Danıştay Kararı 7. Daire 2019/590 E. 2022/490 K. 11.02.2022 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2019/590 E.  ,  2022/490 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/590
Karar No : 2022/490

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Gıda Lojistik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesiyle ithal edilen eşyanın kıymetinin İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de öngörülen birim kıymete göre beyan edilmesi üzerine tahakkuk ettirilerek ödenen gümrük ve katma değer vergilerinin, eşyaya ait faturada gösterilen kıymete göre hesaplanan tutardan fazlasının geri verilmesi istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine dair karara vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile söz konusu tutarın tahsil edildiği tarihten itibaren gecikme faizi oranında hesaplanacak faiziyle birlikte iadesine hükmedilmesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacı tarafından verilen 02/10/2017 tarihli dilekçe ile uyuşmazlığın katma değer vergisine ilişkin kısmı yönünden feragat edildiği bildirildiğinden davanın bu kısmının konusuz kaldığı; eşyanın beyan edilen kıymetinin, İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemlerine İlişkin Tebliğde öngörülen birim kıymetin altında olması sebebiyle, gözetim belgesi ibrazı zorunluluğu getirilmiş ise de, sözü edilen Tebliğde belirtilen birim kıymetin, eşyanın, 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek kıymeti olmaması karşısında, ortada kanunen ödenmesi gereken bir vergi bulunmadığından, gözetim önlemlerinin yanlış uygulanması suretiyle fazladan ödenen verginin iadesi talebiyle yapılan başvurunun zımnen reddine dair karara vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemde isabet bulunmadığından gümrük vergisinin yasal faiziyle iadesinin icap ettiği gerekçesiyle, kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen işlemin iptali ile fazladan ödenen tutarın yasal faiziyle iadesine, faiz isteminin yasal faiz tutarını aşan kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Kararın istinaf başvurusuna konu hüküm fıkrasının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının özgür iradesiyle fazladan beyanda bulunmasından kendilerinin sorumlu tutulamayacağı, iadesi istenilen tutarın gözetime isabet eden tutardan fazla olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan kararın, dava konusu işlemin gözetime isabet eden kısmının iptali ile 129.758,19 TL’nin yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Temyiz isteminin, kararın, dava konusu işlemin gözetim kıymeti dışındaki unsurlardan kaynaklandığı iddia olunan 1.211,58 TL’lik kısmına ilişkin hüküm fıkrasına yönelik kısmına gelince;
Her ne kadar, dava konusu gümrük vergilerinin salt gözetim kıymetinden kaynaklandığı kabul edilmek suretiyle uyuşmazlık konusu işlemin iptali yolundaki karara yönelik istinaf başvurusu temyize konu kararla reddedilmiş ise de, davalı idarece temyiz başvurusunda, tahakkukun tamamının gözetim kıymetinden kaynaklanmadığı, eşyaya ait faturada gösterilen kıymete göre hesaplanan vergiler ile gözetim kıymeti esas alınarak hesaplanan vergiler arasındaki farkın, 1.211,58 TL olduğunun iddia edildiği görülmüş olup, idarenin bu husustaki iddialarının karşılanması gerektiği açıktır. Bu bakımdan, mahkeme kararına yönelik davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın gözetim kıymeti dışındaki unsurlardan kaynaklandığı ileri sürülen kısmı hakkında belirtilen şekilde yapılacak inceleme neticesinde varılacak sonuca göre karar verilmesi icap ettiğinden, kararın sözü edilen kısmının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, dava konusu işlemin gözetime isabet eden kısmının iptali ile 129.758,19 TL’nin iadesine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın dava konusu işlemin gözetim kıymeti dışındaki unsurlardan kaynaklandığı iddia olunan 1.211,58 TL’lik kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
5. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 11/02/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Mevzuat hükümleri uyarınca bir malın ithalatında, yerli üreticilerin zarar görmesine sebebiyet verebilecek miktarda artış olup olmadığının belirlenebilmesi için o malın ithal seyrinin izlenmesi amacıyla re’sen veya üreticilerin başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucunda o eşya için Ticaret Bakanlığı İthalat Gene Müdürlüğünce düzenlenen bir gözetim belgesi ibrazı zorunluluğu getirilmektedir.
Gözetim uygulaması ithalat nedeniyle ilave bir vergisel yükümlülük getirme amacına yönelik veya korunma önlemi niteliğinde bir uygulama değil, ithalatın izlenmesi amacına yönelik bir uygulamadır.
Bu noktada idarenin gözetim uygulamasına tabi eşyaya ilişkin gözetim belgesini ibraz etmeyen ithalatçıyı beyanını gözetim kıymetine yükseltmeye zorlama gibi bir yetkisi bulunmayıp gözetim belgesinin olup olmadığını aramak, bulunmaması halinde ithaline izin vermemekle yetinmesi zorunludur.
Gözetim belgesi alınması gerektiği halde bundan kaçınarak eşyanın kıymetinin yükseltilmesi suretiyle ithalatın gerçekleştirilmesi, mevzuata aykırı olduğu gibi iyiniyet kuralları ile de bağdaşmamaktadır. Buna ilaveten, uygulamada gözetim belgesi alan yükümlüler aleyhine de eşitsiz bir durum oluşmaktadır. İdarenin yükümlüden gözetim belgesi temin etme olanağı da hukuken ve fiilen ortadan kalkmış olacaktır. Bunun sonucunda, ilgili düzenleyici işlem idarece geri alınmış ya da yargı kararıyla iptal edilmiş olmamasına rağmen düzenleyici işlem ile getirilen gözetim uygulaması fiilen askıya alınmış olmaktadır.
Bu durumda belirli bir CIF değerin altında ve belirli miktarların üzerinde ithal edilmek istenmesi halinde gözetim uygulaması kapsamına tabi kılınan eşya için gözetim belgesi almak amacıyla anılan belgeyi vermeye yetkili Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğüne davacı tarafından başvuruda bulunulup bulunulmadığının, şayet başvuruda bulunulmuş ise buna ilişkin anılan idarece tesis edilen işlemin hukuka uygun olup olmadığı değerlendirilerek fazladan ödendiği ileri sürülen vergilerin 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 211. maddesi uyarınca geri verilip verilemeyeceğinin saptanması suretiyle bir sonuca ulaşılması ve aykırılığın bu doğrultuda giderilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ve istinaf kararının tamamının bozulması gerektiği oyu ile, Daire kararına katılmıyorum.