Danıştay Kararı 7. Daire 2021/634 E. 2023/965 K. 22.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2021/634 E.  ,  2023/965 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/634
Karar No : 2023/965

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) – …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Asıl borçlu … Gıda ve İçecek Maddeleri İnşaat Dekorasyon Turizm Medikal Hayvancılık Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği ve vergi inceleme raporuna istinaden 2015 yılının Haziran dönemine ilişkin re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının, gecikme faizi ve yargı harçlarının asıl borçludan tahsil edilemediğinden bahisle kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesi … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, ödeme emri içeriği borçların asıl borçlu şirketin ithal ettiği içkilerde kullanılmak üzere aldığı yabancı içki bandrollerini özel tüketim vergisi ödemeden işletmeden çekmesi nedeniyle tarh edilen 2015 yılının Haziran dönemine ilişkin özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi ve yargı harcına ilişkin olduğu, davacının asıl borçlu şirketteki müdürlük sıfatının ise 08/07/2015 tarihi itibariyle sona erdiği anlaşıldığından dava konusu ödeme emri içeriği amme alacaklarından müteselsil sorumlu olduğu, usulüne uygun olarak asıl borçlu şirkete tebliğ edilen ve kesinleşen amme alacağının yapılan araştırmalar neticesinde asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşıldığından, davacı hakkında düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dosyanın incelenmesinden; davacının asıl borçlu … Gıda ve İçecek Maddeleri İnşaat Dekorasyon Turizm Medikal Hayvancılık Ticaret Limited Şirketinde 11/01/2011-08/07/2015 tarihleri arasında dışarıdan müdür olarak kanuni temsilcilik görevini yürüttüğü, dava konusu ödeme emri içeriği borçların ise 2015 yılının Haziran dönemine ilişkin olduğu, anılan borçların …Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına istinaden asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emrinin 11/05/2019 tarihinde tebliğ edilmesi, dava konusu edilmeyerek kesinleşmesi ve yapılan mal varlığı araştırması neticesinde amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsil imkanının bulunmadığının anlaşılması üzerine davacı adına müteselsil sorumlu sıfatıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmakta ise de; davacının yetkilisi olduğu asıl borçlu şirketin Fethiye 6. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı tasdikli hisse devri sözlemesi ile ortaklık yapısının değiştiği, yapılan devir işleminin pay defterine işlenerek aynı tarihli ortaklar kurulu kararıyla onaylandığı, davacının müdürlük sıfatının da 17/06/2015 tarihinde sona erdiği, şirketin devrinden sonra sorumluluğun devralanlarda olduğu, kanuni temsilcinin sorumluluğunun kusura dayalı bir sorumluluk olduğu dikkate alındığında, asıl borçlu şirkete dışarıdan müdür olarak atanan davacının, borçlu şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda kusurlu olduğuna ilişkin somut bir tespit bulunmadığı, ayrıca şirket hisselerinin ve bandrollerin 17/06/2015 tarihinde devredildiğinin anlaşıldığı, bandrollerin devredilmediği veya davacı tarafından işletmeden çekildiği hususlarının davalı idarece ispatlanması gerektiği halde bu yönde somut bir tespit yapılmaksızın amme alacağının şirketten tahsil imkanı bulunmadığından bahisle davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle istinaf talebinin kabulü ile işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyen amme alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Asıl borçlu … Gıda ve İçecek Maddeleri İnşaat Dekorasyon Turizm Medikal Hayvancılık Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği ve vergi inceleme raporlarında, ithal edilen alkollü içkilerde kullanılmak üzere alınan alkollü içki bandrollerinin özel tüketim vergileri ödenmeden işletmeden çekildiğinin ve kaçak alkollü içki ticaretinde kullanıldığının tespit edildiğinden bahisle 2015 yılının Haziran dönemine ilişkin olarak re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının, gecikme faizi ve yargı harçlarının asıl borçludan tahsil edilemediğinden bahisle kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Kanuni Temsilcilerin Ödevi” başlıklı 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi veya buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükme bağlanmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un, 4108 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile eklenen mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği hükmüne yer verilmiştir.
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun “Verginin beyanı, tarhı ve ödenmesi” başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında, vergilendirme döneminin anılan Kanun’a ekli (I) sayılı listedeki mallar için her ayın ilk onbeş günlük birinci ve kalan günlerinden oluşan ikinci dönem, (III) ve (IV) sayılı listelerdeki mallar ile (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olmayanların tesliminde, faaliyette bulunulan takvim yılının birer aylık dönemleri olarak belirtildiği ve beyannamelerin, (I) sayılı listedeki mallar için vergilendirme dönemini izleyen onuncu günü, diğer mallar için vergilendirme dönemini izleyen ayın onbeşinci günü akşamına kadar mükellefin katma değer vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine verileceği düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, ödeme emri içeriği kamu alacağının asıl borçlu … Gıda ve İçecek Maddeleri İnşaat Dekorasyon Turizm Medikal Hayvancılık Ticaret Limited Şirketinin 2015 yılının Haziran dönemine ilişkin 4760 sayılı Kanun’a ekli (III) sayılı listede yer alan eşyalara ait özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi ve yargı harçlarından oluştuğu ve asıl borçlu şirket hakkındaki … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dosya kapsamında verilen, istinaf ve temyiz aşamalarından geçmek suretiyle kesinleşen karar uyarınca başlatılan takip sürecinde, asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine müteselsil sorumlu olduğundan bahisle kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsili cihetine gidildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemelerden, asıl borçlu … Gıda ve İçecek Maddeleri İnşaat Dekorasyon Turizm Medikal Hayvancılık Ticaret Limited Şirketinde 11/01/2011 tarihinden, 22/07/2015 tarih ve 8867 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan 17/06/2015 tarihli ortaklar genel kurul kararına kadar kanuni temsilcilik görevini yürüten davacının, asıl borçlu şirkete ait yargı kararı ile kesinleşmiş 2015 yılının Haziran dönemine ilişkin özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası gecikme faizi ve yargı harcından oluşan kamu alacağından sorumlu olduğu anlaşıldığından, dava konusu ödeme emrini iptal eden İstinaf Dairesi kararında yasal isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 22/02/2023 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan …Bölge İdare Mahkemesi …Vergi Dava Dairesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyu ile, karara katılmıyorum.

(XX) KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen düzenlemede; amme borçlusuna ait haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine karşın, satış bedelinden borcun tamamen veya kısmen tahsil edilememiş olmasından bahsedilmektedir. Dolayısıyla kanun koyucu, şirkete ait borçlar nedeniyle ödevlerini yerine getiremeyen kanuni temsilcinin sorumluluğuna gidilebilmesini; borcun şirket adına usulüne uygun olarak kesinleştirilmesi suretiyle, vergi sorumlusunun varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen alacağın tespitinden sonra mümkün kılmıştır.
Olayda, şirket tüzel kişiliği adına düzenlenen ihbarnamelere karşı dava açılması nedeniyle ortada kesinleşmiş, asıl amme borçlusundan tamamen veya kısmen alınamayan bir alacaktan söz edilemeyeceği gibi, bu durum, davalı idarece tahsil imkansızlığının henüz ortaya konulamadığını da gösterdiğinden, bu aşamada kanuni temsilci adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından, temyiz isteminin açıklanan gerekçe ile reddi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.