Danıştay Kararı 7. Daire 2021/2853 E. 2022/5257 K. 21.12.2022 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2021/2853 E.  ,  2022/5257 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2853
Karar No : 2022/5257

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Tekstil Mümessillik ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tanzimli … tarih ve … sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında temsilcilik sözleşmesine istinaden davacı adına 2018 yılında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 14 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaların ihraç edilmediği gibi belge sahibi firmanın stoklarında da yer almadığının tespit edildiğinden bahisle ithalat vergilerinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali ile teminattan irat kaydedilen 689.553,87 TL’nin iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, 4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca, vergilerin tahakkuk ettirilip tebliğ edilerek yükümlüsüne itiraz ve dava açma olanağının sağlanması gerekirken, tahakkuk aşaması tamamlanmadan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işlemin tebliği üzerine düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dahilde işleme rejimi kapsamında geçici olarak ithal edilen eşyaların girişi esnasında tahakkuk ettirilerek teminata bağlanan ve rejim şartlarının ihlal edilmesi halinde tahsili gereken vergiler için yapılması gereken işlemin tahakkuk değil, 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesi uyarınca tesis edilecek vade belirleme işlemi olduğu, olayda, vade belirleme işleminin davacı şirketin çalışanına tebliğ edilmesine karşın ödeme yapılmaması ve söz konusu işleme karşı dava açılmaması üzerine amme alacaklarının kesinleştiği, bu durumda, usulüne uygun olarak kesinleşen toplam 2.216.637,02 TL tutarındaki gümrük vergilerinden, 16/05/2019 tarihinde irat kaydı yapılan 559.021,33 TL tutarındaki nakit teminatın düşülmesi suretiyle geriye kalan 1.657.615,70 TL’nin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararanın kaldırılmasından sonra davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işlemin bildirim niteliğinde bir işlem olması nedeniyle davaya konu edilemeyeceği, temsilcilik sözleşmesine istinaden taraflarınca ithal edilen eşyaların ihraç edilmesi noktasında sorumluluklarının bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ: Olayda, temsilcilik sözleşmesine istinaden ithal edilen malların sözleşme hükümlerine göre adına hareket ettiği firmaya teslimi ile taraflar arasındaki ilişkinin son bulacağı, davacı tarafından ithal edilen malların dahilde işleme izin belgesi sahibi firmaya teslim edilmediğine yönelik bir iddianın da bulunmadığının anlaşılması karşısında, eşyaların ihraç edilmemesinden davacının sorumlu tutulamayacağı, iddiasının “borcum yoktur” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
… Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tanzimli … tarih ve … sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında temsilcilik sözleşmesine istinaden davacı adına 2018 yılında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 14 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaların ihraç edilmediği gibi belge sahibi firmanın stoklarında da yer almadığının tespit edildiğinden bahisle ithalat vergilerinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali ile teminattan irat kaydedilen 689.553,87 TL’nin iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 108. maddesinin 1. fıkrasında, serbest dolaşımda olmayan eşyanın, işlem görmüş ürünlerin üretiminde kullanılmasından sonra Türkiye Gümrük Bölgesinden yeniden ihraç edilmesi amacıyla, gümrük vergileri ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın ve vergileri teminata bağlanmak suretiyle, dahilde işleme rejimi kapsamında geçici olarak ithal edilebileceği; eşyanın işlem görmüş ürünler şeklinde ihracı halinde, teminatın iade olunacağı; eşyanın bu şekilde dahilde işleme rejiminden yararlanmasına, şartlı muafiyet sistemi denildiği hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 184. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde, 183. maddede belirtilen haller dışında, ithalat vergilerine tabi eşyanın geçici depolanmasından veya tabi tutulmuş olduğu gümrük rejiminin uygulanmasından doğan yükümlülüklerden birinin yerine getirilmemesi durumunda ithalat nedeniyle gümrük yükümlülüğünün doğacağı; maddenin 3. fıkrasında ise, yükümlünün, ithalat vergilerine tabi eşyanın geçici depolanmasından veya tabi tutulduğu gümrük rejiminin uygulanmasından doğan yükümlülükleri yerine getirmesi gereken kişi ya da söz konusu rejime tabi tutulması için konulmuş koşullara uyması gereken kişi olduğu hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer alan Kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, dahilde işleme izin belgesi sahibi olup ithalat işlemlerini gerçekleştirenlerin, bu işlemlerden doğabilecek vergilerden dolayı gümrük yükümlüsü sıfatıyla sorumlu tutulmasının yasal bir zorunluluk olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı onay yazısı üzerine muayene memurları tarafından düzenlenen muhtelif tarih ve sayılı inceleme raporlarında, … İletişim Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi, … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve … Tekstil Mağazacılık İnşaat Gıda Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tanzimli dahilde işleme izin belgelerinin davacının da aralarında bulunduğu firmalar tarafından kullanılarak temsilcilik sözleşmesine istinaden gümrük vergilerinin teminata bağlanması suretiyle ithalat işlemlerinin gerçekleştirildiği, buna karşılık taahhüt edilen ihracatlar gerçekleştirilmediği gibi eşyaların geçici ithal edildiği haliyle veya işlem görmüş ürün olarak adı geçen belge sahibi firmaların stoklarında da bulunmadığı tespitlerine yer verilerek, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 184 ve 192. maddeleri uyarınca alınmayan gümrük vergilerinden belge sahibi, belgeyi kullanan ithalatçı firmalar ile beyannamelerde dolaylı temsilci olarak kayıtlı bulunan firmaların müşterek ve müteselsil sorumluluğunun bulunduğu, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca iştirak nedeniyle her birine para cezası uygulanması gerektiğinden bahisle işlemlerin tesis edildiği anlaşılmıştır.
Olayda, temsilcilik sözleşmesine istinaden ithal edilen malların sözleşme hükümlerine göre adına hareket ettiği firmaya teslimi ile taraflar arasındaki ilişkinin son bulacağı, davacı tarafından ithal edilen malların dahilde işleme izin belgesi sahibi firmaya teslim edilmediğine yönelik bir iddianın da bulunmadığının görülmesi karşısında, eşyaların ihraç edilmemesinden dolayı sorumlu tutulamayacağı anlaşılan davacının iddialarının “borcum yoktur” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, istinaf başvurusunun kabulü suretiyle davanın reddine dair vergi dava dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 21/12/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan vergi dava dairesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve kararın onanması gerektiği oyu ile, karara katılmıyorum.