Danıştay Kararı 7. Daire 2021/1816 E. 2023/4 K. 24.01.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2021/1816 E.  ,  2023/4 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1816
Karar No : 2023/4

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrokimya Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının 2013 yılında ithal yoluyla veya yurtiçinden temin ettiği 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan hammaddelerin (I) sayılı listeye dahil olmayan emtiaların imalinde kullanılması nedeniyle gerçekleştirilen mahsuben iade işlemlerinin incelenmesi sonucu; 2013 yılının Mart, Nisan, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık dönemlerinde imal edilen 3824.90.97.90.18 GTİP’li pas ve korozyon önleyici emtianın kapasite raporlarına uygun olarak üretilmediği, hammadde olarak baz yağ yerine hidrolik transmisyon yağının kullanıldığı ileri sürülse de, esasında bazyağların hiçbir imalata tabi tutulmaksızın elden çıkarıldığı ve bu durumu gizlemek amacıyla sahte ve/veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanıldığı ve düzenlendiğinin anlaşıldığı, bu nedenle haksız iade edilen tutarların tarh edilmesi gerektiğine dair vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, davacı şirketin madeni yağ imalatı, iç ve dış ticareti faaliyeti ile iştigal ettiği, 4760 sayılı Kanun’a ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan hammaddelerin (I) sayılı listeye dahil olmayan 3824.90.97.90.18 GTİP’li eşyanın imalinde kullanılması nedeniyle 2013 yılının dava konusu dönemleri de kapsayan muhtelif dönemleri için mahsuben iade talebinde bulunulduğu, imal edilen emtianın 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan madeni yağ tanımına giren mallar kapsamında olduğundan bahisle iade talebinin reddedildiği, bu işlemin dava konusu edilerek mahkeme kararıyla iptal edilmesi üzerine özel tüketim vergilerinin mahsuben iadesinin yapıldığı, ilgili ÖTV (I) sayılı Liste Uygulama Tebliğinde yer alan düzenleme gereği mahsuben iade işlemlerinin vergi incelemesine sevk edildiği, dava konusu dönemler açısından yapılan incelemede, davacının kurumlar vergisi, katma değer vergisi, özel tüketim vergisi ve muhtasar vergisi beyannamelerini verdiği, 19 çalışanının, 3 adet aracının bulunduğu, 28/08/2012 tarihli yoklamada, madeni yağ imalatı ve satışı faaliyetini 5.000 USD artı katma değer vergisi kira bedeli karşılığı kiraladığı 600 m2’lik işyerinde yürüttüğü, 11/06/2015 tarihli yoklamada, adres değiştirdiği, imalathanesini kapatarak yeni adresinde madeni yağ pazarlama ve satış işi ile uğraştığı, ancak, adresin kapalı ve boş olduğu, üzerinde kiralık ilanının bulunduğunun tespit edildiği; davacının 2013 yılında ürettiği tek ürünün özel tüketim vergisine tabi olmayan paslanmayı önleyici müstahzar olduğu, 2013 yılında toplamda 964.435,00 kg 3824.90.97.90.18 GTİP’li ürünü üretip sattığı, iade tablolarındaki hesaplamaların 2012/3792 sayılı Bakanlar Kurulu kararında düzenlenen rakamlarla uyumlu olduğu, iadeye konu üretimler için düzenlenen ekspertiz raporlarının defter ve belgelerden tespit edilen kapasite raporuyla uyuşmadığı, üretim randımanı sonucunda üretimde kullanılan hammaddelerin oranlarının %70’in üstünde baz yağ olduğu ve üretilen ürünlerle ilgili bir GTİP tespitinin bulunmadığı, üretim yapmadığı dönemlerdeki elektrik sarfiyatlarının üretim yapıldığı dönemlere göre daha fazla olduğu, yasal defterlerde hangi katkıların üretime girdiğinin tam olarak tespit edilemediği ve 2013 yılında üretime gönderilen katkı alışının olmadığı, davacının bağlantılı olduğu firmadan alarak üretimde kullanıldığı belirtilen ürünlere ilişkin belgelerin muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olarak kabul edilmesi gerektiği, imal ettiği paslanmayı önleyici müstahzar içeriğinin %70 üzeri petrol yağı bulundurması nedeniyle ithal ettiği baz yağları ve yurt içinden temin ettiği hidrolik sistem yağlarını ya olduğu gibi ya da basit karışımlarla sattığı, baz yağların içerisine GTİP’ini değiştirecek bir ürün koymadığı, baz yağ üzerindeki özel tüketim vergisi yükünden kurtularak, tecil-terkin müessesesinden faydalanarak baz yağın maliyetinin düşürüldüğü, paslanmayı önleyici müstahzar satışına ilişkin düzenlediği faturaların da muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olarak kabul edilmesi gerektiği yolundaki tespitlerle dava konusu işlemlerin tesis edildiği anlaşılmakta ise de, davacı şirketin dava konusu dönemlerde özel tüketim vergisini ödeyerek satın aldığı 4760 sayılı Kanun’a ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan light neutral ve hidrolik sistem yağlarını aynı Kanun’a ekli (I) sayılı listede yer almayan “paslanmayı önleyici müstahzar”‘ imalinde kullandığına ilişkin sanayi sicil belgesi, ekspertiz raporu, fiili tüketim belgesi ve ilgili tabloları ibraz etmediği, iade/mahsup şartlarının yerine getirilmediği yönünde davalı idarece ileri sürülen herhangi bir iddianın olmadığı, ithal ettiği ya da iç piyasadan temin ettiği baz yağlar ve hidrolik sistem yağlarının paslanmayı önleyici müstahzar imalatında kullanılmadığı iddiasının ise, davacının işyerinde üretim ekipmanlarının ve çalışan sayısının değerlendirilerek fiili ve kaydi envanter yapılması suretiyle anılan dönemde temin edilen hammadde ve katkı maddeleri ile satış faturalarında yazılı mamülün üretilip üretilemeyeceği, aktifinde kayıtlı makine ve teçhizat ile ne kadar üretim yapabileceği, hammaddeler ile imal edilen eşyanın depolanması için gerekli yerinin bulunup bulunmadığı, emtiaların nakliyesi için araç temin edilip edilmediği gibi hususların iş yeri şartları ve piyasa koşulları dikkate alınarak ispatlanması gerektiğinden bu yönlerde herhangi bir araştırma yapılmaksızın eksik incelemeye dayalı olarak tesis edildiği anlaşılan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile vergi inceleme raporuna istinaden tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi… Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 24/01/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.