Danıştay Kararı 7. Daire 2019/4161 E. 2020/4546 K. 10.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2019/4161 E.  ,  2020/4546 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4161
Karar No : 2020/4546

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Petrokimya Gümrük Müdürlüğü …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Türkiye Petrol Rafinerileri Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli 15/06/2011 tarih ve 13879 sayılı beyanname kapsamında ithalatı yapılan “…” ticari isimli eşyaya ilişkin Form-A Belgeleri ibraz edilmesi suretiyle tercihsiz vergi oranına göre ödenen gümrük vergileri ile Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi kapsamında öngörülen tercihli vergi oranına göre ödenmesi gereken vergiler arasındaki farkın, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 214. maddesi ile Gümrük Yönetmeliğinin 502. maddesi kapsamında yapılan iade başvurusunun reddi yolundaki Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü kararına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararına uymak suretiyle, davacı şirket adına tescilli gümrük giriş beyannamesi ile …’dan ithal edilen emtiaya ilişkin vergilerin, indirimsiz vergi oranı üzerinden ödenmesi suretiyle ithal işlemlerinin gerçekleştirildiği, sonrasında ibraz edilen Form-A belgelerine istinaden tercihli vergi oranına göre ödenmesi gereken vergilerle ithalatta ödenen vergiler arasındaki farkın iadesinin istenildiği, idarece, ibraz edilen Form-A belgelerinin konşimentoda yazılı yükleme tarihi olan 24/05/2011 tarihinden sonra 07/06/2011 tarihinde düzenlendikleri halde 4 numaralı kutucuklarında “sonradan verilmiştir” ibaresini içermedikleri, bu nedenle, usulüne uygun olarak düzenlenmediklerinden bahisle talebin reddedildiği anlaşılmakta ise de; davacı adına tescilli beyanname ekinde ibraz edilen faturaların ve bu faturalara ilişkin muhasebe kayıtlarının uyumlu ve tutarlı olup olmadıkları yönünde herhangi bir tespitte bulunulmadığı, sigorta poliçelerinin sefer açıklamalarında ve beyanname konşimentosunda verilen bilgilerin doğru olmadığına veya ibraz edilen Form-A belgelerinin beyanname konusu eşyaya ait olmadığına ilişkin idarece ileri sürülen bir iddianın da olmadığı, dolayısıyla “sonradan verilmiştir” ibaresinin yazılmamış olmasının sadece şekli bir eksiklik olduğu gözönüne alındığında, bu eksikliğin belgeleri geçersiz kılacağına ilişkin yasal bir düzenlemenin de bulunmaması karşısında, tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle işlemin iptaline fazladan ödenen gümrük vergisinin davacıya iadesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İade talebinin belgede sonradan verilmiştir ibaresinin bulunmaması nedeniyle değil, bu nedenle belgenin geçerliliğinden şüpheye düşüldüğü ve eşyanın menşenin doğru olup olmadığının araştırılması kapsamında sonradan kontrole tabi tutulduğu ancak yazışmalara toplam 10 aylık sürede cevap alınamadığından menşe ispatlanamadığı kabul edilerek reddedildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Anılan Kanun’un 50. maddesinin 4. fıkrasında, “Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır.” hükmü bulunmaktadır.
Bu durumda, mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, mahkemelerce bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecektir.
Temyiz istemine konu yapılan kararın Dairemizin 26/03/2018 tarih ve E:2014/5153, K.2018/1969 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, temyiz konusu karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:2019/… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.