Danıştay Kararı 7. Daire 2020/3451 E. 2023/580 K. 14.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/3451 E.  ,  2023/580 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3451
Karar No : 2023/580

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Vasisi …

İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ikrazatçılık yaptığından bahisle, takdir komisyonu kararına dayanılarak, 2008 yılının Ocak ilâ Aralık dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararı üzerine, dosyanın incelenmesinden, hakkında vergi incelemesinin başlatılmasından sonra, 12/11/2013 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilen davacı adına düzenlenen vergi tekniği raporuna istinaden matrah takdir edildiği olayda, takdire sevk işlemi ile zamanaşımının durduğunun kabulüne olanak bulunmadığı, 2008 yılına ait cezalı tarhiyata ilişkin ihbarnamenin zamanaşımı süresinin geçirilmesinden sonra 14/11/2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşıldığından, re’sen tarh edilen banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Takdir komisyonuna sevk ile zamanaşımının durduğu, ikrazatcılık faaliyetinde bulunduğu tespit edilen davacı adına tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Temyiz başvurusu; davacı adına takdir komisyonu kararına istinaden, 2008 yılının Ocak ila Aralık dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin işlemleri iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesinin 1. fıkrasında, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmiyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı; 2. fıkrasında; “Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması, zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz.” hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davaya konu vergi ve cezaların tarh zamanaşımı süresi dolmadan 12/11/2013 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, 19/09/2014 tarihli takdir komisyonu kararı ile matrah takdir edildiği, takdir edilen matrah üzerinden de uyuşmazlığa konu cezalı tarhiyat yapılarak 14/11/2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Bu durum karşısında, söz konusu vergilerin zamanaşımına uğradığından söz edilemeyeceğinden, temyiz isteminin esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerektiği oyu ile, Dairemiz kararına katılmıyoruz.