Danıştay Kararı 7. Daire 2019/2950 E. 2020/4243 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2019/2950 E.  ,  2020/4243 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2950
Karar No : 2020/4243

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Anonim Şirketi
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K:2018/4566 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: 2004 yılına ait olup, mahkeme kararları üzerine 10/08/2016 tarihinde davacıya iade edilen vergi, ceza ve fer’ilerinin davacı tarafından ödendiği tarihten, davalı idarece iade edilen tarihe kadar işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebiyle yapılan başvurunun zımnen reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla, olayda, davacı tarafından yargılama sürecinde taksitlendirilerek ödenen vergi ve cezalara ilişkin olarak … Vergi Mahkemesinde açılan davalarda işlemlerin zamanaşımı nedeniyle iptal edilmesi üzerine, ödenen tutarın davacıya iade edildiği, dolayısıyla mahkeme kararlarına istinaden davacının kendi iradesiyle taksitlendirilerek ödeme yapıldığı, yine söz konusu kararlara istinaden ödenen tutarların iade edildiği görüldüğünden davacının faiz talebine ilişkin başvurusunun reddine dair işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi işlem ve eylemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu, mahkeme kararları ile hukuka aykırılığı ortaya konulan cezalı tarhiyatlara ilişkin tahsilatların davacıdan kaynaklanmadığı açık olan bir hata sonucunda gerçekleştiği ve tahsil olunan vergi, ceza ve fer’ilerinin, idareye ödenme tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davacıya iadesinin gerektiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112. maddesinin 4. fıkrasında fazla ve yersiz olarak tahsil edilen vergilerin iadesinde, “tecil faizi” uygulanacağı açık bir şekilde belirtilmekle birlikte, faizin türünün davacının talebiyle bağlı kalınarak yasal faiz olarak belirlenmesinin gerektiği sonucuna varılmakla, yapılan haksız tahsilatlar nedeniyle, parası uhdesi dışında kalan ve mülkiyet hakkı ihlal edilen davacı zararının tazminine yönelik kanuni faiz talebinin reddine ilişkin işlemde ve bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine dair kararda hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 112. maddesinin dördüncü fıkrasında; fazla ve yersiz olarak tahsil edilen vergiler, fazla veya yersiz tahsilatın mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihi, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte, 120. madde hükümlerine göre mükellefe ret ve iade edileceğinin hükme bağlandığı, açık ve mutlak bir vergilendirme hatası halinde iadenin gerekeceği, olayda bu şekilde bir hatanın bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/10/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.