na ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan baz yağların üretim taahhüdüne aykırı olarak herhangi bir işleme tabi tutulmaksızın doğrudan veya basit bir karışımla satıldığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak, 2012 yılının Aralık ayının (2.) dönemine ilişkin olarak re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ve tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle artırımlı olarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Kısmen bozma kararına uymak suretiyle, hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerden, davacı tarafından ithal edilen ve yurt içinden satın alınan 4760 sayılı Özel Tüketim Kanunu’na ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan baz yağların üretim taahhüdüne aykırı olarak herhangi bir işleme tabi tutulmaksızın doğrudan veya basit bir karışımla satıldığının açıkça ortaya konulduğunun ve taahhüt edilen üretim gerçekleştirilmediğinden olayda kimyasal analize tabi tutulacak bir üründen de söz edilemeyeceğinin anlaşılması karşısında, salınan vergi ve kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı; kısmen bozma kararı üzerine yapılan inceleme sonucunda ise, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ”Tekerrür” başlıklı 339. maddesinde, 14/10/2021 tarih ve 7338 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle, vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi ziyaı cezasında cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezasının yüzde elli, usulsüzlük cezasının yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanacağı; şu kadar ki, artırım tutarının kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olamayacağının hükme bağlandığı, 213 sayılı Kanun’un 376. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şekli uyarınca davacı adına, 2012 yılının Aralık ayının (2.) dönemi için tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle 6.307.652,97 TL vergi ziyaı cezasının kesildiği; 2010 yılının Ocak ve Aralık dönemleri için kesilen toplam 27.450,00 TL vergi ziyaı cezasında uzlaşılması suretiyle söz konusu cezaların kesinleştiği, bu durumda 2012 yılının Aralık ayının (2.) dönemi için tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan 2.102.550,99 TL’lik kısmının, kesinleşen ceza tutarı olan 27.450,00 TL’yi geçmesi karşısında, vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmının 2.075.100,99 TL’ye isabet eden bölümünde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmının 2.075.100,99 TL’ye isabet eden kısmının iptaline, kalan kısımlar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın temyize konu hüküm fıkrasının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın temyize konu hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri anılan hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 26/01/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.