Danıştay Kararı 7. Daire 2020/2255 E. 2023/1090 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/2255 E.  ,  2023/1090 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2255
Karar No : 2023/1090

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Bakanlığı adına … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: … Makina Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adına tanzimli … tarih ve …sayılı yatırım teşvik belgesinin iptal edilmesi üzerine, bu belge kapsamında işlem gören muhtelif tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamelerine ilişkin gümrük vergileri ile gecikme faizinin adı geçen şirketten tahsil edilemediğinden bahisle davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, yatırım teşvik belgesinin iptal edildiğinin bildirilmesi üzerine davalı idare tarafından asıl amme borçlusu şirket adına yapılan tahakkukun itiraz edilmeyerek kesinleştiği, iflas halindeki şirketin tasfiyesi tamamlandığında paylaştırılacak para olmadığından, hakkında aciz vesikasının düzenlendiği, bunun üzerine şirketten tahsil imkanının kalmadığından bahisle söz konusu alacağın tahsili amacıyla davacı adına şirket ortağı sıfatıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlediğinin anlaşıldığı, bu durumda, asıl borçlu şirket adına usulüne uygun şekilde ödeme emri tanzim ve tebliği ile haciz gibi işlemler tesis edilmeden, kamu alacağı usulüne uygun olarak kesinleştirilmeksizin davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Makina Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adına tanzimli … tarih ve … sayılı yatırım teşvik belgesinin iptal edilmesi üzerine, bu belge kapsamında işlem gören muhtelif tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamelerine ilişkin gümrük vergileri ile gecikme faizinin adı geçen şirketten tahsil edilemediğinden bahisle davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “Limited şirketlerin amme borçları” başlıklı 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları; aynı Kanun’un mükerrer 35. maddesinde de, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Olayda, dava konusu ödeme emrinde davacının ortak sıfatıyla takip edildiğinin belirtildiği ve asıl borçlu şirketin anonim şirket olduğu göz önüne alındığında; limited şirket ortaklarını, şirketten tahsiline olanak bulunmayan kamu alacaklarının ödenmesinden doğrudan doğruya ve hisseleri oranında sorumlu tutan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35. maddesi uyarınca davacının takibine kanunen olanak bulunmadığı gibi, kamu alacağının anonim şirket şeklinde örgütlenmiş tüzel kişiliğin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde, esas sözleşmede aksi öngörülmemişse temsil ve ilzama yetkisi bulunan, bir başka ifadeyle kanuni temsilci konumundaki yönetim kurulu üyelerinden takip ve tahsili cihetine gidilmesi gerekmekte olup, anonim şirket ortaklarının sorumluluğunu doğuracak şekilde “ortak” sıfatıyla davacının takibi yoluna gidilemeyeceğinden, dava konusu ödeme emrini iptal eden mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair kararda sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 28/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.