Danıştay Kararı 7. Daire 2020/3764 E. 2023/579 K. 14.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/3764 E.  ,  2023/579 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3764
Karar No : 2023/579

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
…Gümrük Müdürlüğü – …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …Otomotiv Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına 2007 ve 2008 yıllarında tescilli muhtelif tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleriyle ithal edilen araçların kıymetinin eksik beyan edildiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ile bu vergi üzerinden 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; ek olarak tahakkuk ettirilen vergi ve cezalara ilişkin tebligatın 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 197. maddesinde öngörülen üç yıllık sürenin geçirilmesinden sonra yapıldığının açık olduğu, öte yandan, tahakkuk zaman aşımı süresinin geçirilmesinden sonra ceza davası açılması nedeniyle ceza zamanaşımı süresinin uygulanmasına ilişkin koşulların oluşmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :İthalatla ilgili olarak … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyası ile dava açıldığı, ceza davası açılmasının, suçun tabi olduğu zamanaşımı süresinin uygulanması için yeterli olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 197. maddesinin 4. fıkrasının olay tarihindeki şekli uyarınca, vergi alacağının ceza uygulanmasını gerektiren bir fiile ilişkin olması ve suçun zamanaşımının daha uzun bulunması halinde, ceza zamanaşımının uygulanması gerekmekte olup, ceza davasının, vergilerin tebligatı için öngörülen üç yıllık süre içerisinde açılması zorunlu olmadığından, zamanaşımının, ilgililer hakkında Ceza Mahkemesinde açılan ceza davasının sonucuna göre belirlenmesi gerektiğinden aksi yolda verilen temyize konu kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına 2007 ve 2008 yıllarında tescilli muhtelif tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleriyle ithal edilen araçların kıymetinin eksik beyan edildiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ile bu vergi üzerinden 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 181. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinin 1. fıkrasının (a) bendinde, ithalatta gümrük yükümlülüğünün, ithalat vergilerine tabi eşyanın serbest dolaşıma girmesiyle doğacağı; 2. fıkrasında, gümrük yükümlülüğünün, söz konusu gümrük beyannamesinin tescil tarihinde başlayacağı; 74. maddesinde, Türkiye Gümrük Bölgesine gelen eşyanın serbest dolaşıma girişinin ticaret politikası önlemlerinin uygulanması, eşyanın ithali için öngörülen diğer işlemlerin tamamlanması ve kanunen ödenmesi gereken vergilerin tahsili ile mümkün olduğu belirtilmiş; 197. maddesinin 1. fıkrasında, gümrük vergilerinin, tahakkukundan hemen sonra beyanname veya beyanname yerine geçen belge üzerinde yükümlüye tebliğ edileceği; 2. fıkrasında, yapılan denetlemeler sonucunda hiç alınmadığı veya noksan alındığı belirlenen veya 1. fıkrada belirtilen şekilde tebliğ edilemeyen gümrük vergilerine ilişkin tebligatın, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten itibaren üç yıl içinde yapılacağı; şu kadar ki, gümrük yükümlülüğünün doğduğu olayla ilgili olarak dava açılmasının zamanaşımını durduracağı; 4. fıkrasında da, gümrük vergileri alacaklarının, ceza uygulanmasını gerektiren bir fiile ilişkin olması ve suçun zamanaşımı süresinin daha uzun bulunması halinde, bu alacakların, Türk Ceza Kanunu’ndaki dava ve ceza zamanaşımı sürelerinde kovuşturulup tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
Öte yandan; aynı Kanun’un 234. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, kıymeti üzerinden gümrük vergisine tabi eşyanın beyan edilen kıymetinin, muayene ve denetleme sonucunda, bu Kanunun 23 ila 31. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenen kıymete göre noksan bulunması halinde noksanlığa ait vergiden başka, bu vergi farkının üç katı para cezası alınacağı belirtilmiş; 232. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan halinin 1. fıkrasında, 234. madde hükümlerine göre alınacak para cezalarının, itiraz olmaksızın vergi tahakkukunun kesinleşmesinden veya idari itirazın red kararı ile sonuçlanmasından sonra karara bağlanacağı, idari yargı mercilerine başvurulmasının, gümrük idaresinin ceza uygulamasını engellemeyeceği, bu fıkraya göre karara bağlanacak para cezalarının zamanaşımı süresinin vergi tahakkukunun kesinleştiği tarihi takibeden günden itibaren işlemeye başlayacağı; 3. fıkrasında da, 1. fıkrada belirtilen para cezalarının üç yıl içinde karara bağlanıp, tebliğ edilmediği takdirde zamanaşımına uğrayacağı hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda değinilen hükümlere göre; yapılan denetimler sonucunda hiç alınmadığı ya da noksan alındığı tespit edilen vergilere ilişkin tebligatın gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten itibaren üç yıl içerisinde yapılması gerekiyorsa da; gümrük yükümlülüğünü doğuran olayla ilgili olarak, sözü edilen süre içerisinde dava açılması halinde, zamanaşımının durduğu sürece veya davanın sonuçlanmasından sonra kalan süre içerisinde tahakkuk işlemi yapılarak mükellefine tebliğ edilebileceği gibi, gümrük vergileri alacaklarının ceza uygulanmasını gerektiren bir fiile ilişkin olması durumunda, tahakkukun suçun tabi olduğu zamanaşımı süresi içerisinde yapılması da olanaklı olmakla birlikte, bir fiilin ceza gerektirip gerektirmediği, bir başka ifadeyle suç teşkil edip etmediği, açılacak ceza davasında verilecek kararla ortaya konulabileceğinden, 197. maddenin 4. fıkrası hükmünün uygulanabilmesi bakımından ceza davasında verilen kararın kesinleşmesinin beklenilmesi gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle, vergilerin tebliği için öngörülen üç yıllık sürenin geçirilmesinden sonra da olsa, davacının fiili nedeniyle açılmış bir ceza davasında verilerek kesinleşen mahkumiyet hükmü, gümrük vergileri alacakları hakkında, suçun tabi olduğu zamanaşımı süresinin uygulanmasını mümkün kılacaktır.
