Danıştay Kararı 7. Daire 2022/3016 E. 2023/1154 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2022/3016 E.  ,  2023/1154 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/3016
Karar No : 2023/1154

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Anonim Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına tescilli …-…, …- …, …- … tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri kapsamında ithal edilen eşya ile ilgili olarak referans kıymet uygulaması nedeniyle fazladan ödenen gümrük, ilave gümrük, özel tüketim ve katma değer vergilerinin 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 211. maddesi uyarınca iadesi istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine dair karara vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, belirlenen referans kıymetin, gümrük mevzuatı çerçevesinde esas alınacak kıymet olarak kabul edilemeyeceği, dosyada yer alan belgelerin incelenmesinden, dava konusu vergilerin tahakkuk ve tahsilinde fatura kıymetinin gerçeği yansıtmadığı yolunda davalı idarece yapılan herhangi bir yurt dışı kıymet araştırması bulunmadığı, gümrük kıymeti olarak kabul edilemeyecek olan referans kıymetin tamamlanması amacıyla yurt dışı gider olarak beyan edilerek gerçekleştirilen tahakkukta ve geri verme başvurusunun zımnen reddine dair karara vaki itirazın zımnen reddine dair işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının kendi iradesiyle kıymet beyanında bulunduğu, dava konusu beyanname muhteviyatı 8423.10.90.00.11, 8517.62.00.90.00 ve 9405.20.40.90.00 gümrük tarife istatistik pozisyonlarında yer alan eşyalarla ilgili olarak herhangi bir gözetim, kayıt belgesi veya referans kıymet uygulamasının söz konusu olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyize konu kararın dava konusu işlemin iptaline ve fazladan ödenen vergilerin idareye başvuru tarihinden itibaren tecil faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrasının onanması, ödenen vergilerin idareye başvuru tarihi ile tahsil tarihi arasında geçen süreye ilişkin olarak faize hükmedilmesine yönelik hüküm fıkrasının ise, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının talebi doğrultusunda idareye başvuru tarihinin esas alınması gerektiğinden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararının, dava konusu işlemin iptaline ve fazladan ödenen vergilerin idareye başvuru tarihinden itibaren tecil faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrası, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Mahkeme kararının, ödenen vergilerin idareye başvuru tarihi ile tahsil tarihi arasında geçen süreye ilişkin olarak faize hükmedilmesine yönelik hüküm fıkrasına gelince;
Dava dilekçesinde, davacı, dava konusu işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesi isteminde bulunduğundan, faizin hesaplanmasında başlangıç tarihi olarak taleple bağlılık ilkesi gereğince idareye başvuru tarihinin esas alınması gerekirken, Mahkemece tahsil tarihinin esas alınmasında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, dava konusu işlemin iptaline ve fazladan ödenen vergilerin idareye başvuru tarihinden itibaren tecil faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın, ödenen vergilerin idareye başvuru tarihi ile tahsil tarihi arasında geçen süreye ilişkin olarak faize hükmedilmesine yönelik hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
5. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 28/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.