Danıştay Kararı 7. Daire 2019/1347 E. 2023/164 K. 31.01.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2019/1347 E.  ,  2023/164 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/1347
Karar No : 2023/164

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1-… Makina Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi
2- … Proses Çevre ve Enerji Teknolojileri Anonim Şirketi
3- … Endüstriyel Kontrol Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi İş Ortaklığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İhtirazi kayıtla verilen davacı iş ortaklığı adına tescilli … tarih ve … sayılı beyanname muhteviyatı eşyaya ilişkin 17/08/2017 tarih ve 30157 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan … sayılı İthalat Rejimi Kararına Ek Karar uyarınca tahakkuk ettirilen ilave gümrük vergisine vaki itirazın zımnen reddine dair işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, davacı iş ortaklığı ile Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasında 15/02/2017 tarihinde imzalanan mal alımı ihalesi sözleşmesi çerçevesinde, 05/07/2017 tarihinde Hindistan’da yerleşik firma ile akreditif sözleşmesi yapıldığı, 2017/10580 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 17/08/2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandığı, serbest dolaşıma giriş beyannamesinin de 02/05/2018 tarihinde tescil edildiği anlaşıldığından, 2017/10580 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın yayımından önce yüklemesi yapılmış bir eşya olmadığı gibi yayım tarihinden sonraki 45 gün içinde de tescil ettirilmiş bir gümrük beyannamesinin bulunmaması karşısında, tahakkuk ettirilen ilave gümrük vergisinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dosyanın incelenmesinden, davacı iş ortaklığı ile Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasında 15/02/2017 tarihinde imzalanan sözleşme çerçevesinde, ithal edilen eşyaya ilişkin … tarih ve … sayılı beyannameye 2017/10580 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca tahakkuk ettirilen ilave gümrük vergisinin uygulanmaması gerektiğinden bahisle aynı tarihli bir dilekçe ile ihtirazi kayıt konulduğu, itiraz başvurusu niyetiyle aynı dilekçenin aynı gün ve … sayıyla Doğu Karadeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne verildiği, söz konusu başvurunun zımnen reddedildiğinden bahisle 06/07/2018 tarihinde işbu davanın açıldığı belirtilerek, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 242. maddesinde öngörülen usuller çerçevesinde; ihtirazi kayıtla verilen beyan üzerine davacı adına tahakkuk ettirilen vergiye ilişkin itiraza idarece 30 günlük süre içinde cevap verilmemesi suretiyle 01/06/2018 tarihinde oluşan zımni ret işlemine karşı, 30 günlük dava açma süresinin son gününün hafta sonuna geldiği dikkate alınmakla birlikte, 02/07/2018 günü sonuna kadar dava açılması gerekirken, 06/07/2018 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılması suretiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kamu ihalesi sonucunda yapılan sözleşme kapsamında eşyaların ithali amacıyla akreditif açıldığı ve yurt dışında imalatına başlandığı, bu süre içerisinde … tarih ve … sayılı İthalat Rejimi Kararına Ek Karar’ın yayımlandığı ve ürünlere ilave gümrük vergisi uygulamasının getirildiği, anılan düzenlemenin maliyet unsurlarını arttırdığı gibi kamu ihalesi sonucu üstlenilen işte beklenen kamu yararını aza indirdiği, verginin kanunilik, istikrar, esneklik ve belirlilik ilkelerine aykırılık oluşturduğu, beyannamenin tescili sırasında ihtirazi kayıt konulduğu ve davanın idarenin zımni ret işleminde sonra süresinde açıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Davacının, gerek gümrük müdürlüğüne gerekse bölge müdürlüğüne ihtirazi kayıt dilekçesi sunması, davaya konu beyanname kapsamında hesaplanan ilave gümrük vergisinin tahakkuk ettirilmemesi gerektiğini, ihtirazi kaydın konusunu oluşturan nedenin idare tarafından kabul edilmemesi halinde ise dava konusu edilebilmesine imkan tanıma niyetini taşıdığı, buna karşın idarenin işlemi kendi içerisinde değerlendirerek sonuçlandırdığı ancak, bu sonucun davacıya bildirilmediği anlaşıldığından, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca idarenin sessiz kalarak davacı aleyhine oluşan durumdan haberdar edilmemesi ve 242. maddesine istinaden belirlenen usulleri kullanamaması Anayasa ile teminat altına alınan hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayacağından işin esası incelenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunu kabul eden temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. … TL maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 31/01/2023 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz başvurusu; davacı iş ortaklığı tarafından ihtirazi kayıtla verilen serbest