Danıştay Kararı 7. Daire 2020/2682 E. 2020/3760 K. 07.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/2682 E.  ,  2020/3760 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2682
Karar No : 2020/3760

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Müdürlüğü …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Sanayi Ticaret ve Pazarlama Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … ve T: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına tescilli muhtelif tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı eşyaya ilişkin gözetim kayıt belgesinin ibrazından kaçınmak amacıyla gerçek satış bedelini aşan kısmın yurt dışı giderlere eklenmek suretiyle gözetim kıymeti üzerinden beyan edildiğinin tespit edildiğinden bahisle alınan “mülkiyetin kamuya geçirilmesi-kaim değer” kararı ile söz konusu karara karşı yapılan itiraz başvurusunun reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.İ
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesi … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesi; … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar vermiş; bu karara yönelik temyiz başvurusu üzerine, temyize konu kararla 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, miktar içermeyen idari işlemlere karşı açılan davalar hakkında verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine bölge idare mahkemelerince verilen kararların kesin olduğu, dolayısıyla bu kararların temyiz istemine konu edilemeyeceği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle temyiz istemini reddetmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemde belirtilen kaim değerin temyiz sınırının üzerinde olduğu, tesis edilen işlemlerin usul ve yasalara uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddiaların temyize konu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte olmadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 18/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 46. maddesinin 1. bendinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği; 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde karar veren mercinin, temyiz isteminin reddine karar vereceği; 18/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 7. bendinde de, temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3. madde esaslarına göre düzenlenmediği, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hallerde, maddenin 2. ve 6. fıkralarında sözü edilen kararların, dosyanın gönderildiği Danıştay’ın ilgili dairesi ve kurulunca kesin olarak verileceği hükme bağlanmıştır.
Davacı tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesince, miktar içermeyen idari işlemlere karşı açılan davalar hakkında vergi mahkemelerince verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine bölge idare mahkemelerince verilen kararların kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddi yolunda verilen karar, Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmamıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: … , K: … ve T: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 07/10/2020 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

X- KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Üçüncü Bölümü”nde “Kararlara Karşı Başvuru Yolları” düzenlenmiş, 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değişik 45. maddesinde “İstinaf”, belirtilen Kanun’un 20. maddesiyle değişik 46.maddesinde ise “Temyiz” yolu düzenlenmiş, temyiz yoluna başvurulacak uyuşmazlıklar 46.maddede sayma yolu ile belirtilmiş, “İstinaf” yoluyla başvurulacak uyuşmazlıklar ise buna bağlı olarak 45.maddede belirlenmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değişik “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde; “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir” denildikten sonra, temyiz edilecek kararlar bentler halinde sayılmış, (b) bendinde ise; “Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.” hükmü yer almıştır. Belirtilen hüküm incelendiğinde; (b) bendinde yer alan “idari işlemler” ibaresi, kanun koyucu tarafından (ve) bağlacıyla ayrılarak, “Konusu yüz bin Türk lirasını aşan” nitelendirmesinden ayrı tutulmuş, bir başka anlatımla uyuşmazlık konusu “idari işlemler” ile ilgili davalar hangi tutarı içerirse içersin son mercii olarak temyiz yoluyla Danıştay’da incelenmesi öngörülmüştür.
İlke olarak; konusu para içermeyen idari işlemler ile miktarı yasal üst sınırı aşmayan idari işlemler hakkındaki kararların temyiz yoluyla incelenmeden istinaf aşamasında kesinleşmesi, idari yargının bir “içtihat hukuku” olması olgusunu ve idari yargı teşkilatının en üst mercii olma sıfatıyla en önemli işlevlerinden biri de içtihat oluşturmak olan Danıştay’ın belirtilen işlevini ortadan kaldıracağından, idari işlem niteliğindeki uyuşmazlıkların miktar sınırı gözetilmeksizin temyiz yoluyla Danıştay tarafından incelenmesi gerekmektedir.
Öte yandan; aksi bir uygulamanın belirli uyuşmazlıklarda, vergiyle ilgili bazı idari işlemlerin istinaf aşamasında kesinleşmesine, bu işleme bağlı parasal tutar içeren uyuşmazlıkların ise, miktarın yasal sınırlar üzerinde olması durumunda Danıştay’da görülmesi sonucunu doğurabilecek, alt derece mahkemesinin içtihat mahkemesi, Danıştay’ın ise alt derece mahkemesi konumunda bulunmasına da yol açabilecektir.
Bu durumda; “idari işlemler” ile ilgili vergi davalarında son inceleme merciinin temyiz yoluyla Danıştay olduğunun açık bulunması nedeniyle, işlem tutarını esas almadan söz konusu uyuşmazlığı temyizen inceleme görevinin Danıştay olması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.