Danıştay Kararı 7. Daire 2019/4593 E. 2020/4319 K. 02.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2019/4593 E.  ,  2020/4319 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4593
Karar No : 2020/4319

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, ithalatçı firmalardan bayilik sözleşmesine istinaden özel tüketim vergisi hesaplanmadan alınan araçların öncelikle bayilik sözleşmesine istinaden yine özel tüketim vergisi hesaplanmadan paravan kişi ve kurumlara satıldığı, satılan araçların birkaç kez el değiştirdikten sonra paravan firmalardan biri tarafından aktife kaydedilerek ilk iktisap kapsamında özel tüketim vergisi beyannamesi verildiği, özel tüketim vergisi beyannamesi verilen aracın yine paravan firma tarafından kendi adına tescil ettirilerek ikinci ele düşürüldüğü ve son kullanıcıya satış yapacak firmaya devredildikten sonra bu firma tarafından nihai kullanıcılara satışa konu edilerek özel tüketim vergisi kaybına neden olunduğu ve davacının içinde bulunduğu adi ortaklığı oluşturan şirketlerin, paravan olarak kurulan şirketi perde arkasından işlettiğinin tespit edildiğinden bahisle adi ortaklık adına mükellefiyet tesis edilerek 2012 yılının Mayıs dönemi için tarh edilen vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergilerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla, vergi tekniği raporundaki tespitlerin değerlendirilmesinden, özel tüketim vergisi matrahını aşındırmak amacıyla bir organizasyon dahilinde paravan firmanın aracı kılındığı, şirketin, vergi yükünü, ödeme gücü yoksun mükelleflerde bırakmak amacıyla muvazaalı bir şekilde düşük fatura düzenlediği, 2012 yılında yapılan satışların gerçek durumu yansıtmadığı, paravan firmalara düzenlenen 6 adet satış faturasının sahte olduğu ve … Limited Şirketi, … Limited Şirketi ve … Otomotiv’in özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi matrahlarını düşük göstermek amacıyla organizasyon dahilinde sahte fatura düzenleyicileri olduğu sonucuna ulaşıldığından, adi ortaklık adına 2012 Mayıs dönemine ilişkin olarak re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu kabul edilerek mahkeme kararının kaldırılmasından sonra, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca adi ortaklıkta vergilerin, ortaklardan herhangi biri adına diğer ortaklar da müteselsilen sorumlu olmak üzere ihbarname düzenlenmesi suretiyle takibi gerekirken adi ortaklık adına ihbarname düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Vergi tekniği raporu ile 2012 yılında satılan araçların bir kısmı için sahte fatura düzenlendiği, davacının paravan firmalara fatura düzenlemek suretiyle araç satışında aracılık ettiğinin tespit edildiği, paravan şirketler aracılığıyla düzenlenen sahte belgeler nedeniyle özel tüketim vergisi dolayısıyla da katma değer vergisi matrahlarının aşındırılması suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verildiğinden tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 02/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.