Danıştay Kararı 7. Daire 2022/3159 E. 2023/1155 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2022/3159 E.  ,  2023/1155 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/3159
Karar No : 2023/1155

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bilişim İnşaat Anonim Şirketi

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem:Davacı adına tescilli … – … , … – … , … – … , … – … , … – … tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri kapsamında ithal edilen eşya ile ilgili olarak referans kıymet uygulaması nedeniyle fazladan ödenen özel tüketim ve katma değer vergilerinin 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 211. maddesi kapsamında iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair karara vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; olayda, davalı idarece, uyuşmazlık konusu beyannameler muhteviyatı eşyanın faturada yer alan kıymeti yerine, referans kıymet uygulaması nedeniyle yurt dışı gider olarak beyan edilen kıymet üzerinden tahakkuk yapılmış ise de, davacı tarafından beyan edilen ve beyanname ekinde ibraz edilen faturadaki kıymetin gerçeği yansıtmadığı yolunda bir tespit yapılmadığı gibi, eşya kıymetinin düşük olduğu hususu gerek ihracatçı firma ve gerekse ihracatçı ülke yetkili makamları nezdinde yapılacak yurt dışı araştırması yoluyla saptanmadan, referans kıymet esas alınarak yapılan tahakkukta ve geri verme başvurusunun reddine dair karara vaki itirazın zımnen reddine dair işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının kendi özgür iradesiyle kıymet beyanında bulunduğu, 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre yükümlünün beyanının esas olduğu, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyize konu kararın dava konusu işlemin iptaline ve fazladan ödenen vergilerin idareye başvuru tarihinden itibaren tecil faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrasının onanması, ödenen vergilerin idareye başvuru tarihi ile tahsil tarihi arasında geçen süreye ilişkin olarak faize hükmedilmesine yönelik hüküm fıkrasının ise, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının talebi doğrultusunda idareye başvuru tarihinin esas alınması gerektiğinden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararının, dava konusu işlemin iptaline ve fazladan ödenen vergilerin idareye başvuru tarihinden itibaren tecil faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrası, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Mahkeme kararının, ödenen vergilerin idareye başvuru tarihi ile tahsil tarihi arasında geçen süreye ilişkin olarak faize hükmedilmesine yönelik hüküm fıkrasına gelince;
Dava dilekçesinde, davacı, dava konusu işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesi isteminde bulunduğundan, faizin hesaplanmasında başlangıç tarihi olarak taleple bağlılık ilkesi gereğince idareye başvuru tarihinin esas alınması gerekirken, Mahkemece tahsil tarihinin esas alınmasında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, dava konusu işlemin iptaline ve fazladan ödenen vergilerin idareye başvuru tarihinden itibaren tecil faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın, ödenen vergilerin idareye başvuru tarihi ile tahsil tarihi arasında geçen süreye ilişkin olarak faize hükmedilmesine yönelik hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
5. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 28/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.