Danıştay Kararı 7. Daire 2020/1614 E. 2023/783 K. 16.02.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/1614 E.  ,  2023/783 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1614
Karar No : 2023/783

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Kargo Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tasfiyesi sona eren … Elektrik Tekstil ve Dış Ticaret Limited Şirketi adına tescilli …, …, … tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri muhteviyatı eşyaya ilişkin gümrük ve katma değer vergileri ile para cezalarının tahsili amacıyla davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, asıl borçlu şirket adına ek olarak tahakkuk ettirilen vergilere karşı olay tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre yapılan düzeltme talebinin reddine dair karara vaki itiraz üzerine verilen düzelterek onama kararı ile ek tahakkukun 2003 yılında kesinleştiği, bu kararın şirket adresinin kapalı olduğu şerhi ile muhtara bırakılarak tebliğ edilmesinin ardından, 2004 yılında düzenlenen ödeme emirleri ile 2007 yılında şirket adına alınan para cezası kararlarının tebliğ edilememesi üzerine ilanen tebliğ yoluna gidildiği, yapılan malvarlığı araştırmasında şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi ve cezaların şirketin ortağı olan davacıdan tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği, 26/04/2004 tarihinde tasfiyeye giren asıl borçlu şirketin 14/06/2005 tarihinde tasfiyesinin tamamlanarak ticaret sicilinden silindiği, dolayısıyla ödeme emri içeriği vergi alacaklarının, ek tahakkuka vaki itirazın reddedildiği tarihten itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmediğinin anlaşılması karşısında, ödeme emrine konu vergilerin zamanaşımına uğradığı sonucuna ulaşıldığı, öte yandan, şirketin ticaret sicilinden silinmesi sebebiyle tüzel kişiliğini kaybettiği tarihten sonra adına tesis edilen işlemlerin ve usulüne uygun tebliğ edildiği idarece ortaya konulamayan ödeme emirlerinin zamanaşımını kesmesinin de mümkün olmadığı, para cezalarının ise şirket münfesih olduktan sonra karara bağlandığı dönemde şirketin cezai ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından, tahsil zamanaşımına uğramış alacağın tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu ödeme emri içeriği amme alacağının zamanaşımına uğramadığı, asıl borçlu şirketten tahsil imkanı kalmadığı anlaşılan vergi ve cezaların tahsili amacıyla davacı adına ortak sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre, şirketlerin tüzel kişilikleri, ticaret sicilinden silinmeleriyle sona erdiğinden bu tarihten sonra söz konusu şirketlerin haklara sahip olması veya borçlu kılınmasının mümkün olmadığı, bunun sonucu olarak, tüzel kişiliğin sona ermesinden önceki dönemlerle ilgili olsa dahi, ticaret sicilinden kaydı silinen şirket adına tarh, tahakkuk, ceza kesme ve takibat işlemlerinin tesis edilemiyeceği, tesis edilen işlemlerin de, herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacağı açık olup, 2005 yılında ticaret sicilinden silinmesi sebebiyle tüzel kişiliği ortadan kalkan asıl borçlu şirket adına alınan ek tahakkuk kararlarına vaki itirazın reddine dair kararlar ile şirketin ticaret sicilinden silinmesinden sonra ilanen tebliğ edilen ödeme emirleri ve 2007 yılında karara bağlanan para cezalarının hukuki sonuç doğurmasına olanak bulunmadığından, asıl borçlu şirket adına kesinleşmemiş alacağın tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığından, temyize konu kararda sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 16/02/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.