Danıştay Kararı 7. Daire 2020/981 E. 2023/1472 K. 14.03.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/981 E.  ,  2023/1472 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/981
Karar No : 2023/1472

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sanayi Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem:Davacı tarafından ithal edilen ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malların, bu listeye dahil olmayan malların imalinde kullanıldığı belirtilerek 2017 yılı Ağustos dönemine ilişkin özel tüketim vergisinin nakden iadesi yolundaki talebin, on iki aylık süre içerisinde yapılmadığından bahisle reddine ilişkin işlemin iptali ve ödenen tutarın başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle iadesi ile teminat mektuplarının iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı tarafından özel tüketim vergisi ödenmek suretiyle alınan maddelerin özel tüketim vergisine tabi olmayan ürünlerin imalatında kullanıldığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davacının hak etmiş olduğu özel tüketim vergisinin ne zaman iade edileceğine ilişkin olarak mevzuatta açık bir düzenlemeye yer verilmediği, on iki aylık sürenin tecil-terkin uygulamasına ilişkin olduğu, iade alacağına ilişkin uygulama genel tebliğinde yer alan satın alma tarihini izleyen ay başından itibaren on iki ay içinde iade talebinde bulunulabileceği kuralının, yasayla tanınan bir hakkın yasa hükmünde öngörülmediği halde, genel tebliğ gibi ikincil bir mevzuatla hak düşürücü süre ihdas edilmek suretiyle daraltılması mahiyetinde olduğu, öte yandan, 213 sayılı Kanun’un 120. maddesine dayanılarak çıkarılan 429 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle nakden veya mahsuben yapılacak iade taleplerinin, internet vergi dairesi üzerinden elektronik ortamda, Tebliğ ekindeki standart 3/A dilekçesi kullanılmak suretiyle yapılacağı, iade taleplerini elektronik olarak yapmak zorunda olan mükelleflerin iade taleplerini elektronik olarak yapmamaları durumunda iade taleplerinin dikkate alınmayacağı yönündeki düzenleme ile, Kanun’da öngörülmeyen şekilde, başvurunun usulüne ilişkin bir zorunluluğun Tebliğ ile getirilmesi suretiyle davacının Kanun gereği sahip olduğu iade hakkını kullanmasının engellendiği, bu durumun hukuk devleti ilkesinin normlar hiyerarşisi prensibine ve Anayasanın 73. maddesinde yer alan verginin kanuniliği ilkesine aykırılık teşkil ettiği, söz konusu Tebliğlerin, iade hakkının özünü daraltan bir uygulamaya yol açtığı sonucuna ulaşılarak, davacının nakden iade talebinin, ithalat tarihini takip eden ay başından itibaren 12 aylık süre içinde standart 3/A dilekçesi ile iade talebinde bulunulmadığından bahisle reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; öte yandan, davacı tarafından idareye teminat mektubunun iadesi yönünde başvuruda bulunulmamış, idarece teminat mektubunun iadesi talebinin reddine yönelik bir işlem tesis edilmemişken ve Mahkemeler tarafından idari işlem tesis edecek nitelikte bir karar verilmesi mümkün olmadığından, davacının bu isteminin incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile hukuka aykırı olarak iade edilmeyen vergilerin, başvuru tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun’da öngörülen oranda yasal faiz uygulanmak suretiyle iadesine, teminat mektuplarının iadesi yönünden ise davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın iptal ve iadeye ilişkin hüküm fıkrasının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların, söz konusu hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Davacının başvurusu 12 aylık süre içerisinde yapılmadığından bahisle reddedildiğinden, davalı idare tarafından henüz başvurunun esasına yönelik bir değerlendirme yapılmamış olması karşısında, Bölge idare mahkemesince, davanın nakden iadeye ilişkin talebinin reddine dair işlemin iptali ile yetinilmesi ve davalı idareye işin esasının incelenmesi ve sonucunda yeni bir işlem tesis edilmesi için imkan sağlanması gerekirken, temyize konu kararın iade ve yasal faize hükmedilmesine ilişkin hüküm fıkrasında hukuki isabet bulunmadığı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan bölge idare mahkemesi kararının nakden iade talebinin reddine dair işlemin iptaline dair hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, anılan hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.
Temyize konu kararın mahrum kalınan tutarın hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
Olayda, davacının başvurusu 12 aylık süre içerisinde yapılmadığından bahisle reddedildiğinden, davalı idare tarafından henüz başvurunun esasına yönelik bir değerlendirme yapılmamış olması karşısında, bölge idare mahkemesince, davacının nakden iadeye ilişkin talebinin reddine dair işlemin iptali ile yetinilmesi ve davalı idareye işin esasının incelenmesi ve sonucunda yeni bir işlem tesis edilmesi için imkan sağlanması gerekirken, temyize konu kararın iade ve yasal faize hükmedilmesine ilişkin hüküm fıkrasında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın, nakden iadenin yasal faiz ödenerek yapılmasına ilişkin hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
5. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 14/03/2023 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davalı idarenin, temyize konu kararın nakden iadeye konu edilen vergilerin, yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz isteminin de reddedilerek, sözü edilen kararın onanması gerektiği oyuyla, Daire kararının belirtilen kısmına katılmıyoruz.