Danıştay Kararı 7. Daire 2019/3113 E. 2020/5300 K. 25.12.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2019/3113 E.  ,  2020/5300 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3113
Karar No : 2020/5300

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Turizm Gıda Petrol Nakliyat İthalat İhracat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Daire Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket hakkında 2012 yılının Eylül ilâ Aralık ile 2013 yılının Ocak ilâ Haziran dönemleri defter ve belgelerinin özel tüketim vergisi iadesi ve teminat çözümü yönünden sınırlı olarak incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporunda 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinin 1. fıkrası ile Kanun’a ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan malların bu liste dışındaki malların imalinde kullanılmayarak ambalajlanmak suretiyle doğrudan satıldığının tespit edildiğinden bahisle 2012 yılının Ekim ilâ Aralık dönemleri için re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ve kesilen üç kat vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacı şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, davacı şirket temsilcisinin 25/12/2012 tarihli faturayla alınan 17.800,00 kg kimyasal katığın 2012 yılının Ekim döneminde fiili üretime sokulduğu, tecil-terkin kapsamında ithal edilen Neutral Base Oil Sn 150 ve Tüpraş’tan alınan soğuk işlem yağı adlı hammaddelerin akışkanlığı düzenleyici müstahzar üretiminde kullanıldığı, daha öncesinde ise stoklarda mevcut olan ve … Müh. Proje Danışmanlık San. Tic. Ltd. Şti.’nden 2012 yılının Nisan ayında alınan 2.982,00 kg’lık hitec adlı kimyasal katığın kullanıldığı, özel tüketim vergisi ödenmeden alınan katıkların hepsinin üretimde kullanıldığı, üretilen malların özel tüketim vergisine tabi olmadığı, 3811.21.00.90.00 sayılı gümrük tarife ve istatistik pozisyonunda yer alan bu malların genelde araçları olanlara ve yağ bayilerine yine 2012 yılının Ekim dönemi içerisinde satıldığı şeklinde beyanda bulunduğu, bahse konu şirket hakkında düzenlenen raporun ekinde yer alan tutanakta bu şirketten alınan kimyasal katıkların ‘ticari mal’ olarak satıldığının davacı şirket tarafından beyan edildiği, üretimde kullanıldığı belirtilen 17.800,00 kg’lık kimyasal katığa ait faturanın tarihinin 25/12/2012 olduğu ve ilgili fatura üzerinde malların 21/12/2012 tarihinde Mersin’de bulunan fabrikadan teslim edildiği hususunun belirtildiği, dolayısıyla söz konusu malların şirket temsilcisinin belirttiği gibi Ekim ayı içerisinde üretimde kullanılmasının mümkün olmadığı, ithal edilen baz yağı ile üretimde kullanılan baz yağ tutarlarının birbiriyle örtüşmediği, mamul dengesinde üretilen ve satılan mal miktarları arasında farklar bulunduğu, şirketin ilgili dönemde kullanması mümkün olmayan ve eksik beyan edilen baz yağı miktarı ile ithal edilen mallara ilişkin serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin 02/10/2012 tarihli olmasına rağmen raporda belirtilen satış faturalarının düzenlenme tarihlerinin 01/10/2012’den başlamasının nakliyesi ve üretimi yapılmayan bir malın satılamayacağını gösterdiği, şirketin sattığını belirttiği mallara ilişkin hammadde kullanım miktarları ile fiili tüketim ve üretim reçetelerinin de birbiriyle uyumsuz olduğu, şirketin yıllık mazot katkısı üretim miktarından fazla üretim yaparak kapasite raporuna uygun üretim yapmadığının görüldüğü, tecil-terkin kapsamında ithal edilen baz yağlarına ilişkin olarak verilen taahhütnamede ithal edilen malların en geç 12 ay içerisinde sanayi sicil belgesinde imalatçısı olduğu belirtilen motorin katkısı adlı 3811.90.00.90.00 pozisyon numaralı malın imalinde kullanılacağı beyan ve taahhüt edilmesine rağmen satılan malların 3811.21.00.90.00 pozisyonunda yer aldığı, dolayısıyla şirketin taahhüt ettiği malları üretmediğinin satış faturalarından anlaşıldığı, şirket temsilcisinin imal edilen malların özel tüketim vergisine tabi olmadığını belirtmesine rağmen düzenlenen faturaların çoğunda satışı yapılan mal bedeli üzerinden vergi hesaplandığı, rapor ekinde yer alan üretim reçetelerindeki kullanım oranları ve hammaddeler esas alınarak gerçekten bir üretim yapılmış olması durumunda ortaya çıkacak malların gümrük tarife ve istatistik pozisyonunun ne olabileceğine yönelik olarak … Gümrük ve Ticaret Müdürlüğünden bilgi istenmesi üzerine gönderilen yazıda, kullanılan hammaddeler ve üretim oranları dikkate alındığında üretilen ürünlerin şirket beyanındaki 3811.21.00.90.00 ve 3811.90.00.90.00 gümrük tarife ve istatistik pozisyonununda yer alan mallar değil, 2710.19.99.00.98 pozisyonunda yer alan mallar olabileceğinin belirtildiği, dolayısıyla şirketin gerçek anlamda bir üretim yapmış olması halinde bile üretilen malların taahhüt edildiği gibi vergiye tabi olmayan bir mal olmayacağı, şirketin Eylül/2012 ilâ Haziran/2013 dönemleri arasında gerçek anlamda akışkanlığı düzenleyici müstahzar ile motorin katkısı üretimi yapmadığı, ithal edilen yağ çeşitlerinin ise doğrudan piyasaya satıldığı, akışkanlığı düzenleyici müstahzar ile motorin katkısı adı altında düzenlenen tüm faturaların muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı ve bu nedenle özel tüketim vergisi yönünden tecil-terkin ve iade uygulamasından yararlandırılmaması gerektiği yolundaki tespitlerin değerlendirilmesinden davacı şirketin 2012 yılında tecil-terkin uygulaması kapsamında ithal ettiği baz yağları üretimde kullanmadan sadece ambalajlamak suretiyle piyasaya sattığı, yerine getirmediği taahhüdünü gizlemek amacıyla da muhteviyatı itibariyle yanıltıcı faturalar düzenlediği ve bu belgeleri de yasal defterlerine kaydettiği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Daha önce yapılan bir denetim için bağlı oldukları … Mal Müdürlüğüne eksiksiz olarak teslim edilen tüm defter ve belgelerinin halen kendilerine geri verilmediği, bu nedenle eksik belgelerden sorumlu olmadıkları, SSK bildirgeleri, elektrik faturaları, personel giderleri vb. inceleme yapılması halinde gerçekten üretim yaptıklarının anlaşılabileceği, faturaların sahte olduğuna ilişkin somut bir tespitin bulunmadığı, yapılan işlemlerin hukuka ve mevzuata aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL’den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Dairece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 25/12/2020 tarihinde kesin olarak oyçokuğuyla karar verildi.

X- KARŞI OY :
Tarh nedeninin, matrahın bulunuş yönteminin ve tarhiyatın dayanağına ilişkin bilgi ve belgelerin gösterildiği vergi tekniği raporunun tebliğ edilmemesi, davacının savunma hakkını kısıtladığından temyiz isteminin kabul edilerek Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.