Danıştay Kararı 7. Daire 2021/507 E. 2023/182 K. 06.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2021/507 E.  ,  2023/182 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/507
Karar No : 2023/182

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, bandrolsüz sigara bulundurduğunun tespit edildiğinden bahisle, takdir komisyonu kararına istinaden, 2018 yılının Ağustos dönemi için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına ilişkin işlem ile takdir komisyonu kararının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; cezalı tarhiyat yönünden, dava açıldıktan sonra ihbarname içeriği vergi ve cezanın düzeltme fişi ile terkin edildiği; takdir komisyonu kararı yönünden ise, kararın tek başına icrai nitelik taşımayan, İdarenin icrai işlemlerine hazırlık mahiyetindeki bir iç işlemi olduğu, idari davaya konu edilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle cezalı tarhiyat yönünden konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; takdir komisyonu kararı yönünden ise davanın kısmen incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın, davanın kısmen incelenmeksizin reddine ilişkin hüküm fıkrasının, hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın anılan hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Takdir komisyonu kararının iptalinin ihbarname ile birlikte istenildiği, bu nedenle dava konusu edilebileceği, karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken kısmen ret kararı verilmesinin hukuka uygun olmadığı, davalı İdare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin ise haksız olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. … TL maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 06/02/2023 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği, 168. maddesinin son paragrafında, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınarak avukatlık ücretine hükmedileceği belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile atıfta bulunulan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nu, yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 447. maddesinde, mevzuatta, 1086 sayılı Kanun’a yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun bu hükümlerinin karşılığını oluşturan maddelerine yönelik sayılacağı hükme bağlanmış; 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış, “Yargılama Giderlerinden Sorumluluk” başlıklı 326. maddesinde ise, Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkemece, yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranına göre paylaştırılacağı, aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkemece yargılama giderlerinin, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verilebileceği kuralına yer verilmiştir.
Öte yandan, 02/01/2019 tarih ve 30643 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci kısmının birinci bölümünün 4. bendinde, yargı yerleri ile icra ve iflas dairelerinde yapılan ve konusu para olsa veya para ile değerlendirilebilse bile hukuki yardımlara ödenecek duruşmasız olan işlere ilişkin maktu vekalet ücreti belirlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davaya konu ihbarnamenin sehven onaylanmadan tebliğ sürecine dahil edildiği, bu nedenle düzeltme fişi ile terkin edildiği, davanın açılmasına davalı idarece sebebiyet verildiği, ayrıca takdir komisyonu kararının icrai olmadığı hususunun ilk inceleme safhasında yargı yerince re’sen belirlenen ve savunma alınmasını gerektirmeyen niteliği göz önüne alındığında, idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hakkaniyete uygun düşmediğinden, temyiz isteminin kabulüyle, kararın idare lehine vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyu ile, Dairemiz kararına katılmıyoruz.