Olayda, davacı adına tescilli beyanname muhteviyatı eşya nedeniyle ek olarak tahakkuk ettirilen vergi ve cezaya ilişkin tebligat, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten itibaren üç yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 08/02/2019 tarihinde yapılmış olmakla birlikte, gümrük yükümlülüğünü doğuran olay nedeniyle, davacı şirket yetkilileri hakkında … Ağır Ceza Mahkemesinin E:…sayılı dosyasında açılan davada yargılamaya devam edildiği tespit edilmiştir.
Bu bakımdan; suçun tabi olduğu zamanaşımının uygulanabilmesi için Kanun maddesinde ceza davasının açılması herhangi bir süreyle sınırlandırılmış değildir. Dolayısıyla, vergilerin tebliği için öngörülen üç yıllık sürenin geçirilmesinden sonra da olsa bu fiil nedeniyle ceza davası açılmış olması ve bu ceza davasında verilecek hüküm, Türk Ceza Kanunu’ndaki dava ve ceza zamanaşımı sürelerinin uygulanıp uygulanmaması sonucunu doğuracağından, işbu dava hakkında karar verilebilmesi için, söz konusu ceza davasında verilecek kararın kesinleşmesinin beklenilmesi gerekirken, ceza davasının 3 yıl içerisinde açılmamasına dayanılarak verilen temyize konu kararda isabet görülmemiştir.
Davanın para cezalarına ilişkin kısmına gelince;
4458 sayılı Kanun’un 5911 sayılı Kanunla değişik olup, 07/10/2009 tarihinden sonra tescilli beyannamelere isabet eden para cezaları için uygulanabilecek nitelikteki 232. madde hükmü nedeniyle para cezası kararları vergilerle birlikte aynı zamanda alınmış ise de; belirtilen tarihten önce tescilli beyannamelere isabet eden para cezası kararlarının vergi tahakkuklarının idari bakımdan kesinleşmesinden, diğer bir ifadeyle, vergilere vaki itirazın reddedilmesinden önce karara bağlanması ve vergiler açısından geçerli olan 197. maddenin 4. fıkrasında yer alan hükmün para cezalarında uygulanması olanaklı olmadığı gibi, para cezalarına ilişkin olarak 28/03/2013 tarihinde 6455 sayılı Kanunla, 4458 sayılı Kanunun 231. maddesi değiştirilerek getirilen hükmün olay tarihinde uygulanma imkanı da bulunmamaktadır. Ancak, davaya konu para cezalarının Kanun’un 234. maddesi uyarınca alındığı, dolayısıyla vergiye bağlı ceza niteliğinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda, tahakkuk hakkında yapılacak değerlendirme sonucunda ulaşılan sonucun para cezasını da etkileyecek olması nedeniyle Mahkemece bozma üzerine verilecek kararda bu hususun da gözetileceği tabidir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.…Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 14/02/2023 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 197. maddesinin 4. fıkrasında: “Gümrük vergileri alacakları, ceza uygulamasını gerektiren bir fiile ilişkin olması ve zamanaşımı daha uzun bulunan bir fiil nedeniyle ceza davası açılmış olması kaydıyla, bu alacaklar Türk Ceza Kanunu’ndaki dava ve ceza zamanaşımı süreleri içerisinde kovuşturulup tahsil edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Düzenleme gereği, gümrük vergisi tahsil işlemleri; aynı zamanda suç teşkil eden yani ceza uygulamasını gerektiren bir fiile ilişkin oması halinde Türk Ceza Kanunu’nda belirlenen ceza ve dava zamanaşımı süreleri içinde yapılabilecektir. Diğer deyişle bu hüküm fiilin aynı zamanda suç teşkil ettiği durumlarda kanunen belirlenmiş olan vergi alacaklarına ilişkin zamanaşımının suça konu fiilin ceza kanunlarında belirlenen zamanaşımı süresine tabi olduğunu bu işlemlerin bu zaman zarfında yapılabileceğini öngören bir düzenlemedir. Bu açık düzenlemeden, ceza yargılamasının neticesine göre verilecek hükme göre (beraat, mahkumiyet veya düşme) gümrük vergi işlemlerinin düzenleneceği zaman diliminin belirleneceği sonucunun doğmayacağı tabidir.
Uzun süren ceza yargılaması sonucunun (karar kesinleşmeden infaz edilemeyeceğinden) beklenmesine yol açacak Kanun’la korunan hukuki yarara (amaca) aykırı yorumla, zamanaşımını yıllar sonra geriye yönelik olarak tespit etmek hayatın doğal akışına da aykırı olmakla, Kanun’un açık düzenlemesi karşısında, açılmış olan bir ceza davası da bulunduğundan, Mahkemece cezayı gerektiren fiilin dava ve ceza zamanaşımı süreleri belirlenerek değerlendirilmesi gerektiğinden, ceza mahkemesince verilecek hükmün sonucuna bağlı olarak değerlendirme yapılması gerektiği yönünde olan Daire kararına katılmıyorum.