Danıştay Kararı 7. Daire 2021/209 E. 2022/5069 K. 13.12.2022 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2021/209 E.  ,  2022/5069 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/209
Karar No : 2022/5069

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Kimya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının 2009 ilâ 2012 yıllarına ilişkin hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen vergi tekniği raporunda, davacının tecil-terkin kapsamında … Boya Yapı Kimya Limited Şirketi’ne sattığı sentetik tiner nedeniyle 2012 yılının Mayıs ve Haziran dönemlerine ilişkin özel tüketim vergisi beyannamelerinde beyan edip tecil ettirdiği özel tüketim vergilerinin terkin edilmemesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine söz konusu özel tüketim vergilerinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma üzerine yapılan incelemede; olayda; Mahkemelerinin ara kararına verilen cevaptan; davacı şirketin 2009 ila 2012 yıllarına ilişkin hesap ve işlemlerini konu alan vergi tekniği raporunda, davacının, tecil-terkin kapsamında … Boya Yapı Kimya Limited Şirketi’ne sattığı sentetik tiner nedeniyle 2012 yılının Mayıs ve Haziran dönemlerine ilişkin özel tüketim vergisi beyannamelerinde beyan edip tecil ettirdiği özel tüketim vergilerinin terkin edilmemesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine, söz konusu vergilerin doğrudan ödeme emri ile tahsili cihetine gidildiği, oysa anılan vergilerin, tecil talebinde bulunan davacı yönünden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 37. maddesi uyarınca vadesinin belirlenmesinden sonra, dava açılmaması ya da dava açılmakla birlikte yargı yerince işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmemesi durumlarında, tecil edilen verginin tahsili yoluna gidilmesi gerektiğinden tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davaya konu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tecil işlemi iptal edilen amme alacağının tahakkuk fişi ile tahakkuk ettirildikten sonra ödenmemesi üzerine tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/12/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz talebinin, Davacının tecil terkin kapsamında üretmeyi taahhüt ettiği ürünün üretilmediğini tesbit eden vergi tekniği raporuna istinaden tecil edilen vergilerin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptaline dair mahkeme kararının bozulması talebi olduğu görülmekle,
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinde düzenlendiği üzere;
“Kanuna ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki malların; (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılmak üzere mükellefler tarafından tesliminde tarh ve tahakkuk ettirilen özel tüketim vergisinin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek kısmı, teminat alınmak suretiyle tecil olunur. Söz konusu malların tecil tarihini takip eden aybaşından itibaren on iki ay içinde (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılması halinde tecil olunan vergi terkin edilir. Bu hükümlere uyulmaması halinde, bu malların tecil-terkin işlemi dışındaki amaçlarla tesliminde tarh edilmesi gereken vergi tutarından, daha önce tahsil edilen verginin mahsubundan sonra kalan tutar, vade tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51. maddesinde belirlenen gecikme zammı ile birlikte tahsil edileceği” belirtilmiştir.
Düzenleme gereği tecil edilen verginin tarh ve tahakkuk edilmiş olduğu ve vade tarihinin de kanunen belirlenmiş olduğu görülmekle, 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesinde düzenlenen “özel kanunlarında ödeme zamanı belli olmayan kamu alacaklarına ilişkin vade belirleme düzenlemesinin” dava konusu ödeme emri öncesinde düzenlenmesi ve ayrı bir dava konusu edilmesi gereken işlem 37. olduğu yolundaki gerekçe 8. maddeye aykırı olmakla mahkeme kararının bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.