Danıştay Kararı 7. Daire 2021/3370 E. 2023/1111 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2021/3370 E.  ,  2023/1111 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3370
Karar No : 2023/1111

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Kargo Gümrük Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Elektronik İthalat İhracat Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 2017 yılında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 20 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesinin muhtelif kalemleri muhteviyatı eşyanın kıymetinin düşük beyan edildiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen özel tüketim ve katma değer vergileri ile bu vergiler üzerinden 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın zımnen reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; davacı adına tescilli ithalat beyannameleri muhteviyatı eşyaların paralel ithalat yöntemiyle ithal edildiği, söz konusu ürünlerin ithalat fiyatları ile distribütör firmaların ithalat fiyatları arasında bariz fark olması halinde, ithal edilen ürün fiyatlarının distribütör firmaların ithalat fiyatları olarak kabul edilip edilemeyeceğinin belirlenmesi gerektiği, davacıdan istenilen belgelerin verilmediğinden bahisle satış bedeli yöntemi terk edilmek suretiyle kıymet takdiri yapılmış ise de, davacıdan ibrazı istenilen belgelerin çıkış ülkesinde yerleşik ihracatçı firmaya ait ve söz konusu firma tarafından düzenlenen belgeler olduğu ve davacının uhdesinde bulunmadığı, davalı idarece bu yönde bir araştırma yapılmadığı, söz konusu belgelerin yurtdışından temininin de davacıya yüklenemeyeceği, söz konusu ürünlerin distribütör kapsamında olmadığı ve paralel ithalat yöntemiyle ithal edildiğinin görüldüğü, distribütör aracılığıyla ithal edilen ürünler ile paralel ithalat yöntemiyle ithal edilen ürünler arasında piyasada fiyat farkının olduğu, söz konusu fiyat farklılaşmasının ürünün yetkili firma garanti kapsamında olması, teknik servis farklılığı, serbest piyasa ekonomisi koşullarında aynı ürünün yurt dışında daha ucuza satış yapılan farklı ülkelerden temin edilebilmesi vb. sebeplerden kaynaklandığı, her ne kadar düzenlenen raporda davacı tarafından beyan edilen ithalat fiyatları ile distribütör firmaların ithalat fiyatları arasında aşırı fark tespit edildiği belirtilmişse de, söz konusu ürünlerin satın alındığı firmadan değerinin sorulması suretiyle (satış bedeli yöntemi), bunun mümkün olmaması halinde ise aynı ürünlerin piyasadaki paralel ithalat fiyatları incelenmek ve araştırılmak suretiyle (aynı eşyanın satış bedeli yöntemi) değer tespiti yapılması gerekirken, davacı tarafından beyan edilen satış bedelinin gerçek durumu yansıtmadığına ilişkin herhangi bir tespit yapılmaksızın, doğrudan distribütör firmaların ithalat fiyatları baz alınmak suretiyle davacı adına yapılan ek tahakkuk ve alınan para cezası kararlarında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İthal edilen ürünlerin distribütör firmalarca belirlenmiş fiyatlarının çok altında olmasının ticari hayatın genel kurallarına uygun olmadığından, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.…Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 28/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.