Danıştay Kararı 7. Daire 2020/1502 E. 2023/1664 K. 21.03.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/1502 E.  ,  2023/1664 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1502
Karar No : 2023/1664

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacının bandrolsüz sigara bulundurduğunun tespit edildiğinden bahisle, takdir komisyonu kararına dayanılarak 2018 yılının Mart dönemine ilişkin re’sen tarh edilen özel tüketim ve katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük ve vergi ziyaı cezaları ile gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 4760 sayılı Kanun’a ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal eden ve bu malların müzayede yoluyla satışını gerçekleştiren vergi yükümlüleri bakımından özel tüketim vergisinin doğduğu, verginin konusuna giren malların Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine girişini ifade eden ithalatta vergiyi doğuran olayın, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’na göre gümrük yükümlülüğünün doğduğu anda, ithalat vergilerine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili anında meydana geldiği, ithalattan kaynaklanan ve asıl mükellefi ithalatçı olan özel tüketim vergisini tarh ve takip etme yetkisinin gümrük idaresine ait olduğu, davacı şirkete ait araç içerisinde ele geçen sigaraların gümrük kaçağı eşya olduğu, bu durumda da, 4760 sayılı Kanun’un 16. maddesi hükmü uyarınca doğan bu vergiyi tarh etme, vergiye bağlı ceza kesme ve amme alacaklarını takip etme yetkisinin gümrük idaresine ait olduğu, ithalattan kaynaklanan ve Gümrük İdaresince tarh ve takip edilmesi gereken vergi ve cezalarla ilgili olarak işlem tesis etme yetkisi bulunmayan Maliye İdaresi bünyesinde teşkilatlanan davalı idarece tesis edilen dava konusu işlemin yetki yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca bandrolsüz sigara bulundurma nedeniyle re’sen tarh edilen vergi ve kesilen vergi ziyaı cezası bakımından vergi dairesi müdürlüğü yetkili olduğundan uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerektiği; olayda, bandrolsüz olduğu tespit edilen sigaraların her ne kadar … plakalı davacı şirkete ait çekicide ele geçirildiği dolayısıyla davacı şirketin bulunduran sıfatıyla sorumlu olduğundan bahisle tarhiyat işlemi yapılmış ve dava konusu ödeme emri düzenlenmiş ise de, söz konusu sigaraların davacı şirkete ait çekicide değil, … plakalı römorkun gizli bölmelerinde ele geçirildiği ve söz konusu römorkun davacı şirkete ait olmadığı, şüphelilerin ifadelerinde davacı şirket ile bir ilgileri bulunmadığını belirtmiş olmaları ve aksine herhangi bir bilgi veya belgenin de dosyaya ibraz edilmemiş olması karşısında, davacının bulunduran sıfatı ile sorumlu tutularak adına tarh edilen vergilerin tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık, anılan ödeme emrinin iptali yolunda verilen Mahkeme kararında ise sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu ödeme emri olmasına karşın, işlemin 2018 yılının Mart dönemine ilişkin resen tarh edilen özel tüketim ve katma değer vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezası olarak incelenerek verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci ve Dokuzuncu Dairelerince 2575 sayılı Danıştay Kanunu’na, 3619 sayılı Kanunla eklenen Ek 1. madde hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının bandrolsüz sigara bulundurduğunun tespit edildiğinden bahisle, takdir komisyonu kararına dayanılarak 2018 yılının Mart dönemine ilişkin re’sen tarh edilen özel tüketim ve katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük ve vergi ziyaı cezaları ile gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olacağı kuralına yer verilmiş; 58. maddesinde ise; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde itirazda bulunabileceği hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen yasal düzenleme gereğince, kamu alacağının tahsili için düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davalarda ileri sürülebilecek dava sebepleri kanunda sınırlı olarak sayılmış olup, yapılacak yargılamada kesinleşmiş hukuki durumların yeniden ele alınarak incelenmesine imkan bulunmamaktadır. Söz konusu itiraz sebepleri arasında yer alan “böyle bir borcun bulunmadığı” yolundaki iddianın da ancak vergilemeye ilişkin işlemlerin “borcun doğmadığı ya da varlık kazanmadığı” şeklinde beliren hukuka aykırılığın açık ve tartışmasız olması ve bu durumun kuşkuya yer bırakmayacak açıklıkta somut olarak ispatlanmış olması halinde hukuki etkililiğinden söz edilebilir.
Dosyanın incelenmesinden, temyize konu kararda 6183 sayılı Kanun’un ilgili hükümlerine yer verilerek 4760 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 5. fıkrası kapsamında takdir komisyonu kararına istinaden yapılan cezalı tarhiyatın hukuka uygunluğunun incelenmesi suretiyle hüküm tesis edilmişse de, ödeme emrinin iptali istemiyle açılan işbu davada, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların Yasada ödeme emrine itiraz sebepleri olarak öngörülen hususlar çerçevesinde değerlendirilmesi suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği anlaşıldığından, yeniden karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 21/03/2023 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan istinaf kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve temyize konu kararın onanması gerektiği oyu ile, karara katılmıyoruz.