Danıştay Kararı 7. Daire 2020/3051 E. 2023/236 K. 07.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/3051 E.  ,  2023/236 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3051
Karar No : 2023/236

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… (…) Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Elektronik Servis Çözümleri Sanayi ve Dış Ticaret Anonim Şirketi (Yeni unvanı: … Bilgi Teknolojileri Sanayi ve Dış Ticaret Anonim Şirketi) adına 2012 ve 2013 yıllarında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 16 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyadan kaynaklanan özel tüketim ve katma değer vergileri ile para cezalarının tahsili amacıyla davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; davalı idare tarafından her ne kadar davanın süresinde açılmadığı ileri sürülmüş ise de, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 8. maddesi uyarınca dava konusu ödeme emrinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun tebligata ilişkin maddelerine göre tebliğ edilmesi gerekirken, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca kapıya asılmak suretiyle usulsüz bir şekilde tebliğ edildiği görüldüğünden, davanın açıldığı tarihin öğrenme tarihi olarak kabulüyle süreye dair itirazın yerinde görülmediği, olayda, dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ek tahakkuk ve para cezası kararlarına karşı açılan davada Mahkemelerinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla ek tahakkuk ve para cezası kararlarına karşı itirazda bulunulmadığı gerekçesiyle “Merciine Tevdi” kararı verildiği, bu hali ile ortada kesinleşmiş ve tahsil edilebilir hale gelmiş bir kamu alacağının varlığından söz edilemeyeceğinden, davacı adına düzenlenen ödeme emrinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Firma ortakları hakkında, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204. maddesine istinaden açılan ve … Ağır Ceza Mahkemesinin E: … sayılı dosyasında görülmekte olan ceza davasının bulunduğu, amme alacağının şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşıldığından, davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 07/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.