Danıştay Kararı 7. Daire 2022/1488 E. 2023/833 K. 21.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2022/1488 E.  ,  2023/833 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1488
Karar No : 2023/833

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi tekniği ve vergi inceleme raporlarına istinaden ithal ettiği baz yağı taahhüdünün aksine üretimde kullanmadan doğrudan sattığından bahisle, 2015 yılının Ocak ayının (2.) dönemine ilişkin olarak re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile üç kat kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; gerek davalı idarece dosyaya sunulan tebligat mazbatalarında vergi inceleme ve tekniği raporlarının yer aldığı görüldüğünden, gerekse de anılan raporlar Mahkemelerince savunma dilekçesi ekinde davacıya tebliğ edildiğinden savunma haklarının kısıtlandığı iddialarına itibar edilmeyerek, 2002/4930 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kararın 4. maddesine istinaden ithal ettiği baz yağı aynı cetvelde yer alan hidrolik sıvısı üretiminde kullanmak suretiyle vergi indiriminden faydalanan davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan; davacının gelir vergisi beyanlarında zarar bildirmesi, katma değer vergisi beyanlarında bir dönem hariç ödenecek verginin çıkmaması ve sürekli olarak sonraki döneme devreden verginin olması, yüklü miktarda vergi borcunun bulunması, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin özel tüketim vergisi beyannamesini vermemesi, BA ve BS formlarının açıkça uyumsuzluğu, mal aldığı firmaların tamamı hakkında, mal sattığı firmaların ise büyük çoğunluğu hakkında vergi tekniği raporu düzenlenmiş veya firmaların özel esaslara alınmış bulunması, anılan firmalardan bir kısmının davacı ile bağlantılı firmalar olması, yapılan yoklamalarda yeterli makine, teçhizat ve organizasyona sahip olmadığının tespit edilmesi, kısa süreli olarak faaliyet göstermesi ve sürekli adres değiştirmesi, muhasebe kayıtlarında genel giderlerin ve satılan malın önemli kısmına ilişkin nakliye bilgilerinin yer almaması, işçi olarak çalıştığı belirtilen kişilerin büyük çoğunluğunun davacının akrabaları olması, karşıt inceleme yapılanların üretimde değil temizlik ve mutfak işinde çalıştıklarını ve iş yerinde yağ geri dönüşüm dolumu işi yapıldığını beyan etmeleri ve yeminli mali müşavir üretim tasdik raporu olmadan teminat mektuplarının iade alınması hususlarının birlikte değerlendirilmesinden, davacının “hidrolik sıvısı” üretmek taahhüdüyle ilgili dönemlerde ithal ettiği 4706 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu eki (I) sayılı listenin B cetvelinde yer alan baz yağını üretimde kullanmadığı ve doğrudan belgesiz olarak sattığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Vergi inceleme raporunun eksik tebliğ edildiği, vergi tekniği raporunun ihbarnameyle birlikte tebliğ edilmeyerek savunma hakkının kısıtlandığı, dava açıldıktan sonra, müstakilen vergi tekniği raporunun tebliğ edilmesinin anılan raporda geçen diğer firmalar hakkında düzenlenen vergi tekniği raporları tebliğ edilmeden taraflarına tam ve eksiksiz bir şekilde savunma hakkı tanındığını göstermeyeceği, sahte olduğu ileri sürülen faturalara ilişkin ödemelerin banka aracılığıyla yapıldığı, yapılan incelemede usulî açıdan bir eksiklik bulunmadığının vergi inceleme elemanınca da kabul edildiği, 2015 yılında kapanan firmaları için 2017 yılında yapılan yoklamadaki tespiterin esas alınamayacağı, ithal edilen baz yağı doğrudan satışa konu ettiklerine ilişkin somut delil bulunmadığı, işyeri faaliyetlerinin EPDK tarafından denetlendiği, eksik incelemeye dayalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL’den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Dairece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.