Danıştay Kararı 7. Daire 2020/1641 E. 2020/3195 K. 10.09.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/1641 E.  ,  2020/3195 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1641
Karar No : 2020/3195

DAVACI : … Plastik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı adına … Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü
DAVANIN KONUSU : Davacı şirket adına tescilli muhtelif tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı “hurda plastik” cinsi eşyaya ilişkin katma değer vergisinin %18 oranı uygulanmak suretiyle tahakkuk ve tahsil edilmesine karşın, anılan eşyanın 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin 4. fıkrasının (g) bendi uyarınca vergiden muaf tutulması gerektiğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 211. maddesi uyarınca yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali ile işlemin dayanağı olarak gösterilen Katma Değer Vergisi Uygulama Tebliği’nin 2.1.3.3.4.2. bendinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakimi …’in açıklamaları dinlenildikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 5. maddesinin 1. fıkrasında, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak aralarında maddi ve hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği belirtildikten sonra 14. maddesinin 3. fıkrasının (g) bendinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönünden inceleneceği; 15. maddesinin 1.fıkrasının (d) bendinde de; 3 ve 5. maddelere uygun şekilde düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak suretiyle otuz gün içinde dava açılmak üzere dilekçenin reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 211. maddesinde, kanunen ödenmemeleri gerektiği halde ödenmiş olduğu belirlenen gümrük vergilerinin geri verileceği, kanunen tahakkuk ettirilmemeleri gerektiği halde tahakkuk ettirilen gümrük vergilerinin kaldırılacağı hükmüne yer verilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin 4. fıkrasının (g) bendi ile “Külçe altın ve külçe gümüş teslimleri ile kıymetli taşların (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci) 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na göre Türkiye’de kurulu borsalarda işlem görmek üzere ithali, borsaya teslimi ve borsa üyeleri arasında el değiştirmesi, döviz, para, damga pulu, değerli kâğıtlar, hisse senedi, tahvil (elde edilen faiz gelirleri ile sınırlı olmak üzere tahvil satın almak suretiyle verilen finansman hizmetleri dâhil), varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikaları, Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören sermaye piyasası araçları ile metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıkları ile konfeksiyon kırpıntılarının tesliminin” vergiden muaf olacağı kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, Katma Değer Vergisi Uygulama Tebliği’nin 2.1.3.3.4. Metal, Plastik, Lastik, Kauçuk, Kâğıt, Cam Hurda ve Atıklarından Elde Edilen Hammadde Teslimi başlıklı bölümünde tevfikat oranı düzenlenmişt; anılan düzenleme uyarınca; katma değer vergisi mükellefleri tarafından Tebliğin (I/C-2.1.3.3.4.2.) bölümünde belirtilen ürünlerin, Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde sayılanlara tesliminde, (9/10) oranında katma değer vergisi tevkifatı uygulanacağı, söz konusu ürünlerin teslimlerinin, 3065 sayılı Kanun’un (17/4-g) maddesi kapsamında olmayıp, genel oranda (%18) katma değer vergisine tabi bulunduğu, bunların, ithalatçıları tarafından tesliminde tevkifat uygulanmayacağı, sonraki safhaların teslimlerinin ise tevkifata tabi olduğu, ithalatçılar tarafından yapılan teslimlerde, satıcı (ithalatçı) tarafından düzenlenen faturada “Teslim edilen mal doğrudan ithalat yoluyla temin edildiğinden tevkifat uygulanmamıştır.” açıklamasına ve ithalata ilişkin fatura ve gümrük beyannamesi bilgilerine yer verileceği ifade edilmiş; Tebliğin davaya konu edilen 2.1.3.3.4.2. bölümünde ise; metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıklarının çeşitli işlemlerden geçirilip işlenmesi sonucunda elde edilen ve genellikle hurda ve atık niteliklerini kaybederek metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt ve cam esaslı malzeme imalatında hammadde olarak kullanılan mamul niteliğindeki kırık, çapak, toz, granül ve benzeri ürünlerin tesliminin tevkifat uygulaması kapsamında bulunduğu belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari yargıdaki, her idari işleme karşı herkesin ayrı ayrı dava açması gerektiğine ilişkin asıl kurala ayrık olarak getirilmiş olan, 2577 sayılı Kanun’un 5. maddesinin anılan fıkrasına uygun olarak birden fazla idari işleme karşı tek dilekçe ile açılan bir davada, yargı yerince, hem usul hem de esas yönünden yapılacak inceleme ile ulaşılacak sonuç, tüm işlemler açısından kabul edilirken, her bir işlem yönünden hem usul hem esas yönünden ayrı inceleme yapılmasının gerekli olduğu durumlarda, söz konusu işlemlere karşı tek dilekçe ile dava açılabileceğinin kabulüne olanak yoktur. Bir başka anlatımla, işlemlerden birinin diğerinin sonucu olmadığı veya biri hakkında verilen kararın diğer işlemi de etkilemediği durumlarda, birden çok işlemin bir dilekçe ile dava konusu yapılamayacağı açıktır.
Bakılan davada, davacı şirket adına tescilli muhtelif tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı “hurda plastik” cinsi eşyaya ilişkin katma değer vergisinin %18 oranı uygulanmak suretiyle tahakkuk ve tahsil edilmesine karşın, anılan eşyanın 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin 4. fıkrasının (g) bendi uyarınca vergiden muaf tutulması gerektiğinden bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 211. maddesi uyarınca yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali ile işlemin dayanağı olarak gösterilen Katma Değer Vergisi Uygulama Tebliği’nin 2.1.3.3.4.2. bendinin iptali istenilmiş ise de; davanın uygulama işlemine karşı açılan kısmı, vergisi ihtilaflı ithal eşyasının yukarıda belirtilen 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin 4. fıkrasının (g) bendi uyarınca katma değer vergisi istisnasından yararlanıp yararlanmayacağının; dolayısıyla, 4458 sayılı Kanun’un 211. maddesi uyarınca iadesi gereken verginin bulunup bulunmadığının belirlenmesini gerektirmekte; davaya konu edilen düzenleyici işlemin hukukiliğinin denetlenmesi ise, iptal istemine konu edilen bendte sayılan eşyaların katma değer vergisi tevkifatına tabi olup olmadığının tespitini zorunlu kılmaktadır.
Bu bakımdan, davacının Gümrük Kanunu’nun 211. maddesi uyarınca yaptığı başvuru üzerine tesis edilen işlemin dayanağının sözü edilen Tebliğin davaya konu edilen bendi değil; Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin 4. fıkrasının (g) bendi olduğu açık bulunduğundan, aralarında maddi ve hukuki yönden bağlılık veya sebep sonuç ilişkisi kurulamayan her iki işlemin, birlikte aynı dilekçe ile idari davaya konu edilmeleri hukuken olanaklı değildir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 5. maddesinin 1. fıkrasına uygun bulunmayan dilekçenin, aynı Kanun’un 15. maddesinin 1.fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren otuz gün içerisinde, düzenleyici işleme karşı Danıştayın ilgili dairesinde, bireysel işlem yönünden ise ithalatın yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi mahkemesinde ayrı ayrı dava açmakta serbest olmak üzere REDDİNE;
2. Dilekçe ve eklerinin davacıya iadesine,
3.Yeniden verilecek dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde anılan Kanun’un 15. maddesinin 5. fıkrası gereğince davanın reddedileceği hususunun davacıya bildirilmesine,
4. Aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, varsa artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 10/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.