dolaşıma giriş beyannamesiyle ithal edilen eşyaya ilişkin … sayılı İthalat Rejimi Kararına Ek Karar uyarınca tahakkuk ettirilen ilave gümrük vergisine vaki itirazın zımnen reddi işlemine karşı açılan davanın reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun, davanın süreaşımı nedeniyle reddi gerektiğine dair kararın bozulması istemine ilişkindir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 74. maddesinin ilk fıkrasında, vatandaşların ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancıların kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahip olduğu belirtildikten sonra; 2. fıkrasında, kendileriyle ilgili başvurmalarının sonucunun, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirileceği vurgulanmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 242. maddesinde, yükümlülerin kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri bir dilekçe ile itiraz edebileceği; idareye intikal eden itirazların otuz gün içinde karara bağlanarak ilgili kişiye tebliğ edileceği; itiraz dilekçelerinin süresi içinde yanlış makama verilmesi halinde, itirazın süresinde yapılmış sayılacağı ve idarece yetkili makama ulaştırılacağı; itirazın reddi kararlarına karşı işlemin yapıldığı yerdeki idari yargı mercilerine başvurulabileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından 02/05/2018 tarihinde Doğu Karadeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne sunulan dilekçede, ilave gümrük vergisi tahakkukuna ilişkin itirazın belirtildiği, Bölge Müdürlüğünün ” Vergiye İtiraz Talebi” konu başlıklı … tarih ve E-… sayılı Trabzon Gümrük Müdürlüğüne muhatap yazısında ise bahse konu dilekçenin bir örneğinin ilişikte gönderildiği ifade edilerek, ilave gümrük vergisi ile alakalı olarak Trabzon Gümrük Müdürlüğünce yapılacak işlemlerde … sayılı İthalat Rejimi Kararına Ek Kararın göz önünde bulundurulması gerektiğinin bildirildiği, Trabzon Gümrük Müdürlüğünce yukarıda tarih ve sayısı verilen yazı “İlgi” tutularak, Doğu Karadeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne hitaben yazılan … tarih ve E-… sayılı yazıda, davacıya ait dilekçenin Müdürlüklerince incelenmesi neticesinde serbest dolaşıma giriş beyannamesinin … sayılı Karar’a göre işlem gördüğü, %20 oranında ilave gümrük vergisinin beyan edilip ödenerek eşyanın teslim alındığı, buna göre davacı tarafından idareye verilen dilekçenin 4458 sayılı Kanun’un 242. maddesi çerçevesinde yapılmış bir itiraz başvurusu niteliğinde olmadığının değerlendirildiği belirtilmiştir. Gümrük Müdürlüğü ile Bölge Müdürlüğü arasında yapılan söz konusu yazışmalar neticesinde varılan sonuç davacıya bildirilmemiştir.
Zamanında tescil ettirilen serbest dolaşıma giriş beyannamesine gümrük müdürlüğü nezdinde ihtirazi kayıt eklenmesinin bununla birlikte bölge müdürlüğüne de ihtirazi kayıt dilekçesi sunulmasının, davacının; beyannamede hesaplanan verginin tümü ya da bir kısmının tahakkuk ettirilmemesi gerektiğini, ihtirazi kaydın konusunu oluşturan nedenin idare tarafından kabul edilmemesi halinde ise ihtirazi kayıt konulan kısmın dava konusu edilebilmesini olanaklı kılma niyetini taşıdığı açıktır. Nitekim davacı da dilekçelerinde bu hususa ilişkin olarak dava hakkını saklı tutmuştur.
Gümrük Kanunu’nun 242. maddesi uyarınca gümrük vergileri ve para cezalarında; idari davaya konu edilebilecek işlem, tahakkuka karşı öngörülen usule göre yapılan itiraz üzerine ilgili makamca tesis edilen olumsuz işlemlerdir. Dolayısıyla, öngörülen idari itiraz prosedürü tamamlanmadan idari yargı yoluna başvurulması olanaklı bulunmadığından, yükümlülerin itirazlarının, otuz gün içinde karara bağlanarak ilgilisine tebliği zorunludur. Olayda, gümrük idaresinin kayıtlarına giren dilekçe üzerine yaptığı değerlendirmelerin davacıya bildirmemesi suretiyle, mevzuatın kendisine yüklediği görevleri yerine getirmesi sırasında hareketsiz kalması hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayacağı gibi 4458 sayılı Kanun’un 242. maddesinde düzenlenen açık hükme de aykırılık teşkil etmektedir.
Davalı idarece, davacı tarafından verilen dilekçenin itiraz dilekçesi mahiyetinde olmadığı yönünde işlem tesis edilmiş olup, bu işlem davacıya tebliğ edilmemiştir. İtiraz başvurusunun usul yönünden reddi niteliğindeki söz konusu kararla birlikte artık, zımni ret işlemi, yerini idarenin açık iradesini ortaya koyduğu yazılı bir ret işlemine bırakmıştır. Dava açma süresinin idarenin ihdas etmek zorunda olduğu kararla birlikte yeniden başlayacağının kabulünün zorunlu olduğu ve idarenin davacının başvurusuyla ilgili aldığı kararı tebliğ etmeyerek yükümlülere tanınan yasal usuli güvenceye aykırı hareket etmesinin ancak kendi aleyhine olumsuz sonuçlara yol açabileceği göz önüne alındığında, işin esasının incelenmesi gerektiği görüşüyle, Dairemiz kararına katılmıyoruz.