Danıştay Kararı 7. Daire 2020/938 E. 2023/847 K. 21.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/938 E.  ,  2023/847 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/938
Karar No : 2023/847

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): … Tekstil İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İthalatçıdan bayilik sözleşmesine istinaden alınan “…” şase numaralı aracın alt bayi konumundaki … Otomotiv(…)e satılmasından sonra düşük özel tüketim vergisi ödenmek suretiyle ilk satışının yine …’e yapılmasının ardından davacıya satışının gerçekleştirildiğinin vergi tekniği raporuyla tespit edildiğinden bahisle, 2013 yılının Nisan dönemine ait özel tüketim vergisinin, gecikme faiziyle tahsili amacıyla 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 3. fıkrası uyarınca müşterek ve müteselsilen sorumlu sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; … hakkında düzenlenen vergi inceleme ile vergi tekniği raporlarının incelenmesinden, ithal edilen araçların …’e alt bayilik sözleşmesi ile özel tüketim vergisi hesaplanmadan satıldığı, adı geçen şahsın da satın aldığı lüks araçları düşük matrahlar üzerinden kendi adına fatura ettiği (kendine satış olarak gösterdiği) ve kendi adına kestiği düşük özel tüketim vergisi matrahlı faturalara istinaden özel tüketim vergilerini ödeyerek kendi adına tescil ettirdiği, daha sonra bu araçları aralarında davacının da bulunduğu gerçek ve tüzel kişilere sattığı, buna göre alıcı durumundaki davacının müteselsil sorumluluk hükümlerine göre sorumluluğuna gidilemeyeceğinden, ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının asıl mükellefle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu düzenlenen raporlarda tespit edildiğinden, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.