Danıştay Kararı 7. Daire 2020/1157 E. 2023/1198 K. 01.03.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2020/1157 E.  ,  2023/1198 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1157
Karar No : 2023/1198

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Bakanlığı adına
…Gümrük Müdürlüğü – …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Yapı Elemanları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tanzimli …tarih ve …sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında …tarih ve …sayılı beyanname ile geçici ithal edilen eşyalarla ilgili olarak dahilde işleme rejimi şartlarının ihlal edildiğinden bahisle tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergileri ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238. maddesi uyarınca eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarında karara bağlanan para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; davacı adına düzenlenmiş dahilde işleme izin belgesi kapsamında gümrük muafiyetli olarak ithal edilen eşyanın taahhüt hesabı kapatılarak teminatların iadesinden sonra, İpekyolu Gümrük Müdürlüğünce dahilde işleme izin belgesi kapsamında işlem gören …sayılı ihracat beyannamesi muhteviyatına ait transit refakat belgesinde 1.200 kg eksik eşya olduğunun ve eksik ihracat yapıldığının tespit edildiğinden bahisle …tarih ve …sayılı beyanname muhteviyatı eşyanın 35.008,20 kg’lik kısmına müeyyide uygulandığı, beyannameye ilişkin gümrük ve katma değer vergilerinin ödenmesine ilişkin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işlem ile 4458 sayılı Kanun’un 238. maddesi uyarınca alınan ceza kararının birlikte davacıya tebliği üzerine davacı tarafından tek bir dilekçe ile her iki işleme itiraz edildiği, itirazı inceleyen Bölge Müdürlüğünce ceza kararının onandığı ve davacı tarafından ceza kararının iptali istemiyle … Vergi Mahkemesinde E:… sayılı davanın açıldığı, vergilerin istenilmesine ilişkin işleme vaki itirazın ise, Bölge Müdürlüğünce, tesis edilen işlemin 4458 sayılı Kanun’un 242. maddesi kapsamında bir işlem olmadığı belirtilerek reddedilmesi üzerine dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği; uyuşmazlığın çözümü için ödeme emrinin gümrük ve katma değer vergilerine ilişkin kısımları ile para cezasına ilişkin kısmının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bu kapsamda yapılan incelemede, ara kararına davalı idarece verilen cevaptan, ödeme emri içeriği vergilere ilişkin olarak alınan teminatın 05/08/2015 tarihinde iadesinin yapıldığı dikkate alındığında, muafiyetin ihlal edildiğinden bahisle vergilerin tahsili için öncelikle ek tahakkuk kararı alınarak davacıya tebliğ edilmesi, idari itiraz ve dava açma hakkının tanınması gerektiği halde 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesine göre işlem tesis edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığından ödeme emrinin vergilere ilişkin kısmı yönünden kesinleşmiş bir amme alacağından söz edilmeyeceği; ödeme emrinin para cezasına ilişkin kısmının değerlendirilmesinde ise, ceza kararına vaki itirazın reddine ilişkin işleme karşı açılan davanın sonucu beklenmeksizin, yargılaması devam eden ve dolayısıyla kesinleşmediği açık bulunan ödeme emrinin para cezasına ilişkin kısmında da hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kesinleşmiş amme alacağı için düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.…Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 01/03/2023 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 108. maddesinde, serbest dolaşımda olmayan eşyanın, işlem görmüş ürünlerin üretiminde kullanılmasından sonra Türkiye Gümrük Bölgesinden yeniden ihraç edilmesi amacıyla, gümrük vergileri ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın ve vergileri teminata bağlanmak suretiyle, dahilde işleme rejimi kapsamında geçici olarak ithal edilebileceği; eşyanın işlem görmüş ürünler şeklinde ihracı halinde, teminatın iade olunacağı; eşyanın bu şekilde dahilde işleme rejiminden yararlanmasına, şartlı muafiyet sistemi denildiği belirtilmiş; 238. maddesinde de, dahilde işleme rejimine ilişkin hükümlerin ihlali halinde, uygulanacak müeyyide düzenlenmiştir.
Bu hükümlere göre, serbest dolaşımda olmayan eşyanın, dahilde işleme rejimi çerçevesinde, Türkiye’de işlenerek veya başka eşyanın üretiminde kullanılarak Türkiye Gümrük Bölgesinden ihraç edilmek kaydıyla, geçici olarak ithal edilmesi halinde, ithal edilen eşyaya ait vergilerin, kural olarak, giriş sırasında tahakkuk ettirilmesi; ancak, tahsil edilmeyerek, geçici olarak ithal edilen eşyanın işlem görmüş ürünler şeklinde ihraç edilmesi halinde iade edilmek üzere 6183 sayılı Kanun’da öngörülen teminat türlerine göre teminata bağlanması gerekmektedir. Eşyanın geçici olarak ithal edilmiş olmasına karşın, yapılan bu tahakkuk, geçici değil kat’i tahakkuk işlemi niteliğindedir.
Bu itibarla; dahilde işleme rejimi şartlarının ihlal edildiğinin tespiti halinde, tahsilinden vazgeçilen vergilerin yeniden tahakkuk ettirilmesine gerek olmadığından, vadesi belli olmayan amme alacağının takip ve tahsili amacıyla tesis edilmesi gereken ilk işlem, vade belirlenmesine ilişkin işlem olmalıdır. Vadenin hangi tarih olacağı da, 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesinde, bir aylık ödeme müddetinin son günü olarak belirlenmiştir. Bu işlemin tebliğine karşın vadesinde ödeme yapılmaması durumunda da, alacağın teminatlı olup olmadığına bağlı olarak 55. veya 56. maddenin uygulanması gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, dahilde işleme rejiminin ihlali nedeniyle, rejim kapanıp teminatın iadesinden sonra tahakkuk yapılmasına gerek olmadığı gibi davacı adına ödeme emrinden önce 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesine göre işlem tesis edildiği anlaşıldığından, teminatın iade edilmiş olması nedeniyle davacının ödeme emriyle takibinde isabetsizlik bulunmadığı sonucuna ulaşılmış olup, dava konusu ödeme emrinin gümrük ve katma değer vergilerine ilişkin kısmı açısından diğer yönlerden hukuka uygunluğunun incelenmesi suretiyle karar verilmek üzere temyize konu kararın vergilere ilişkin kısım yönünden bozulması gerektiği görüşüyle, Dairemiz kararının belirtilen kısmına katılmıyoruz.