Danıştay Kararı 7. Daire 2021/4682 E. 2022/5451 K. 22.12.2022 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2021/4682 E.  ,  2022/5451 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4682
Karar No : 2022/5451

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli …-…, …-… …-… tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı eşyanın gözetim uygulamasına tabi olduğundan bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca eşyanın kaim değerinin kamuya geçirilmesine dair karara vaki itirazın zımnen reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davaya konu serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı eşyalara ilişkin olarak 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca karar alınmış ise de, anılan hükmün değişik halinin, 24/10/2019 tarih ve 7190 sayılı Kanun’un 12. maddesinin 07/11/2019 tarih ve 30941 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, uyuşmazlığa konu eşyaların ithalatının yapıldığı tarihlerde, Gümrük Kanunu’nun anılan hükmünün değişik halinin yürürlükte bulunmadığı ve uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi bir eşyanın tabi değilmiş veya belge alınmış gibi ithal edilmesi halini cezalandıran bir hükmün mevcut olmadığı, aksinin kabulünün “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesine aykırılık oluşturduğunun anlaşılması karşısında, gümrüklenmiş değerin kamuya geçirilmesine ilişkin karara vaki itirazın zımnen reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca gümrüklenmiş değerin kamuya geçirilmesine yolunda idari yaptırım kararı verilmiş ise de, idari yaptırım kararına konu kabahat fiilinin 4458 sayılı Kanun’un 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen, eşyanın ithalinin lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterliliğe tabi değilmiş veya belge alınmış gibi veya uygunsuzluk tespit edildiği yönünde cezayı gerektiren şart fiillerin somut olayda gerçekleşmediği ve ayrıca davalı idare tarafından bu yönde hukuken geçerli ve bağlayıcı herhangi bir tespit yapılmadığından, dava konusu olayda davacı şirketin maddede belirtilen şartları ihlal ettiği yönünde yapılan yorum sonucu alınan kararda ve bu karara vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Gözetim uygulamasına tabi eşyaların ithalini gerçekleştiren davacı adına alınan mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY :
Davacı adına tescilli …-…, …-… …-… tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı eşyanın gözetim uygulamasına tabi olduğundan bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca eşyanın kaim değerinin kamuya geçirilmesine ilişkin karara vaki itirazın zımmen reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
İthalatta uygulanacak gözetim ve korunma önlemleri, Türk Mevzuatında, 29/01/1995 tarih ve 22186 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 26/01/1995 tarih ve 4067 sayılı Kanun’la onaylanması uygun bulunan ve 25/02/1995 tarih ve 22213 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 03/02/1995 tarih ve 1995/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla onaylanan Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşmasının ekinde yer alan ve bu anlaşmanın ayrılmaz parçasını teşkil eden Korunma Tedbirleri Anlaşması ile yerini almıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde; ithali lisansa, şarta, izne, kısıntıya ve belli kuruluşların vereceği uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterlik belgesine tabi değilmiş veya belge alınmış gibi beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde eşyanın gümrük vergilerinin yanı sıra eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verileceği hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Gözetim uygulamasında, Ticaret Bakanlığınca, yerli üreticilerin talebi üzerine veya re’sen, belli bir malın ithalatının, o malın yerli üreticileri ve ülke ekonomisi üzerinde olumsuz sonuçlar yaratıp yaratmadığının tespit edilmesi amacıyla incelemeye başlanılarak, inceleme sonucunda gözetim uygulaması öngörülebilmektedir. Gözetim uygulaması başlatılması durumunda, herhangi bir korunma tedbirinden söz edilemez. Yani bu aşamada, o malın ithalatında herhangi bir kısıtlama, vergi oranında artış, eşik kıymet belirlenmesi veya ek mali yükümlülük uygulaması söz konusu olmamaktadır.
Uyuşmazlıkta, her ne kadar söz konusu beyannameler muhteviyatı eşyalar için gözetim belgesi ibraz edilmediğinden bahisle para cezası kararı alınmış ise de; Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre para cezası kararı alınabilmesi için, eşyanın ithalinin, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olmasına rağmen bunlar olmadan gerçekleştirilmiş olması ya da belge varmış gibi beyan edilmiş olması gerekmektedir. Dolayısıyla para cezası kararının dayanağını, ithale konu eşyanın anılan maddede aranılan belgelere tabi değilmiş ya da sunulmuş gibi beyan edilmesi oluşturduğundan, öncelikle, gözetim belgesinin sözü edilen maddede sayılan belgelerden olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
İlgili belgelerin tanımı herhangi bir mevzuatta açıklanmasa da, gözetim belgesi, bir malın ithalatında, yerli üreticilerin zarar görmesine sebebiyet verebilecek miktarda artış olup olmadığının belirlenebilmesi için o malın ithal seyrinin izlenmesi amacıyla Ticaret Bakanlığınca düzenlenen bir belgedir. Gözetim belgesinin ibrazı zorunluluğu ise, o malın, belli bir değerin altında kıymetle ithal edilmek istenilmesi durumuna münhasır olmaktadır. Bu bağlamda, ithali serbest olan eşyanın ithalat seyrinin izlenmesi ve koruma tedbirlerinin uygulanmasına gerek olup olmadığının belirlenmesi amacıyla getirilen ancak 4458 sayılı Kanun’un 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde sayılanlar dışında kalan gözetim belgesinin ibraz edilmemesi, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca eşyanın kaim değerinin mülkiyetinin kamuya geçirilmesini gerektiren nedenler olarak kabul edilemez.
Bu durumda, gözetim belgesinin, mezkur Kanun’un 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde düzenlenen, eşyanın ithali, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesi kapsamında sayılan belgelerden olmadığı sonucuna varıldığından, gözetim belgesinin ibraz edilmediğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca alınan eşyanın kaim değerinin kamuya geçirilmesine ilişkin karara vaki itirazın reddine dair işlemde hukuka uyarlık, temyize konu vergi dava dairesi kararında ise sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 4. maddesi: “Gümrük idareleriyle muhatap olan kişiler bu Kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile bunlara dayanılarak çıkarılan mevzuat hükümlerine uymak; gümrük idarelerinin gerek bu Kanunda gerek diğer mevzuat hükümlerine göre yapacağı gözetim ve kontrollere tabi olmak; bu idarelerin kendi adına veya başka idareler nam veya hesabına tahsil edeceği her tür vergi, resim, harç ve ücretleri ödemek veya bunların teminata bağlamak; mevzuat hükümlerinin uymayı zorunlu kıldığı her tür işlemleri yerine getirmekle sorumludurlar.” Kanun’un, 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi: “İthali lisansa, şarta, izne, kısıntıya ve belli kuruluşların vereceği uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterlik belgesine tabi değilmiş veya belge alınmış gibi beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde eşyanın gümrük vergilerinin yanı sıra eşyanın gümrüklenmiş değerinin 2 katı para cezası verileceği” ve aynı maddenin 4. fıkrasının (c) bendi de eşyanın kaim değerinin “mülkiyetin kamuya geçirilmesine dair kararın verileceği” düzenlemelerini haizdir.
03/02/1995 tarih 1995-6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması ekinde yer alan ve bu anlaşmanın ayrılmaz parçasını teşkil eden “Korunma Tedbirleri Anlaşması”, mevzuatımızda yerini almış, uygulanması uluslarası sözleşmeye dayalı tedbir mahiyetinde işlemlerdir. Normlar hiyararşisi bağlamında çıkarılan ithalatta gözetim uygulanması yönetmeliğinde gözetim uygulama karar alma süreci amacı başvuru şekli vs. yer almakta olup, başvuru usul ve esasları ile başvuru sahiplerinden alınacak taahhütler tebliği ile belirlenir hükmüne istinaden, olay tarihinde yetkili idare tarafından düzenlenerek Resmi Gazete’de yayınlanan teblig ile, tebliğde yer alan eşyaların belirlenen birim kıymetin altında olması halinde, ithalatın “gözetim belgesine” tabi olduğu, bu düzenlemeyle belirlenmiş malların ancak bu belge ile ithal edileceği genel düzenleyici işlem olarak tebliğ edilmiştir. Anılan Tebliğler hukuka uygun bulunmuş olup, iptal taleplerinin yargı makamlarınca reddedilmiş olduğu da bilinmektedir.
Gözetim Belgesi; Ortak Ticaret Politikası araçlarına uyum kapsamında, AB’nin Konsey Yönetmelikleri ve Dünya Ticaret Örgütü’nün Koruma Tedbirleri Anlaşması ile belirli üçüncü ülkeler menşeili ürünlerin ithali için zorunlu olan ve bir malın ithal eğiliminin yakından izlenmesi, bu eğilimin yerli üreticiler üzerinde zarar tehdidi oluşturup oluşturmadığı noktasındaki tespitler için gerekli olan ithalattan önce Dış Ticaret Müsteşarlığı’na yapılacak başvuruyla alınması gereken belgedir.
Bu durumda, 4458 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında sorumluluğu bulunan davacının, Kanun’un 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca, ithalatı gözetim belgesi alınma şartına bağlı olduğu halde, gözetim belgesine tabi değilmiş gibi matrah artırmak suretiyle ithalatın yapıldığı, anılan düzenlemede belirtilen belgelerin ise ismen belirtilmeyerek genel olarak; lisans, şart, izin, kısıntı, uygunluk ve yeterlilik belgesi gibi üst başlıklar halinde yer aldığı görüldüğünden, bu belgeler arasında sayılmadığı da gerekçe olamayacağından anılan maddenin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca, eşyanın bulunmaması halinde kaim değerin kamuya geçirilmesi işleminde hukuka aykırılık bulunmadığından temyiz talebinin kabul edilerek kararın bozulması gerektiği oyu ile Dairemiz kararına katılmıyorum.