Danıştay Kararı 7. Daire 2020/1950 E. 2023/1224 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/1950 E.  ,  2023/1224 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1950
Karar No : 2023/1224

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Serbest muhasebecilik faaliyetinde bulunan davacının, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ithal ettiği baz yağı taahhüt ettiği üretimde kullanmayarak, sahte faturalarla üretim yapılmış gibi gösterilerek piyasaya kaçak akaryakıt olarak satılmak suretiyle özel tüketim vergisi kaybına neden olduğundan bahisle, müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla, 2015 yılının Temmuz dönemine ilişkin özel tüketim vergisi ve tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu döneme ilişkin olarak asıl firma … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında açılan davada … Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla “eksik ve yetersiz incelemeye dayalı tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, asıl borçlu şirket hakkında henüz kesinleşmeyen alacağın müşterek müteselsil sorumlu sıfatıyla davacıdan tahsilinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl firma tarafından ödenmeyen vergilerden muhasebeci olan davacının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Serbest muhasebecilik faaliyetinde bulunan davacının, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ithal ettiği baz yağı taahhüt ettiği üretimde kullanmayarak, sahte faturalarla üretim yapılmış gibi gösterilerek piyasaya kaçak akaryakıt olarak satılmak suretiyle özel tüketim vergisi kaybına neden olduğundan bahisle, müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla, 2015 yılının Temmuz dönemine ilişkin özel tüketim vergisi ve tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesinde, Maliye Bakanlığının, vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanun’a göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya, bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiş; aynı maddede, beyannameyi imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensupları, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur.
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 8/A maddesinde, Maliye Bakanlığı, bu Kanun kapsamında yetki almış serbest muhasebeci mali müşavirlere, beyannamelerini imzaladıkları dönem ve mükelleflerle sınırlı olmak kaydıyla, 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu kapsamında yapılacak iadeye dayanak teşkil edecek rapor düzenlettirmeye, bu kapsamda rapor düzenleyecek serbest muhasebeci mali müşavirlerde aranacak nitelik ve şartlar ile rapor düzenlenebilecek iade türlerini ve azami iade tutarlarını tespite, rapor düzenleme yetkisini, belirleyeceği usul ve esaslara göre yapılan eğitimlere katılma ve başarılı olma şartına bağlamaya ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu; 2. fıkrasında serbest muhasebeci mali müşavirlerin, iadeye ilişkin düzenledikleri raporların doğru olmasından sorumlu olup, düzenledikleri raporun doğru olmaması halinde, rapor kapsamı ile sınırlı olmak üzere, ziyaa uğratılan vergilerden ve kesilecek cezalardan mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları hüküm altına alınmıştır. 29/06/1997 tarih ve 23034 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4 sayılı Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ’in müşterek ve müteselsil sorumluluğun tespitine ilişkin bölümünde ise sorumluluğu tespit edilen meslek mensupları ilgili takibatın, bu meslek mensuplarının bağlı bulunduğu vergi dairesince yerine getirileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu ödeme emrine konu kamu alacağının ait olduğu dönem itibarıyla davacının Kozyatağı Vergi Dairesi Müdürlüğüne değil, Ümraniye Vergi Dairesi Müdürlüğüne bağlı olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan düzenlemeler birlikte incelendiğinde; serbest muhasebecilik faaliyetinde bulunan davacının vergilerin ödenmesinden asıl borçlu şirketle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun iddia edilmesi halinde, kamu alacağının ait oldukları dönem itibarıyla davacının bağlı bulunduğu Ümraniye Vergi Dairesi Müdürlüğünce işlem tesisi olanaklı olup, davalı Vergi Dairesi Müdürlüğünce ödeme emri düzenlenmesinde açıklanan mevzuat hükümlerine uyarlık bulunmadığından, yukarıda bahsedilen gerekçeyle dava konusu işlemi iptal eden vergi mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden vergi dava dairesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.