Danıştay Kararı 7. Daire 2020/1161 E. 2023/1354 K. 09.03.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/1161 E.  ,  2023/1354 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1161
Karar No : 2023/1354

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Gümrükleme İthalat İhracat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı “tereyağ” cinsi eşyanın uygunluk belgesi alınmadığı halde, beyannamenin … nolu hanesinde alınmış gibi beyan edildiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergileri ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca karara bağlanan para cezası ve aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca alınan mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararına vaki itirazların süreden reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının bilinen adresinde yetkili çalışanına 09/08/2017 tarihinde tebliğ edilen kararlara karşı 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 242. maddesi uyarınca 15 günlük süre içerisinde yapılması gereken itirazın bu süre geçirilerek,15/12/2017 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, yasal süresi içinde yapılmayan itirazın usul yönünden reddine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tebliğ adresinin ve tebliğ edilen kişinin şirketle ilgisinin olmadığı, usulüne uygun tebligat yapılmadığı, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işleme konu ek tahakkuk ve para cezası kararları usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, bu nedenle, davacı tarafından muttali olduklarını beyan ettikleri tarih itibarıyla itirazın süresinde olduğu anlaşıldığından, temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı “tereyağ” cinsi eşyanın uygunluk belgesi alınmadığı halde, beyannamenin 44 nolu hanesinde alınmış gibi beyan edildiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergileri ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca karara bağlanan para cezası ve aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca alınan mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararına vaki itirazların süreden reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 197. maddesinde, bu madde hükümlerine göre tebliğ edilen gümrük vergilerinin; 242. maddede belirtilen sürelerde itirazda bulunulmaması veya süresi içinde idari yargı mercilerine başvurulmaması hallerinde bu sürelerin bittiği tarihte kesinleşeceği; dava açılması halinde mahkemece yükümlü aleyhine verilen kararın gümrük idaresine tebliğ edildiği tarihte tahsil edilebilir hale geleceği; atıf yapılan 242. maddenin 1. fıkrasında, yükümlülerin kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri bir dilekçe ile itiraz edebilecekleri; 4. fıkrasında da, itirazın reddi kararlarına karşı işlemin yapıldığı yerdeki idari yargı mercilerine başvurulabileceği hükümlerine yer verilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 51. maddesinde, mali tebliğlerin, kendi yasalarında açıklık bulunmayan hallerde Tebligat Kanunu’nun genel hükümlerine göre yapılacağı hüküm altına alındığından ve 4458 sayılı Kanun da, tebligat hususunda özel bir hüküm mevcut olmadığından, anılan 51. madde uyarınca, gümrük vergileri ve para cezaları ile idari kararların tebliğinde Tebligat Kanunu’nun genel hükümlerinin uygulanması gerekmekte olup, anılan Kanun’un “Hükmi Şahıslara ve Ticarethanelere Tebligat” başlıklı 12. maddesinde; hükmi şahıslara tebliğin, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılacağına, “Hükmi Şahısların Memur ve Müstahdemlerine Tebligat” başlıklı 13. maddesinde; hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimselerin herhangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı; “Usulüne aykırı tebliğin hükmü” başlıklı 32. maddesinde, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise tebliğin muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi addolunacağı hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda anılan Kanun hükümlerine göre; hükmi şahıslara yapılacak tebliğin öncelikle, yetkili temsilcilerine, hükmi şahsı temsile yetkili kimselerin adreste bulunmaması (mutat iş saatlerinde iş yerinde değiller ise) durumunda ise, bu durumun tebligat parçasına şerh edilmek kaydı ile tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, bunun aksine yapılan tebligatın hüküm ifade etmeyeceği, usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmeyen işlemin tebliğ tarihi olarak ilgilisinin ıttıla tarihinin dikkate alınması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Dava dosyasının ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi kayıtlarının incelenmesi sonucunda; şirket yönetim kurulu tarafından 14/06/2017 tarihinde alınan ve 21/06/2017 tarihinde ilan edilen karar ile şirketin adresinin “… Mahallesi, … Caddesi, No: …, Doğubayazıt/Ağrı” olarak değiştirildiği, davacı adına düzenlenen ek tahakkuk ve para cezası kararlarının ise belirtilen değişiklikten ve ilan tarihinden sonra 09/08/2017 tarihinde ve şirketin eski adresi olan “… Caddesi, … No:… Doğubayazıt/Ağrı” adresinde … isimli şahsa tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından tebliğ edilen söz konusu kararlara 04/12/2017 tarihinde muttali olunduğundan bahisle 15/12/2017 tarihinde iadeli taahhütlü posta gönderisiyle itiraz edildiği, söz konusu başvurunun, süresi dışında olduğunun belirtilmesi suretiyle reddedildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda; Bölge İdare Mahkemesince, ek tahakkuk ve para cezası kararlarının, usulüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar veren mahkeme kararına yönelik davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ise de; tebligatın, davacının eski adresi olan “… Caddesi, … , No:… Doğubayazıt/Ağrı” adresinde … isimli şahsa yapıldığı, dolayısıyla usulüne uygun olmadığı sonucuna varıldığından, tebliğ mazbatasında kayıtlı tarih esas alınarak ek tahakkuk ve para cezasına vaki itirazın süre yönünden reddine dair işlemde hukuka uyarlık, aksi yönde verilen bölge idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2…. Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 09/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.