Danıştay Kararı 7. Daire 2020/1951 E. 2020/4466 K. 06.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/1951 E.  ,  2020/4466 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1951
Karar No : 2020/4466

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Civata Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli muhtelif tarih ve sayılı 37 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaların … sayılı İthalatta Gözetim Uygulaması Tebliği kapsamında olduğu ve gözetim kayıt belgesi ibraz edilmeksizin ithalinin gerçekleştirildiğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca alınan ceza kararına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, gözetim tebliği uyarınca ibraz edilmesi gereken kayıt belgesinin, 4458 sayılı Kanun’un 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde sayılan belgelerden olmadığı, gözetim tebliği ile eşyanın ithalinin sınırlandırılmasının ve şartlı olarak ithaline izin verilmesinin değil, ithali serbest olan eşyanın ithal seyrinin izlenmesi ve koruma tedbirleri uygulanmasının gerekli olup olmadığının belirlenmesinin amaçlandığı, belgenin ibraz edilmemiş olması sebebiyle vergi tahakkuku yapılamayacağı ya da ceza kesilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Gözetim kayıt belgesi ibraz etmeksizin eşyaların ithalini gerçekleştiren davacı adına ceza kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 06/11/2020 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 4. maddesi: “gümrük idareleri ile muhatap olan kişiler bu kanun ve kanuna dayanılarak çıkarılan tüzük. Kararneme ve yönetmk ve kararnemelerde yazılı hükümlere göre yapacağı gözetim ve kantrollere tabi olmak ………kanun tüzük kararname ve yönetmelik hükümlerine uymak gümrük idarelerinin gerek bu kanunda gerek diğer kanun tüzük kararname ve yönetmelik hükümlerinin zorunlu kıldığı her tür işlemleri yerine getirmekle sorumludurlar.” 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi: “İthali lisansa, şarta, izne, kısıntıya ve belli kuruluşların vereceği uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterlik belgesine tabi değilmiş veya belge alınmış gibi beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde eşyanın gümrük vergilerinin yanı sıra eşyanın gümrüklenmiş değerinin 2 katı para cezası verilir” düzenlemelerini haizdir.
Gözetim ve koruma önlemlerinin mevzuattaki yeri mahkeme kararında belirtilmiştir. Tekrarla 03/02/1995 tarih 1995-6525 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile onaylanan Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması ekinde yer alan ve bu anlaşmanın ayrılmaz parçasını teşkil eden “Korunma Tedbirleri Anlaşması” ile mevzuatımızda yerini almış uygulanması uluslarası sözleşmeye dayalı tedbir mahiyetinde işlemlerdir. Normlar hiyararşisi bağlamında çıkarılan ithalatta gözetim uygulanması yönetmeliğinde gözetim uygulama karar alma süreci amacı başvuru şekli vs. yer almakta olup, başvuru usul ve esasları ile başvuru sahiplerinden alıncak taahhütler tebliği ile belirlenir hükmüne istinaden, olay tarihinde yetkili idare tarafından düzenlenerek resmi gazetede yayınlanan teblig ile, tebliğde belirtilen malların belirlenen birim kıymetin altında olması halinde ithalatın “gözetim belgesine” tabi olduğu, bu düzenleme ile belirtilen malların ancak bu belge ile ithal edileceği genel düzenleyici işlem ile tebliğ edilmiştir.
Dava konusu ithal edilen mallar bu tebliğ kapsamında olup, yükümlü “serbest dolaşıma giriş beyannamesi” ne eklenmesi gereken işbu belgeyi almak yerine, 4458 sayılı Kanun’un 61-3 maddesi düzenlemesi gereği kendi iradi beyanı ile hata ve yanılma olmaksızın verginin matrahını yurtdışı gider olarak göstermek suretiyle, tebliğde belirtilen miktara ulaştırarak, “gözetim belgesi” almaksızın mallarını serbest dolaşıma soktuğu anlaşılmaktadır. Gözetim uygulamasının yerli üreticileri korumak amacıyla, idarece belirlenen eşyanın belirlenen meblağın altında ithal edilmesi durumunda, yerli üreticileri ve dolayısıyla ülke ekonomisinin izlenmesi amaçlanmakta, tebliğ ile belirlenen belli malların belli fiyatların altında ithali halinde, ilerde alınacak tedbirlerin tespiti “gözetim” ile sağlanacağından, ilgili ithalatçının bu malları belirlenen meblağın altında ithal etmek istemesi halinde aranmakta, buna mukabil kendi beyanı ile bu meblağ üzerinde ithal etmesi halinde düşük fiyatla ithal sorunu ve dolayısıyla gözetim sorunu da olmayacağı tabidir. Ancak ithalatçının hem gözetim kıymetinin altında ithalat yapmak istemesi hem de gözetim belgesi almaması halinde gözetim ile amaçlanan durumun gerçekleşmeyeceği de izahtan varestedir.
Dosya muhteviyatının incelenmesinden, davacının, ithalatını gözetim kıymet değerinin üzerinde beyan ederek, belge alma zorunluluğundan kaçındığı bilahare, iptal davası açarak fark vergileri geri aldığı buna karşılık alması gereken, ithalat için zorunlu olan gözetim belgesini almadığı yasanın amacının etkisiz kılındığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 4. maddesi kapsamında sorumluluğu bulunan davacının yasanın 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen: “İthali lisansa, şarta, izne, kısıntıya ve belli kuruluşların vereceği uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterlik belgesine tabi değilmiş veya belge alınmış gibi beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde eşyanın gümrük vergilerinin yanı sıra eşyanın gümrüklenmiş değerinin 2 katı para cezası verilir” hükmünün gözetim belgesine tabi değilmiş gibi matrahı arttırarak kendi beyanı ile ithal edildiği görülmekle, kararın bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk görüşüne katılmıyorum.