Danıştay Kararı 7. Daire 2020/1902 E. 2023/1089 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/1902 E.  ,  2023/1089 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1902
Karar No : 2023/1089

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Tasfiye Halinde … Motor Ticaret Limited Şirketi’nin 2012 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi ve yargı harcından oluşan borçlarının şirketten tahsil imkanı kalmadığından bahisle davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, dava konusu ödeme emrine konu asıl borçlu şirket hakkında re’sen yapılan tarhiyatlara karşı açılan davanın reddi yolunda verilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararına yönelik istinaf başvurusu üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, istinaf isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulü ile dava konusu işlemin kısmen iptaline karar verilmesi nedeniyle asıl borçlu şirket adına yeniden … nolu ihbarname ve ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesinin icap ettiği, söz konusu işlemler yapılmadan, şirket tarafından ödeme yapılmadığı, ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmadığı ve yapılan mal varlığı araştırması neticesinde mal varlığına rastlanılmadığından bahisle davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ :Davaya konu amme alacağının asıl borçlu şirket nezdinde kesinleştirildikten sonra şirketten tahsil imkanı kalmadığının araştırılması suretiyle karar verilmesi gerektiğinden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın UYAP kayıtlarıyla birlikte incelenmesinden, hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile, asıl borçlu şirket tarafından ithal edilen 40 adet aracın paravan firmalar üzerinden özel tüketim vergisi matrahlarının aşındırıldığının tespit edildiğinden bahisle 2012 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri, üç kat kesilen vergi ziyaı cezaları ile nihai tüketiciye satılan 2 adet araç için ikmalen tarh edilen özel tüketim vergileri, bir kat kesilen vergi ziyaı cezaları ve bütün araçlar için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının iptali istemiyle açılan davada, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmesi üzerine … nolu ihbarnameler düzenlendiği ve ödeme yapılmaması üzerine ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiği anlaşılmış, akabinde … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla istinaf isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulü ile vergi ziyaı cezalarının tek katı aşan kısmı ile kesilen özel usulsüzlük cezalarının iptaline karar verilmesi üzerine davacı adına şirket ortağı sıfatıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar Mahkemece, yukarıda bahsedilen bölge idare mahkemesi kararına göre asıl borçlu şirket adına … nolu ihbarname ve ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesinin gerektiği belirtilmiş ise de, davacı adına düzenlenen ödeme emri içeriği borç, mahkemenin red kararı üzerine düzenlenen … no’lu ihbarname ve şirket adına düzenlenen ödeme emrine konu edildiğinden ve bu kısım yönünden Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi de istinaf istemini reddetmiş olduğundan kesinleşen borç için şirket ortağı adına ödeme emri düzenlenmesinde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu itibarla, olayda, şirket ortağı sıfatıyla diğer yönlerden takip koşullarının oluşup oluşmadığının ortaya konulması gerekmekte olup, davaya konu amme alacağının şirketten tahsil imkanı bulunup bulunmadığının da araştırılması suretiyle karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:.. , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 28/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.