Danıştay Kararı 7. Daire 2019/186 E. 2022/5204 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2019/186 E.  ,  2022/5204 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/186
Karar No : 2022/5204

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Petrol Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2009 yılının muhtelif dönemlerine ait özel tüketim vergisi, vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezaları ile gecikme faizinin tahsili amacıyla davacı adına kanuni temsilcisi sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, amme alacaklarının kanuni temsilcisi olduğu şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılmakla birlikte davacının 05/03/2009 ile 20/11/2009 tarihleri arasında kanuni temsilci olduğu görüldüğünden ödeme emirlerinin davacının kanuni temsilcilik görevinin sona erdiği 20/11/2009 tarihinden sonraki dönemlere ait amme alacaklarına ilişkin kısımları ile 2009 yılının Mart ilâ Temmuz dönemlerine ait özel usulsüzlük cezalarının, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesinde yapılan değişiklikle 01/08/2009 tarihinde yapılan indirim sebebiyle 1.000,00 Türk lirasını aşan kısımlarında hukuka uyarlık; kalan kısımlarında ise hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emirlerinin kısmen iptaline, kısmen de davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Kararın istinaf başvurusuna konu hüküm fıkrasının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının kanuni temsilci olduğu şirkete ait vadesi gelmesine karşın ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 20/12/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
… Petrol Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2009 yılının muhtelif dönemlerine ait özel tüketim vergisi, vergi zıyaı cezası, özel usulsüzlük cezası ve gecikme faizinin tahsili amacıyla kanuni temsilcisi sıfatıyla davacı adına düzenlenen iki adet ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Asıl borçlu şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırması sonucunda tespit edilen 3 adet araca haciz konulmakla beraber, dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği 09/08/2017 ve 22/08/2017 tarihlerinde haczedilen araçların satılarak paraya çevrilmek suretiyle alacağın öncelikle şirketten tahsili yoluna gidilmediği, buna göre, bu tarihte amme alacağının şirketten tahsil imkanı kalmadığından söz etme olanağı bulunmadığından, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, davalı idarenin temyiz isteminin belirtilen gerekçeyle reddi gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyoruz.