Danıştay Kararı 7. Daire 2021/4111 E. 2022/5528 K. 27.12.2022 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2021/4111 E.  ,  2022/5528 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4111
Karar No : 2022/5528

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
…Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İçecek Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Tekstil Mağazacılık İnşaat Gıda Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tanzimli … tarih ve … sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında temsilcilik sözleşmesine istinaden davacı adına 2018 yılında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 13 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaların ihraç edilmediği gibi belge sahibi firmanın stoklarında da yer almadığının tespit edildiğinden bahisle ithalat vergileri nedeniyle düzenlenen haciz işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesi uyarınca alınmayan ithalat vergilerinin ödenmesinin davacıya bildirildiği, ödeme yapılmaması üzerine ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiği, ödeme emrine karşı dava açılmadığı gibi borcun da ödenmediği anlaşılmakla birlikte adına dahilde işleme izin belgesi düzenlenenlerin, belge kapsamındaki ithalat işlemleri nedeniyle, rejime ilişkin hükümlerin ihlali halinde doğabilecek vergilerden dolayı gümrük yükümlüsü olarak takibinin yasal bir zorunluluk olduğu, temsilcilik sözleşmesine istinaden ithal edilen malların sözleşme hükümlerine göre adına hareket ettiği firmaya teslimi ile taraflar arasındaki ilişkinin son bulacağı, olayda davacı tarafından ithal edilen malların dahilde işleme izin belgesi sahibi firmaya teslim edilmediğine yönelik bir iddianın da bulunmadığının anlaşılması karşısında, eşyaların ihraç edilmemesinden davacının sorumlu tutulamayacağı sonucuna varıldığından düzenlenen haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işleme karşı dava açılmadığından teminatın irat kaydedilen kısmı dışında kalan borcun tahsili amacıyla düzenlenerek davacıya tebliğ edilen ödeme emrine karşı dava açılmaması üzerine tesis edilen haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Olayda, davalı idarenin 12/11/2019 tarihinde kaydına giren ve savunması ekinde dosyaya ibraz edilen dilekçede, davacı tarafından adlarına düzenlenen haciz varakasının ve ödeme emrinin suretlerinin verilmesinin istenildiği, bu işlemlerin elden teslim alınması üzerine de davanın açıldığının anlaşılması karşısında, 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işlemin ve ödeme emrinin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğinin araştırılması ve davaya konu haciz işleminin yasal şartlarının oluşup oluşmadığı irdelenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, ödeme emri safhasında incelenmesi gereken “böyle bir borcun bulunmadığı”na yönelik iddianın değerlendirilmesi suretiyle verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Tekstil Mağazacılık İnşaat Gıda Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tanzimli … tarih ve … sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında temsilcilik sözleşmesine istinaden davacı adına 2018 yılında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 13 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaların ihraç edilmediği gibi belge sahibi firmanın stoklarında da yer almadığının tespit edildiğinden bahisle ithalat vergileri nedeniyle düzenlenen haciz işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere on beş gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde, ödeme emrine karşı böyle bir borcun bulunmadığı veya kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla on beş gün içinde dava açılabileceği; 62. maddesinde de, borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Gümrük vergilerinin tahsil edilebilmesi için usulüne uygun tahakkuk ettirildikten sonra, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre tahsil usullerinin sırasıyla denenmiş olması zorunludur. Bu zorunluluğun doğal sonucu olarak, sistematiğin içinde yer alan bir idari işlemin bu amaçla tesis edilebilmesi için bir önceki hukuki durumun tekemmül etmiş olması hali aranmalıdır. Dolayısıyla bir önceki safha tekemmül etmeksizin bir sonraki safhaya ilişkin idari işlem tesis edilemeyeceği gibi, sistematik içinde yer alan herhangi bir işleme karşı dava açılması durumunda ise önceden kesinleşmiş hukuki durumların yeniden incelenmesi de yasal olarak mümkün değildir.
Olayda, 12/11/2019 tarihinde davalı idarenin kaydına giren ve savunma ekinde dosyaya ibraz edilen dilekçede, davacı tarafından adlarına düzenlenen haciz varakasının ve ödeme emrinin suretlerinin verilmesinin istenildiği, bu işlemlerin elden teslim alınması üzerine de dava açıldığının anlaşılması karşısında, 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işlemin ve ödeme emrinin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğinin araştırılması ve davaya konu haciz işleminin yasal şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, ödeme emri safhasında incelenmesi gereken “böyle bir borcun bulunmadığı”na yönelik iddiaların değerlendirilmesi suretiyle verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 27/12/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan vergi dava dairesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve kararın onanması gerektiği oyu ile, karara katılmıyorum.