Danıştay Kararı 7. Daire 2022/2638 E. 2023/1463 K. 14.03.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2022/2638 E.  ,  2023/1463 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2638
Karar No : 2023/1463

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Kimya Sanayi Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından ithal edilen ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malların, bu listeye dahil olmayan malların imalinde kullanıldığı belirtilerek 2017 yılı Ekim, Kasım, Aralık ile 2018 yılı Ocak dönemlerine ilişkin özel tüketim vergisinin nakden iadesi yolundaki talebin, on iki aylık süre içerisinde yapılmadığından bahisle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı tarafından özel tüketim vergisi ödenmek suretiyle alınan maddelerin özel tüketim vergisine tabi olmayan ürünlerin imalatında kullanıldığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davacının hak etmiş olduğu özel tüketim vergisinin ne zaman iade edileceğine ilişkin olarak mevzuatta açık bir düzenlemeye yer verilmediği, on iki aylık sürenin tecil-terkin uygulamasına ilişkin olduğu, iade alacağına ilişkin uygulama genel tebliğinde yer alan satın alma tarihini izleyen ay başından itibaren on iki ay içinde iade talebinde bulunulabileceği kuralının, yasayla tanınan bir hakkın yasa hükmünde öngörülmediği halde, genel tebliğ gibi ikincil bir mevzuatla hak düşürücü süre ihdas edilmek suretiyle daraltılması mahiyetinde olduğu, öte yandan, 213 sayılı Kanun’un 120. maddesine dayanılarak çıkarılan 429 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle nakden veya mahsuben yapılacak iade taleplerinin, internet vergi dairesi üzerinden elektronik ortamda, Tebliğ ekindeki standart 3/A dilekçesi kullanılmak suretiyle yapılacağı, iade taleplerini elektronik olarak yapmak zorunda olan mükelleflerin iade taleplerini elektronik olarak yapmamaları durumunda iade taleplerinin dikkate alınmayacağı yönündeki düzenleme ile, Kanun’da öngörülmeyen şekilde, başvurunun usulüne ilişkin bir zorunluluğun Tebliğ ile getirilmesi suretiyle davacının Kanun gereği sahip olduğu iade hakkını kullanmasının engellendiği, bu durumun hukuk devleti ilkesinin normlar hiyerarşisi prensibine ve Anayasanın 73. maddesinde yer alan verginin kanuniliği ilkesine aykırılık teşkil ettiği, söz konusu Tebliğlerin, iade hakkının özünü daraltan bir uygulamaya yol açtığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından ithal edilen ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malların, bu listeye dahil olmayan malların imalinde kullanıldığı belirtilerek 2017 yılı Ekim, Kasım, Aralık ile 2018 yılı Ocak dönemlerine ilişkin özel tüketim vergisinin mahsuben iadesi yolundaki talebin, on iki aylık süre içerisinde yapılmadığından bahisle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasa’nın 138. maddesinin son fıkrasında, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” hükmü yer almaktadır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinde ise, idari yargı mercilerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu ve bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği belirtilmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Vergi idaresinin mahkeme kararı üzerine yeni bir işlem tesis etmek mecburiyeti yukarıda değinilen kanun hükmünün gereğidir. Mahkeme kararına göre vergi veya cezanın iptal edilmiş olması halinde terkin etmek, kısmen iptal edilmiş olması halinde karara göre yeniden hesaplamak, davanın reddedilmiş olması halinde tahsilat işlemlerine başlamak da bu durumun sonucudur. Bununla beraber mahkeme kararına göre işlem tesis eden idare, herhangi bir yeni durum ya da tespite dayanmadan aynı saik ve gerekçe ile mahkeme kararının uygulanmaması sonucunu doğuracak bir işlem de tesis edemeyecektir.
Dosyanın UYAP kayıtlarıyla birlikte incelenmesinden, mahkeme kararının gerekçesinde yer verildiği üzere, davacının nakden iade taleplerinin reddine ilişkin işlemler hakkında açılan davalarda bu işlemlerin Vergi Mahkemelerinin kararlarıyla iptal edilmesi üzerine davacı tarafından aynı dönemler için yeniden iade talebinde bulunulduğu, bu inceleme talebine istinaden yapılan vergi incelemesi sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporlarında da 12 aylık sürede başvuruda bulunulmadığından bahisle iade talebinin reddedildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece vergi inceleme raporu ve işin esası değerlendirilmeden, yukarıda açıklanan gerekçe ile karar verilmesi yerinde olmamakla birlikte, … tarih ve … ,… sayılı vergi inceleme raporlarında, davacı tarafından ithal edilen 4760 sayılı Kanun’un eki (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malların, bu listeye dahil olmayan ürünlerin üretiminde kullanılmadığına ilişkin somut ve geçerli bir tespit bulunmadığı da göz önüne alındığında, daha önce mahkeme kararıyla iptal edilen işlemde gösterilen sebebe dayanılarak iade talebinin reddedildiğinin anlaşılması karşısında, mahkeme kararları tüm devlet organlarını bağladığı halde söz konusu rapor ile mahkeme kararının uygulanmaması sonucunu doğuracak şekilde işlem tesis edildiği sonucuna varıldığından, mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu kararda yasal isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.