Danıştay Kararı 7. Daire 2022/2396 E. 2022/5555 K. 27.12.2022 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2022/2396 E.  ,  2022/5555 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/2396
Karar No : 2022/5555

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhlerine olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:Yeminli mali müşavir olan davacı adına, … Pazarlama Yedek Parça Hırdavat İnşaat Nakliye İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin hakkında üretim tasdik raporu düzenlemek suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verdiğinden bahisle, 2010 ve 2011 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin olarak tekerrür hükümleri de uygulanmak suretiyle re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergileri ve gecikme faizlerinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, yeminli mali müşavirlerle ilgili takibatın, yeminli mali müşavirin bağlı bulunduğu vergi dairesince yerine getirilmesi gerektiği, … Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi olan davacı adına bu konuda yetkisi bulunmayan … Vergi Dairesi Müdürlüğünce düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davaya konu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri muhteviyatı alacaklardan, davacının sorumlu olduğu belirtilmeyen ve “YMM Sorumluluk Raporu”na dayanmayan 2011 yılının Ocak ve Şubat dönemlerine ilişkin kısmı ile asıl mükellef adına kesilen vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle artırılan kısımlarından meslek mensuplarının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf talebinin kısmen reddine, öte yandan, davacının üretim tasdik raporunda, üretim miktarının kapasite üzerinde olması ve ilk yıl için kapasite miktarının düşük belirlenmesinin buna etkisi konusunda bir açıklama yapılmadığı, üretim için gerekli “Toluen” maddesi yerine kullanıldığı belirtilen sentetik tinerin yardımcı madde olarak kullanılıp kullanılamayacağı ve bu maddenin alış faturalarının gerçeğe uygunluğunun araştırılmadığı, yine üretilerek satıldığı belirtilen sentetik tiner bedellerinin tahsili ile satışların gerçeğe uygun olup olmadığının incelenmediği, dolayısıyla davacı tarafından tasdik raporu düzenlenirken yeterli mesleki özenin gösterilmediği sonucuna varıldığından, asıl mükellef adına tarh ve tahakkuk edilen vergi ve vergi ziyaı cezaları ile gecikme faizlerinden davacının müteselsilen sorumlu tutulmasında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle mahkeme kararın buna ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasından sonra davanın kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Yeminli mali müşavir olan davacı adına, … Pazarlama Yedek Parça Hırdavat İnşaat Nakliye İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin hakkında üretim tasdik raporu düzenlemek suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verdiğinden bahisle, 2010 ve 2011 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin olarak tekerrür hükümleri de uygulanmak suretiyle re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergileri ve gecikme faizlerinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesinde, Maliye Bakanlığının, vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanun’a göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya, bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiş; aynı maddede, beyannameyi imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensupları, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur.
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 12. maddesinin 1. fıkrasında yeminli mali müşavirlerin, gerçek ve tüzel kişilerin veya bunların teşebbüs ve işletmelerinin mali tablolarının ve beyannamelerinin mevzuat hükümleri, muhasebe prensipleri ile muhasebe standartlarına uygunluğunu ve hesapların denetim standartlarına göre incelediğini tasdik edecekleri; 2. fıkrasında tasdik edecekleri belgeler, tasdik konuları ile tasdike ilişkin usul ve esasların; gerçek ve tüzel kişilerin mükellefiyet şekilleri, iş kolları ve ciroları, döviz kazandırıcı işlemleri, ithalat ve ihracatları, yatırımın miktarları ve nevileri ile belgelerin ibraz edileceği merciiler esas alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirleneceği; 4. fıkrasında ise yaptıkları tasdikin doğruluğundan sorumlu oldukları, yaptıkları tasdikin doğru olmaması halinde, tasdikin kapsamı ile sınırlı olmak üzere, ziyaa uğratılan vergilerden ve kesilecek cezalardan mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, yaptıkları tasdikin kapsamını düzenleyecekleri raporda açıkça belirtecekleri hüküm altına alınmıştır.
3568 sayılı Kanun’un 12. maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan Yeminli Mali Müşavirlerin Tasdik Edecekleri Belgeler, Tasdik Konuları, Tasdike İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinin son fıkrasında, tasdik işlemi yapılırken aranacak asgari bilgi, şekil şartları ile tasdike ilişkin diğer usul ve esasların Bakanlıkça çıkartılacak tebliğlerle belirleneceği, yukarıda belirtilen konuların ve belgelerin tasdikine ilişkin olarak Bakanlıkça tebliğ çıkartılmadıkça, yeminli mali müşavirlerin bu konu ve belgelerle ilgili olarak tasdik işlemi yapamayacakları; 8. maddesinde yeminli mali müşavirlerin, tasdik konuları ile ilgili olarak karşıt incelemeler yapabilecekleri; 20. maddesinin 2. fıkrasında ise inceledikleri ve sonucunda tasdik raporu düzenledikleri konu ve belgelerin gerçeği yansıtmaması ve doğru olmaması halinde, ziyaa uğratılan vergilerden ve kesilecek cezalardan Vergi Usul Kanunu ve 3568 sayılı Kanun hükümleri uyarınca mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, bu sorumluluğun yerine getirilmesinde Borçlar Kanunu’nun “Tam Teselsül” hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Mezkur Yönetmeliğin 7. maddesinin son fıkrasıyla verilen yetkiye dayanarak çıkarılan ve yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri ile bunlara ekli mali tablolar ve bildirimlerin yeminli mali müşavirlerce tasdikine ilişkin usul ve esasların belirlendiği 30/07/1995 tarih ve 22359 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 18 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği’nin müşterek ve müteselsil sorumluluğun tespitine ilişkin bölümünde ise sorumluluğu tespit edilen yeminli mali müşavirle ilgili takibatın, yeminli mali müşavirin bağlı bulunduğu vergi dairesince yerine getirileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu ödeme emrine konu kamu alacağının ait oldukları dönem itibarıyla davacının Ulus Vergi Dairesi Müdürlüğüne değil, Maltepe Vergi Dairesi Müdürlüğüne bağlı olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan düzenlemeler birlikte incelendiğinde; yeminli mali müşavir olan davacının vergilerin ödenmesinden asıl borçlu şirketle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun iddia edilmesi halinde, kamu alacağının ait oldukları dönem itibarıyla davacının bağlı bulunduğu Maltepe Vergi Dairesi Müdürlüğünce işlem tesisi olanaklı olup, davalı Vergi Dairesi Müdürlüğünce ödeme emri düzenlenmesinde açıklanan mevzuat hükümlerine uyarlık bulunmadığından, yukarıda bahsedilen gerekçeyle dava konusu işlemi iptal eden vergi dava dairesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/12/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.