Danıştay Kararı 7. Daire 2020/3810 E. 2023/141 K. 27.01.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/3810 E.  ,  2023/141 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3810
Karar No : 2023/141

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Bölge Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İç ve Dış Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından davalı idareye olan vergi borçları için ödenen tutardan, mahkeme kararlarına istinaden yapılandırılan gümrük vergilerinin mahsup edilerek iade edilen 28.271.480,00-₺ tutarındaki alacak üzerinden 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma talep edilen 17/11/2016 tarihinden dava tarihi olan 12/07/2019 tarihine kadar hesaplanacak yasal faizin ödenmesi yolundaki başvurusunun reddine dair işlemin iptali ile toplam 6.775.860,46-₺ (artırılmış haliyle) tutarındaki yasal faizin ödenmesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; mahkeme kararı ile yapılandırma başvurusunun reddine dair işlemin hukuka aykırılığının ortaya konulduğu ve söz konusu karar üzerine fazladan ödenen tutar iade edilmesine karşın faiz istemi reddedilmiş ise de, davacıya iade edilen tutarın yargı kararı ile hukuka aykırı bulunan işlem nedeniyle belli bir süre davalı idare uhdesinde bulunduğu, idare hukukuna hakim olan kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince, davacıdan haksız olarak tahsil edildiği anlaşılarak iadesine karar verilen parayı belirli bir süre uhdesinde bulunduran davalı idarenin hesaplanan yasal faizi davacıya ödemesi gerektiği, bu durumda; yargı kararı uyarınca davacıya ödenen 28.271.480,00-₺’lik tutar üzerinden 17/11/2016-17/07/2019 tarihleri arasında hesaplanan toplam 6.775.860,46-₺ (artırılmış haliyle) yasal faizin ödenmesi yolunda idareye yapılan başvurunun reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; davacı tarafından 02/04/2020 tarihinde Mahkeme kaydına giren dilekçe ile, ilgili dönem için hesaplanan 6.775.860,46-₺’lik yasal faizin, davalı idareye yapılan başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemi açısından ise, dava dilekçesinde işbu dava ile iadesi istenilen tutara ilişkin faiz isteminin bulunmadığı, söz konusu faiz talebinin dava dilekçesinde belirtilen miktarın artırılması olarak değerlendirilemeyeceği gibi, yeni bir talep ve ayrı bir dava konusunu oluşturacağı, buna göre, dava ve savunmaya cevap dilekçelerinde yer almayan faiz isteminin sonradan verilecek dilekçeler ile talep edilemeyeceği dolayısıyla talebin genişletilmesi yasağı uyarınca istemin esasının incelemesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle yargı kararı ile davacıya iade edilen tutar üzerinden hesaplanacak yasal faizin ödenmesi yolundaki başvurunun reddine dair işlemin iptali ve 6.775.860,46-₺ tutarındaki yasal faizin davacıya iadesine, yargı kararına istinaden davacıya ödenecek olan tutarın davalı idareye yapılan başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine yönelik davacı istemi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın iptale ilişkin hüküm fıkrasının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/01/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.