Danıştay Kararı 7. Daire 2019/1940 E. 2020/4868 K. 24.11.2020 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2019/1940 E.  ,  2020/4868 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/1940
Karar No : 2020/4868

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …

2- (DAVACI) : … Kimya Sanayi Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, ithalini gerçekleştirdiği “…” ticari isimli eşyanın “solvent nafta” olduğu, dönemler itibarıyla tespit edilen mamul satış miktarlarının dayanağı olan hasılat faturalarına konu edilen ve solvent naftadan üretilen tiner ve incelticiler için özel tüketim vergisi hesaplanmadığı, faturalara konu tiner ve inceltici imalatında kullanılması gereken bir kısım solvent naftanın direk satıldığı ve bu şekilde solvent naftanın kayıt dışı satışının gizlenerek envanter dengesinin sağlanmaya çalışıldığından bahisle 2005 yılının Şubat dönemi için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle tiner ve inceltici teslimleri için 1 kat, solvent nafta teslimleri için 3 kat kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle açılan davada, vergi aslı ve tek kat vergi ziyaı cezası yönünden davayı reddeden, vergi ziyaı cezasının fazlaya ilişkin kısmı ile tekerrürden kaynaklanan kısmını iptal eden ve Danıştay Üçüncü Dairesince onanarak kesinleşen … Vergi Mahkemesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararına konu davada yapılan yargılamanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesindeki sebeplerin varlığı nedeniyle yenilenmesi istemiyle dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 2577 sayılı Yasa’nın 53. maddesini açıklamak suretiyle; dava dosyasının ve Mahkemelerinin … Esaslı dosyasının birlikte incelenmesinden; davacının 2005 yılı hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergisi tarhiyatı yapıldığı, tarhiyata karşı açılan davanın kısmen kabulüne, kısmen de reddine karar verilmesi üzerine karşılıklı temyiz edildiği, Danıştay Üçüncü Dairesinin kararıyla tarafların temyiz istemlerinin reddedildiği, karar düzeltme istemlerinin de reddi üzerine kararın kesinleştiği belirtilerek, yargılamanın yenilenmesi istemiyle ilgili davacı tarafından ileri sürülen tarhiyatın dayanağı inceleme raporunun gazetelerce yapılan haberler ve kamu baskısı nedeniyle taraflı olarak düzenlendiği, kararı veren hakimlerin görevlerinden uzaklaştırıldığı şeklindeki iddiaların, davacının soyut iddiaları olarak kaldığı, bu süreçte ve yargılamada görev alanların, yapılan yargılamaya etki edecek faaliyette bulunduklarına ilişkin bir kanıt sunulmadığı, bu konuda görevli merciilerce yapılmış soruşturmanın, açılmış davanın veya verilmiş bir kararın bulunmadığı, bu durumda, yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü için 2577 sayılı Kanun’un 53. maddesinin 1. fıkrasında tahdidi olarak sayılan hallerden birinin varlığının ortaya konulamadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idarece, talebin reddine karar verildiği halde lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediği; davacı tarafından, aleyhine tesis edilen işlemlere dayanak raporları düzenleyenlerin ve işlemleri tesis edenlerin muhtelif kanun hükmünde kararnameler kapsamında ihraç edildikleri, Gümrük Müfettişinin inceleme sürecini basına sızdırarak kamuoyu baskısı oluşturulduğu, bu Rapor uyarınca bildirimde bulunulan … Cumhuriyet Başsavcılığınca gümrük kimyagerleri hakkında açılan davada şahısların beraatlerine karar verildiği, Gümrük Müşavirleri ve firma ortakları hakkında Kabahatler Kanunu uyarınca kesilen para cezalarının mahkeme kararlarıyla iptal edildiği, sahte fatura nedeniyle ceza davası açıldığından 6111 sayılı Yasadan faydalanamadıkları, 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun uyarınca ortak bazlı yapılandırma taleplerinin şirket bazlı olarak kabul edildiği ancak ortaklar anlaşamadığı için çözümsüz kaldığı, 7143 sayılı Yasadan faydalanma başvurularının ise açılmış olan davalardan feragat edildiği için kabul edilmediği, aktif dava olması halinde başvurulabileceği bildirildiğinden anılan Yasadan faydalanabilmek için dava açma gereği duyduklarını, iddialarının değerlendirilmeksizin taleplerinin reddinin hukuka uygun olmadığını ileri sürmekte ve duruşma yapılması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin reddi ile davacı yönünden usul yasaya uygun olan kararın ilgili hüküm fıkrasının onanması gerektiği, davalı idarenin temyiz isteminin ise kabul edilerek hüküm fıkrasına davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararının, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmamıştır.
Davalı İdarenin, davanın reddine karar verildiği halde lehlerine vekalet ücreti hükmedilmediğini ileri sürerek yaptığı temyiz istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile değişik 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştayın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile atıfta bulunulan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nu, yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 447. maddesinde, mevzuatta, 1086 sayılı Kanun’a yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun bu hükümlerinin karşılığını oluşturan maddelerine yönelik sayılacağı hükme bağlanmış; 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış, “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331. maddesinde ise, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderini takdir ve hükmedeceği kuralına yer verilmiştir.
Öte yandan, 31/12/2017 tarih ve 30286 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci kısmının ikinci bölümünün 16/(a) bendinde, yargı yerleri ile icra ve iflas dairelerinde yapılan ve konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen hukuki yardımlara ödenecek bir duruşmasız olan işlere ilişkin maktu vekâlet ücreti belirlenmiştir.
Mahkeme kararında, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı idare lehine duruşmasız işler için maktu vekalet ücreti olan 1.090 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının esasa ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
2. Kararın vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davalı idarenin temyiz istemi yönünden ise, anılan hüküm fıkrasının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca, “… TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. … TL maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.