Danıştay Kararı 7. Daire 2019/3956 E. 2020/3440 K. 29.09.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2019/3956 E.  ,  2020/3440 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3956
Karar No : 2020/3440

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Petrokimya Üretim Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhlerine olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2013 yılının Mart ilâ Ağustos dönemlerine ilişkin özel tüketim vergisi iade alacaklarının 2010 ilâ 2013 yılları vergi borçlarına mahsup edilmesine ilişkin başvurunun reddedilerek, davacının muhtelif dönemlere ait vergi alacaklarına ilişkin muhasebe emanet hesabında tutulan paranın, 2013 yılı Kasım ayına ilişkin özel tüketim vergisi borçlarına aktarılması suretiyle ödenmesinin ardından, borcun vade tarihi ile ödeme tarihi arasındaki dönem için hesaplanarak 19/01/2016 tarih, 3, 20, 22 ve 42 nolu mahsup alındıları ile tebliğ edilen toplam …TL gecikme zammının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacı tarafından, 2013 yılının Mart ilâ Ağustos dönemlerine ilişkin özel tüketim vergisi iade alacaklarının, 2010 ilâ 2013 yıllarına ait ödenmemiş vergi borçlarına mahsup edilmesi istemiyle yapılan başvurunun süresinde yapılmadığından bahisle reddine ilişkin işlemin Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edildiği; iade/mahsup taleplerini usulüne uygun olarak ve gecikmeksizin yerine getirmemesi halinin, idarenin hizmet kusuru nedeniyle tazminat sorumluluğunu gerektirdiği, ilgili mevzuat hükümleri gereğince yasal süresi içerisinde beyan edip ödemekle mükellef olduğu vergi borcunu, iade/mahsup talebinin sonuçlanmasını bekleyerek süresinden sonra ifa eden davacı adına, vade tarihinden ödeme tarihine kadar gecikme zammı hesaplanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın, dava konusu işlemin vade tarihinden [25/11/2013,10/12/2013] mahsuben iade talebinde bulunulan 01/07/2014 tarihine kadar olan kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği; kararın, dava konusu işlemin vergi borcunun mahsuben iade talebinde bulunulan 01/07/2014 tarihinden ödeme tarihi olan 19/01/2016 ve 18/12/2015 tarihine kadar olan kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın anılan hüküm fıkrasının kaldırılmasından sonra; … Vergi Mahkemesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararı dikkate alındığında, davalı idarece, 2013 yılının Kasım ayına dair özel tüketim vergisi borçlarına ilişkin olarak, vergi borçlarının vadesi olan 25/11/2013 ve 10/12/2013 tarihlerinden, davacının mahsuben iade talebinde bulunduğu 01/07/2014 tarihine kadar olan dönem için gecikme zammı tahsil edilmesi gerekirken, emanet hesabında kalan para bulunmasına rağmen, dava konusu 20, 22 ve 42 nolu mahsup alındılarına ilişkin olarak 19/01/2016 tarihine kadar, 3 nolu mahsup alındısına ilişkin olarak ise 18/12/2015 tarihine kadar gecikme zammı hesaplanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, kısmen dava konusu işlemin iptaline kısmen de istinaf başvurusunun reddine karar vermiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İade mahsup taleplerinin yerine getirilmemesi halinin ancak, idarenin hizmet kusuru nedeniyle tazminat sorumluluğunu gerektirdiği, davacı tarafından süresinde ödenmesi gereken verginin mahsup talebinin sonuçlanmasını beklemek suretiyle vadesinde ödenmemesi nedeniyle tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın iptale ilişkin hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın anılan hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 29/09/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.