Danıştay Kararı 7. Daire 2020/3432 E. 2023/1220 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/3432 E.  ,  2023/1220 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3432
Karar No : 2023/1220

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: … Nakliyat ithalat İhracat Taahhüt Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’nden tahsil edilemeyen 2009 ve 2010 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin kurumlar, katma değer ve özel tüketim vergileri, vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezaları ile gecikme faizlerinin tahsili amacıyla davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin özel tüketim vergileri ile bu vergiye bağlı vergi ziyaı cezaları ile gecikme faizlerine ilişkin kısımlarının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla; olayda, 07/09/2010-24/11/2010 tarihleri arasında kanuni temsilcilik görevinde bulunduğu dikkate alındığında, davacının 2009/3, 4, 6 ilâ 11 dönemlerine ait özel tüketim vergileri ile bu vergiye bağlı borçlardan sorumlu tutulması mümkün olmadığından, … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin dava konusu edilen kısmında hukuka uyarlık görülmediği; aynı şekilde, … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin 2010/1 ilâ 7 dönemlerine ait özel tüketim vergileri ve bu vergiye bağlı borçları ile 2010 yılının Ağustos ayının (I.) dönemine ilişkin borçlarına ilişkin kısmında da hukuka uygunluk bulunmadığı; ancak, Ağustos ayının (II.) dönemine ilişkin amme alacağının 10/09/2010 tarihinde beyan edilerek ödenmesi gerektiğinden, bu tarihte kanuni temsilcilik görevi bulunan davacının anılan borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen de davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı idarece istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların, mahkeme kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği; vergi mahkemesince 2010 yılının Ağustos ayının (II.) dönemine ait amme alacaklarının iptaline ilişkin olarak, özel tüketim vergisinin beyan tarihinde davacının şirket yetkilisi olduğu belirtilerek hüküm kurulmuşsa da, söz konusu amme alacağının ilgili dönemde şirketin verdiği taahhüde aykırı şekilde davranarak vergi kaybına sebebiyet vermesinden kaynaklandığı anlaşılmış olup, davacının 07/09/2010 tarihinde kanuni temsilci olduğu ve vergi kaybına sebebiyet verilen fiilin 15-31 Ağustos 2010 tarihleri arasında gerçekleştiği hususları göz önüne alındığında, amme alacağının doğumu ile davacı arasında bir illiyet bağı ve dönemsel ilişkisinin bulunmadığı sonucuna varıldığından, ödeme emrinin anılan kısmında da hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasından sonra … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin anılan döneme isabet eden kısmının iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyize konu kararın, davacı adına düzenlenen … tarih … takip numaralı ödeme emri içeriğinin dava konusu edilen kısmının iptaline dair hüküm fıkrasının, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emri usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmediğinden şirket adına kesinleştirilemeyen amme alacakları için davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı; davacı adına düzenlenen … tarih … takip numaralı ödeme emrinin iptaline yönelik kısmının ise onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan bölge idare mahkemesi kararının, … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrası, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmamıştır.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu … tarih … takip numaralı ödeme emri içeriği borçların, asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinden kaynaklandığı anlaşılmış olup; söz konusu ödeme emrine ilişkin olarak, şirket adresine gönderilen tebligata ilişkin zarfın üzerinde yer alan bazı tarih ve sayılar ile bilgisayar ve el yazılarının incelenmesi sonucunda, üzerinde “….” şeklinde el yazısıyla sonradan eklenen ibarenin mevcut olduğunun görülmesi karşısında; tebligat işleminin ilgilisi yönünden doğuracağı sonuçlar dikkate alındığında, söz konusu tebliğ alındısının, … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ait olduğunu kanıtlayacak şekilde asıl borçlu şirkete posta yoluyla tebligat yapılamadığını göstermeye yeterli olmadığı açık olduğundan, şartları oluşmaksızın yapılan ilanen tebliğ nedeniyle şirket adına kesinleştirilemediği sonucuna ulaşılan amme alacaklarına ilişkin olarak şirket ortağı sıfatıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmadığından, temyize konu kararın … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin dava konusu edilen kısmının iptaline dair hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, … tarih … takip numaralı ödeme emrine iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Kararın, … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasının ise ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.