Danıştay Kararı 7. Daire 2021/302 E. 2023/1636 K. 21.03.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2021/302 E.  ,  2023/1636 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/302
Karar No : 2023/1636

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 2012 yılının Mart- Nisan dönemine ilişkin özel tüketim, katma değer vergileri, vergi ziyaı cezaları gecikme zammı ve faizinden oluşan kamu borçlarının şirketten tahsil imkanı kalmadığından bahisle şirket ortağı sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, asıl borçlu şirkete ait vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamenin, şirketin bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı, adreste … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin faal olduğu belirtilerek, anılan şirket ve muhtar nezdinde tutanak düzenlenilmesi üzerine, ihbarnamenin 12/12/2014 tarihinde mahalle muhtarlığına tebliğ edildiği, şirket adına düzenlenen 15/06/2015 tarihli ödeme emrinin ise şirket müdürü …’a ikamet adresinde tebliğ edildiği, tebliğin usulüne uygun yapıldığından bahsedilebilmesi için şirketin kanuni temsilcisi veya bunların memur ve müstahdemlerinden birine yapılması, adreste bulunmadığının saptanması üzerine ise ilanen tebliğ yoluna gidilmesinin gerektiği, olayda; evrakın, borçlu şirketin memur ve müstahdemi olmayan mahalle muhtarına tebliğ edilmesi suretiyle borcun kesinleştirilmeyeceği, bu durumda şirket hakkındaki takibatın usulüne uygun tamamlanmasından söz edilemeyeceğinden, kesinleşmeyen amme alacağının tahsili amacıyla şirket ortağı olan davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Olayda, asıl borçlu şirket hakkında 18/04/2017 tarihi itibarıyla yapılan motorlu taşıtlar sorgulamasında; 1 adet otobüs, 1 adet otomobil, 4 adet kamyonun kayıtlı olduğu, araçların değerleri ile satışları sonrasında elde edilecek tutarın söz konusu kamu alacağını karşılamadığı hususu açıklığa kavuşturulmadan ve amme alacağının öncelikle takip edilmesi gereken asıl borçlu şirketten tahsiline yönelik takip yolları henüz tüketilmeden, dolayısıyla kamu borcunun şirketten tahsil edilemediği ya da tahsil edilemeyeceği hususu ortaya konulamadan, kamu alacağının ortak sıfatı ile davacıdan istenilmesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Şirket adına düzenlenen 16 adet ödeme emrinin şirket müdürü …’a tebliğ edildiği, vadesinde ödeme yapılmaması ve yapılan mal varlığı araştırması sonucunda amme alacağının şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine davacı şirketin ortağı adına, ortak olarak bulnduğu dönemler de göz önünde bulundurularak ödeme emirlerinin düzenlendiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci ve Dokuzuncu Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’na 3619 sayılı Kanunla eklenen Ek 1. madde hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyanın, 04/03/2015 tarih ve 8771 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile birlikte incelenmesinden, Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesine istinaden 27/02/2015 tarihinde ticaret sicilindeki kaydının silindiği, bu suretle tüzel kişiliğinin sona erdiği tespit edilen asıl borçlu şirket adına, … tarih ve … sayılı ödeme emrinin düzenlendiği, tüzel kişiliğinin sona ermesinden sonra, haklara sahip olması, borçlu kılınması ve temsili hukuken olanaklı bulunmayan tüzel kişiliği sona eren asıl borçlu şirkete ödeme emri tebliği herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacağından, belirtilen nedenle kesinleşmediği anlaşılan amme alacağının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığının anlaşılması karşısında, temyize konu kararda sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.