Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2022/1186 E. , 2022/5147 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1186
Karar No : 2022/5147
TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Yapı Malzemeleri Cam Kimya ve Reklam Organizasyon Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tanzimli … tarih ve … sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında temsilcilik sözleşmesine istinaden davacı adına 2018 yılında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 18 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaların ihraç edilmediği gibi belge sahibi firmanın stoklarında da yer almadığının tespit edildiğinden bahisle ithalat vergilerinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu ödeme emrinin davacı şirketin adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın iade edilmesi üzerine 12/10/2019 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 101. maddesinin 01/01/2018 tarihinde yürürlüğe giren şekline göre, şirketin müdür veya kanuni temsilcilerinden herhangi birinin adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine tebliğ yolu denenmeden yapılan ilanen tebliğin usulsüz olması nedeniyle davada süre aşımının bulunmadığı; adına dahilde işleme izin belgesi düzenlenenlerin, belge kapsamındaki ithalat işlemleri nedeniyle, rejime ilişkin hükümlerin ihlali halinde doğabilecek vergilerden dolayı gümrük yükümlüsü olarak takibinin yasal bir zorunluluk olduğu, temsilcilik sözleşmesine istinaden ithal edilen malların sözleşme hükümlerine göre adına hareket ettiği firmaya teslimi ile taraflar arasındaki ilişkinin son bulacağı, olayda davacı tarafından ithal edilen malların dahilde işleme izin belgesi sahibi firmaya teslim edilmediğine yönelik bir iddianın da bulunmadığının anlaşılması karşısında, eşyaların ihraç edilmemesinden davacının sorumlu tutulamayacağı sonucuna varıldığından iddiasının “borcum yoktur” kapsamında değerlendirilmesinin icap ettiği gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işleme karşı dava açılmadığından borcun kesinleştiği, dolayısıyla ileri sürülen itirazların şekli yönden incelenmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 14/12/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Dahilde işleme rejimi hukuken bir bütün olup, rejim sonlandırılıncaya kadar beyan sahibi sıfatını haiz kişiler ve ithalatçıların sorumluluğunun bulunduğu izahtan varestedir. Sorumluluğun rejimin ithalat, teslimat, imalat vs. safhasında son bulduğunu iddia eden sorumluların bu durumu ispat yükümlülüğü kendilerine ait olmakla, temsilcilik sözleşmesine istinaden sorumluluğun sona erdiği safhayı davacının ispat etmesi gerekli olup, ithal edilen eşyanın firmaya teslim edilmediğinin idare tarafından tesbitinin beklenmesi rejim hükümlerine aykırıdır. Kaldı ki, … sayılı inceleme raporunda da teslimatların yapılmadığı yönünde tesbitler olduğu gibi davacının teslime yönelik bilgi ve belge de sunmadığı görülmektedir.
Dava konusu ödeme emri kesinleşen tahakkuklar sebebiyle düzenlenmiş olup, ödeme emrine karşı yapılabilecek itirazlar Kanunda sınırlı sayıda belirlenmiş olduğundan “borcum yoktur” kapsamının Kanuna aykırı şekilde genişletilmek suretiyle, kesinleşen borcun tekrar varlığının incelenmesi mümkün olmamakla temyize konu kararın bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.