Danıştay Kararı 7. Daire 2022/1648 E. 2023/416 K. 08.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2022/1648 E.  ,  2023/416 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1648
Karar No : 2023/416

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Asıl borçlu … Tekstil Triko Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında ithal edilen eşyaya isabet eden muhtelif vergilerin, teşvik belgesinin iptal edilmesi üzerine, şirket adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; yatırım teşvik belgesi kapsamında muafiyet, istisna, indirim vb. şekilde sağlanan destek unsurlarının, teşvik koşullarının ihlal edildiği tarih itibariyle talep edilebilir hale geleceği, olayda Ekonomi Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğünün 03/08/2011 tarihli yazısı ile yatırım teşvik belgesinin iptal edilmiş olması karşısında, ödeme süresi özel kanunlarda belirlenmemiş olan amme alacağı için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 37. maddesi uyarınca tesis edilecek işlemin, anılan Kanun’un 102. maddesi kapsamında, ihlal tarihini takip eden beş yıllık zamanaşımı süresi içerisinde tesis edilmesi gerektiği halde, yatırım teşvik belgesinin iptal edildiği 2011 yılı itibariyle talep edilebilir hale gelen amme alacağı için 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesi uyarınca düzenlenen işlemlerin, beş yıllık zamanaşımı süresi içerisinde (31/12/2016 tarihine kadar) asıl borçlu şirket adına usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gibi şirketin sicil kaydının terkin edildiği tarihten sonra da kanuni temsilci veya ortağa tebliğ edilmediği, Mahkeme kararı üzerine ise asıl borçlu şirket adına düzenlenen ek tahakkuk kararlarının, davacıya tebliğ edildiği 28/12/2019 tarihi itibariyle amme alacağının tahsil zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından, tahsil zamanaşımına uğrayan amme alacağının tahsili amacıyla, borcun tamamı üzerinden düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Davacının, kendi adına düzenlenmiş aynı tutarda başka bir ödeme emri bulunduğu ve dava konusu edildiği, işbu dava konusu ödeme emrinin ise asıl borçlu olan … Tekstil Triko Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına düzenlendiği kabul edilmek suretiyle davacının söz konusu ödeme emrinin iptalini istemekte kişisel, güncel ve meşru menfaati bulunmadığı anlaşıldığından, davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken, yukarıda değinilen gerekçeyle verilen temyize konu kararda hukuki isabet bulunmadığı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Asıl borçlu … Tekstil Triko Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında ithal edilen eşyaya isabet eden muhtelif vergilerin, teşvik belgesinin iptal edilmesi üzerine, şirketten tahsil edilemediğinden bahisle davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
İptal davası; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının 08/06/2000 tarih ve 4577 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle değişik (a) bendinde; “idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre; iptal davası açılabilmesi için, davacının medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmasının yanısıra, ayrıca, iptali istenilen idari işlemin menfaatini ihlal ediyor olması; bu menfaatin de, meşru, güncel ve kişisel nitelik taşıması gereklidir. İdari yargılama hukukunda davada taraf olma ehliyetinin bir koşulu olarak kabul edilen menfaat ihlali olmadan, iptal davası açılmasına olanak yoktur.
Öte yandan; 2577 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde, ehliyet hususu, ilk inceleme konuları arasında sayılmış; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, ehliyetsiz kişi tarafından açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmış olup; bu hükümlere göre, idari dava açan kişinin dava ehliyetinin varlığı, açılan davanın incelenebilmesi için zorunlu bulunmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyanın incelenmesinden, … Tekstil Triko Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında ithal edilen eşyaya isabet eden muhtelif vergilerin, yatırım teşvik belgesinin iptal edilmesi üzerine, şirketten tahsil edilmeye çalışıldığı ancak şirketin 16/10/2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yapılan tescil ve ilan ile re’sen terkin edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan, UYAP kayıtlarının incelenmesi sonucu, aynı tutardaki borç için davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edildiği, söz konusu karara yönelik istinaf talebinin reddine ilişkin karara dair temyiz talebinin Dairemizin 08/02/2023 tarih ve E:2020/409, K:2023/411 sayılı kararıyla reddedildiği anlaşılmış olup, dava konusu edilen ödeme emrinin şirket adına düzenlendiği ancak şirketin sicil kaydından silinmesi sebebiyle ödeme emrine davacının adı da yazılmak suretiyle davacıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar şirket adına düzenlenen ödeme emri davacıya tebliğ edilmişse de, dava konusu işlemin şirket adına düzenlendiği görüldüğünden, davacı şirket ortağı tarafından kendi nam ve hesabına işbu davanın açılma olanağı bulunmadığı gibi dava konusu işlemin davacı ortak yönünden hukuki sonuç doğurması söz konusu olmayacaktır.
Bu itibarla, davacının, kendi adına düzenlenmiş aynı tutarda başka bir ödeme emrinin bulunduğu ve dava konusu edildiği, işbu dava konusu ödeme emrinin ise asıl borçlu olan … Tekstil Triko Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına düzenlendiği kabul edilmek suretiyle davacının söz konusu ödeme emrinin iptalini istemekte kişisel, güncel ve meşru menfaatinin bulunmadığı anlaşıldığından, davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken, yukarıda değinilen gerekçeyle verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 08/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.