Danıştay Kararı 7. Daire 2020/1892 E. 2023/1075 K. 27.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/1892 E.  ,  2023/1075 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1892
Karar No : 2023/1075

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Asıl borçlu … Plastik Sanayi Anonim Şirketi adına tescilli … tarih ve …, … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri ile … tarih ve … sayılı Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında geçici ithali yapılan eşyanın süresinde yurt dışı edilmediğinden bahisle, gümrük ve katma değer vergileri, gecikme faizi ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238. maddesi uyarınca karara bağlanan para cezasının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; şirketin maksat ve mevzuuna dahil olan tüm işlemlerde tam yetkili olmayan sınırlı olarak temsil ve idare yetkisi verilen kişi veya kişilerin kanuni temsilci sayılmasının mümkün olmadığı, 25/05/2004 tarih ve 6056 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanan noter onaylı 14/05/2004 tarihli genel kurul kararı ile belirtilen Kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu, davacının yasayla belirlenen anlamda kanuni temsilcilik sıfatının bulunmadığı, yönetim kurulu üyesi olarak sahip olduğu yetkinin sınırlı nitelikte ikinci derece imza yetkisi olduğu, şirketi tüm işlemlerinde tam yetkili olarak tek başına temsil ve idare yetkisi olmadığı görüldüğünden, kanuni temsilci sıfatını haiz olduğundan söz edilmesi mümkün olmayan davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davaya konu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Olayda zamanaşımının bulunmadığı ve kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.