Danıştay Kararı 7. Daire 2019/5356 E. 2020/5156 K. 15.12.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2019/5356 E.  ,  2020/5156 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/5356
Karar No : 2020/5156

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … isimli şahsın sevk ve idaresinde 01/10/2017 tarihinde yurda getirilen davacı şirket adına kayıtlı, … tescil sayısı ile kaydı yapılan … plakalı çekici türü aracın yasal süresi içerisinde yurt dışına çıkışının yapılmadığından bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238. maddesi uyarınca davacı adına karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, Mahkemelerince verilen ara kararı ile dava konusu para cezası kararına esas değerlerin hangi yöntemlere göre ve ne suretle belirlendiği sorularak hesaplamanın dayanağı tüm bilgi ve belgelerin istenildiği, ara kararına istinaden verilen cevabi yazıda araca ait faturanın ibraz edilmemesinden dolayı 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi ile Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2012/39 sayılı Genelgesi’ne istinaden 1 müdür yardımcısı başkanlığında, 2 muayene memurundan oluşan heyet marifetiyle aracın mevcut durumuna göre (marka, model, yıl) kıymetinin tespit edildiği ve yapılan tespit doğrultusunda belirlenen kıymetin esas alınarak ceza tutarının hesaplandığının belirtildiği, bu durumda, dava konusu cezanın ilişkin olduğu eşyaların gümrüklenmiş değerinin Gümrük Kanunu’nun 23. maddesi hükümleri doğrultusunda tespit edilmediğinin anlaşılması karşısında, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 15/12/2020 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :
Temyiz talebi, davacı şirket adına kayıtlı geçici ithali yapılan … plakalı çekici türü aracın yasal süresi içinde yurt dışına çıkışının yapılmadığından bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238. maddesi uyarınca karara bağlanan para cezasına itirazın reddine dair işlemin iptaline yönelik mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
Davanın çözümü, cezanın hesabında esas alınacak matrahın (gümrüklenmiş değer) hesaplanmasına yönelik olup, Mahkeme kararının iptal gerekçesi, gümrük kıymetinin tespitinin 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 23 ve devamı maddelerine göre yapılmadığına ilişkin olup, Mahkemece, maddi olayın tespitinde hataya düşülmüş olmakla hukuka aykırı karara sebebiyet verilmiştir. Şöyle ki,
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238. maddesinin 1. fıkrasına, 5911 sayılı Kanun ile 18/06/2009 tarihinde eklenen; “241. maddenin üçüncü fıkrasının (h), (l) ve (m) bentleri, dördüncü fıkrasının (g) ve (h) bentleri ile beşinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen durumlar hariç, dâhilde işleme rejimi, gümrük kontrolü altında işleme rejimi ile geçici ithalat rejimine ilişkin hükümlerin ihlali halinde eşyanın gümrük vergileri tutarının iki katı, tam muafiyet suretiyle geçici olarak ithal edilen özel kullanıma mahsus taşıtlar için gümrük vergileri tutarının dörtte biri oranında para cezası alınır.
4458 Sayılı Gümrük Kanunu’nun 26. maddesi; 24 ve 25. madde hükümlerine göre belirlenemeyen ithal eşyasının gümrük kıymetinin, Türkiye’ de mevcut veriler esas alınarak belirleneceği öngörülmüştür.
Gümrük Kanununu 26. maddesi uygulanmasını gösterir; 26/12/2012 tarihli Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2012/39 sayılı Genelgesinin 2. maddesinin (b) bendinde ithal edilmek istenilen eşyaya ilişkin fatura ibraz edilmemesi durumunda ilgili gümrük müdürünün veya görevlendireceği bir müdür yardımcısının başkanlığında gümrük muayene memurunun bulunduğu en az üç kişilik bir komisyon tarafından, eşyanın piyasa fiyatı ve daha önce ithali yapılan aynı veya benzer eşya için tespit edilen fiyatlar da dikkate alınmak suretiyle eşya kıymeti tespit edileceği düzenlenmiştir. Maddi olayda eşyanın kıymetinin Gümrük Kanununun 23 ve ve devamı maddeleri uyarınca tespitin mümkün olmayacağı (satış bedelinin olmadığı, faturanın bulunmadığı) tabi olmakla;
Gümrük Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre işlem yapılarak gümrük vergisine esas kıymeti belirlenen araca ilişkin, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 238. maddesi gereğince gümrük vergileri üzerinden hesaplanan gümrüklenmiş değerde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemi iptal eden mahkeme kararının bozulması gerektiği oyu ile Dairemiz kararına katılmıyorum.